Boydak suçlamaları kabul etmedi: Beni Cumhuriyet Meydanı'nda idam edin!
FETÖ nedeniyle Boydak Ailesi hakkında açılan davan Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülüyor. Son duruşmaya Hacı Boydak ve Sami Boydak katılırken, Mustafa Boydak, Memduh Boydak, Erol Boydak, Aliye Boydak, Şükrü Boydak, Elif ve Yusuf Boydak SEGBİS üzerinden görüntülü olarak katıldı. Duruşmada Hacı Boydak ve yakınları suçlamaları kabul etmedi. Hacı Boydak, 'Beni Cumhuriyet Meydanı'nda idam edin!' ifadelerini kullandı. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Yargıtay, Fetullahçı FETÖ üyeliği ve yöneticiliği suçlamasıyla Boydak Holding üst yöneticisi Memduh Boydak'ın da aralarında bulunduğu sanıklar hakkındaki mahkumiyet kararları ile sanıkların şirket hisselerinin müsadere edilmesi kararlarını onamıştı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12 Temmuz 2018'deki hükmüne ilişkin temyiz incelemesini tamamlamıştı.
Boydak ailesi mensupları hangi suçlamalarla, ne kadar ceza aldı?
Buna göre, eski Boydak Holding üst yöneticisi Memduh Boydak'a 'silahlı terör örgütü yöneticiliği' suçundan verilen 18 yıl, holdingin eski yöneticileri Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ'a 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan verilen 7 yıl 6'şar ay, holdingin eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak'a aynı suçtan verilen 11 yıl 10 ay 15 gün, eski holding yöneticisi Şükrü Boydak'a da yine aynı suçtan verilen 10 yıl hapis cezalarının onanması kararlaştırıldı. Dairenin kararında, sanıklar hakkındaki yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve sanıkların eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği bildirildi. Daire, iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen 35 şirkete ilişkin sanıklara ait olan hisselerin müsaderesine karar verilmesi kararını da onamıştı.
FETÖ ile ilgili dava süreci devam ediyor
Diğer yandan Boydak ailesi ile ilgili FETÖ davalarına yönelik süreç devam ediyor. Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bir süre önce görülen duruşmanın detaylarını Gazeteci Üstün Tuncer, sosyal medya hesabından paylaştı. Tuncer, Hacı Boydak'ın mahkemede suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Boydak Ailesi’nin diğer fertleri de, kendilerine isnat edilen suçlamaları kabul etmedi. Yaklaşık, 10 saat sürdüğü ifade edilen duruşma, diğer sanıkların dinlenmesi için 13 Eylül 2024 tarihine ertelendi.
'Bir gün, 67 yıllık emeklerimizi geri alacağımıza yürekten inanıyorum'
Hacı Boydak, holdinge ait şirketlerin satışa çıkarılması ile ilgili olarak, 'Gelişi güzel belirlenmiş fiyatlarla satılması ülkemiz ve Kayseri için büyük kayıp olacak. Bugün, tesislerimizin değeri 10-15 milyar doları aşmaktadır. Bir gün, 67 yıllık emeklerimizi geri alacağımıza yürekten inanıyorum. Bu böyle biline' sözleri de dikkat çekti.
İşte Gazeteci Üstün Tuncer'in, 'Boydak Ailesi 9 yıl sonra yeniden hakim karşısında' başlığıyla yaptığı o paylaşımda yer alan ifadeler:
Boydak Ailesi, tam 9 yıl sonra bir kez daha hâkim karşısına çıktı
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya Hacı Boydak ve Sami Boydak fiziki olarak katılırken, Mustafa Boydak, Memduh Boydak, Erol Boydak, Aliye Boydak, Şükrü Boydak, Elif ve Yusuf Boydak SEGBİS üzerinden görüntülü olarak katıldı.
Erciyes Holding’in şikayeti üzerine Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan davanın ilk duruşmasında Mustafa Boydak, Memduh Boydak, Hacı Boydak ve ailenin diğer fertleri savunma yaptı. Sabah saat 09.30’da başlayan duruşma, akşam saatlerine kadar sürdü. Aralıksız süren davada Mustafa Boydak, Memduh Boydak ve Hacı Boydak 10 saat boyunca savunma yaptı ve kendilerine isnat edilen tüm suçlamaları reddederek, davanın düşürülmesini talep ettiler.
10 saat süren savunma
Mustafa Boydak, 2 saati aşan savunması sırasında, 'Anadolu Bankası’nın kuruluşu ve bu kurumların banka konumuna getirilmesinde çok önemli çalışmalarımız oldu. Bu süreç, Boydak Ailesi ve bankacılık tarihinin bir başarı hikayesidir. Bu süreçte, usulsüz bir tek işlem yapılmamış, her işlem yasalara ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun denetimi altında yapılmıştır. Banka nezdinde bulunan hisselerinden ya da bu hisselerin hesaplarından hiçbir şekilde bağış, yardım yapılmamıştır. Bankacılık kanununa tabii böylesine düzenli ve yasalara uygun bir şekilde işleyen bir sistemde kimse bizi, iltisaklı derneklere yardım ve bağış yapmakla suçlayamaz. Tüm iddialar asılsız, mesnetsiz, belgesiz ve dayanaksıdır. İddia makamı, isnat edilen suçlamaları ispat etmelidir' dedi.
Memduh Boydak da savunma yaptı
Memduh Boydak, SEGBİS üzerinden görüntülü olarak yaptığı savunmada, tüm suçlamaları reddetti ve 'Şahsi hesaplarımızdan yapılan bütün bağış ve yardımlar banka üzerinden kayıtlı bir şekilde yapılmıştır. Tüm bağış ve yardımlar kayıt altında ve şu anda savcılığın elindedir. Tekrar tekrar kontrol edin ve hangi bağış ve yardımın böylesi derneklere nasıl ve ne şekilde yapıldığını gösterin. MASAK raporları, hayali bir şekilde hazırlanmış, dayanak ve belgeden yoksun iddialardır. Aynı iddialarla boydak holdıng hisselerime el konulmuştu. Aynı iddialarla bu sefer de banka hissemize el konulmak istenmektedir. MASAK raporunu da, iddianameyi de ret ediyor, suçlamaları asla kabul etmiyorum. Hizmetlerimiz, yardımlarımız, bağışlarımız ve hayır işlerimizle biz efsane bir Aileyiz' diye konuştu.
Hacı Boydak ağlayarak ifade verdi
8 yıl cezaevinde yattıktan sonra 1 ay önce denetimli serbestlikten yararlanarak tahliye olan Hacı Boydak, 'Ben bugün özgürüm. Mutlu değilim. Kahroluyorum, acı çekiyorum. Kardeşlerim, yeğenlerim ve oğlum nerede ise ailemin yarısı cezaevlerinde. Bu yüzden heyecanlıyım. Kardeşlerimi, ailemi istiyorum. Onlar serbest kalmadan, ben özgür olsam ne olur, olmasan ne olur?' diyerek savunmasına başladı. Savunması sırasında zaman zaman gözyaşlarını tutamayarak ağladığı görüldü.
Onlar yol gösterdi, biz de bu yardımları yaptık! Devletin en üst düzeyindeki bu insanlarda mı, teröre yardım ettiler?
Hacı Boydak, svunmasında 'Çok üzgünüm. Burada yaptığım hayır ve yardımları tek tek sıraladığım için çok üzgünüm. Bir elin verdiğini diğer elin görmemesi bilmemesi gerekirken, bugün maalesef tüm bunları saymak zorunda kalıyorum. Türkiye’nin neresinde zor durumda kalmış kim varsa, yardım yaptım. Okul yaptım, cami yaptım, hastane yaptım, aşevi yaptım, yurt yaptım, üniversitelere fakülte binaları, araştırma merkezleri yaptım. Bu yardımları yaparken, başta Cumhurbaşkanları olmak üzere, başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, valiler, belediye başkanları devletin en üst kademesindeki kişiler bize yol gösterdi, bizi yardımlar konusunda yönlendirdiler. Bu yardımların terör örgütü ve iltisaklı derneklere yapıldığını nasıl söyleyebilirsiniz? O zaman bizi bu hayır ve yardım işlerine yönlendiren devletin en üst düzeyindeki bu insanlarda mı, teröre yardım ettiler. Onlar yol gösterdi, biz de bu yardımları yaptık. Allah aşkına, okul yaparak teröre destek verdiğimiz iddiası var. Teröre böyle destek olunur mu? Okul, Aşevi, Hastane, Cami yaptırarak teröre nasıl destek verilir, biri bize bunu anlatsın? Boydak Ailesi, hayırsever bir ailedir. Yaptığımız hayır işlerini alt alta koysanız, Türkiye’nin en büyük hayırsever ailesi Boydak ailesidir. Bugüne kadar, belki de 200-300 milyon doların üzerinde hayır işi ve yardım yaptık. Bunu hiç gündeme getirmedik. Bugün bunları söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm' dedi.
Kilise ve Cem Evleri’ne yardım etti
Hacı Boydak savunması sırasında hiçbir zaman dil, din ve ırk ayrımı yapmadan ihtiyacı olan herkese ulaşmaya çalıştığını belirterek, 'Mardin’de bulunan ve bugün dünyanın en önemli tarihi eserlerinden birisi olarak kabul edilen Deyrulzafaran Kilisesi’ne yardım yaptım. Hıristiyan, Süryani ayrımı yapmadım, kilise papazı, “ 50 öğrencim var” dedi, “Madem burası bir okul, 50 öğrencin var, ben iki katı gönderiyorum” dedim. Yatağı, yorganı, nevresimi neye ihtiyaç varsa gönderdim. Tunceli’de, bir Cem Evi yapılmış. İçi bomboş. Baştan aşağı, ne ihtiyaçları var, hepsini karşıladım. Bu mu teröre destek vermek?' dedi.
Boydak Holding’in Değeri 10-15 milyar dolar
Hacı Boydak, daha önce müsadere edilerek Tasarruf Mevduat Fonu’na devredilen ve Kayyum tarafından yönetilen tesislerin satışa çıkarıldığına çok üzüldüğünü belirterek, 'Gelişi güzel belirlenmiş fiyatlarla satılması ülkemiz ve Kayseri için büyük kayıp olacaktır. Kayseri Sanayisi ve ekonomisi çok şey kaybedecek. Bugün, tesislerimizin değeri 10-15 milyar doları aşmaktadır. Tüm bu tesisleri 1, 1,5 milyar dolara satıp elden çıkarmak istiyorlar. Kayseri’ye çok çok yazık olacak' dedi.
Beni Cumhuriyet Meydanı’nda idam edin
Hacı Boydak, Mahkeme başkanına, 'Terörle yahut iltisaklı dernek ve vakıflarla hiçbir zaman ilişkim olmadı. Hiçbirine yardım ve bağış yapmadım. Tekrarlıyorum. Ben ve ailem, ihtiyaç olduğu söylenen her yere yardım yaptık. Bu yardımlar teröre destek vermekse, beni Cumhuriyet Meydanı’nda idam edin' ifadelerini de kullandı.
67 yıllık emeklerimizi geri alacağımıza inanıyorum
Hacı Boydak, Boydak Ailesi’nin yargılandığını ve mahkum edildiği davalara ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını ve sonucunu beklediklerini belirtti. Boydak, 'Bir gün, 67 yıllık emeklerimizi geri alacağımıza yürekten inanıyorum. Bu böyle biline' dedi.
Duruşma Eylül ayına ertelendi
Boydak Ailesi’nin diğer fertleri de, kendilerine isnat edilen suçları kabul etmedi. Yaklaşık, 10 saat süren duruşma, diğer sanıkların dinlenmesi için 13 Eylül 2024 tarihine ertelendi.