657 BİN ÇOCUĞUN GELECEĞİ KARARTILDI
Eğitim-öğretim yılının başlaması nedeniyle basın açıklaması yapan Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal, , “İktidar partisinin siyasal-ideolojik çizgisine uygun olarak biçimlendirildiği bir dönemde eğitimde yaşanan ve giderek artan sorunlara kalıcı çözümler üretilememiştir’ dedi. Ünsal, 72 ay öncesi zorla okula gönderilen çocukları hatırlatarak, 657 bin çocuğun geleceğinin karartıldığı görüşünü dile getirdi.
Eğitim-Öğretim yılının başlaması nedeniyle Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu’na (KESK) bağlı Eğitim Sen Cumhuriyet meydanında kitlesel basın açıklaması yaptı. Hafta sonu yapılan kongrede CHP il Başkanlığı görevine seçilen Mustafa Ayan ve yönetim kurulu arkadaşlarının da destek verdiği basın açıklamasında, Emek Partisi, KESK’e bağlı sendiklarının temsilcileri ve çeşitli sivil toplum örgütü temsilcileri de eğitimcileri yalnız bırakmadı. Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal açıklamasında, “2013-2014 eğitim-öğretim yılı, yıllardır acil çözüm bekleyen, özellikle geçtiğimiz yıl başlayan eğitimde 4+4+4 dayatmasının daha da derinleştirdiği yeni sorunlarla birlikte resmen başlamıştır. Eğitim sistemi okul öncesinden yükseköğretime kadar, iktidar partisinin siyasal-ideolojik çizgisine uygun olarak biçimlendirildiği bir dönemde eğitimde yaşanan ve giderek artan sorunlara kalıcı çözümler üretilememiştir’ dedi.
72 ay öncesi zorunlu olarak okula gönderilen 657 bin çocuğun geleceğinin karartıldığını belirten Ünsal, 4+4+4 sisteminin eğitime verdiği zararları şu şekilde sıraladı:
“50 bin sınıf öğretmeni norm fazlası hale getirildi. Bu öğretmenler branş değiştirmeye zorlandı, mutsuz yaptığı işten zevk almayan 10 binlerce öğretmen oluştu. 120 bin gencimiz örgün eğitimden uzaklaştırıldı, bunların büyük bir bölümünü de kız çocuklarından ibarettir ki, bu da AKP iktidarının kadınları eve hapsetme zihniyetinin ürünüdür. Okullarda dönüşüm yapılarak ilk ve orta okullar birbirinden ayrıldı. Bunun sonucu olarak öğrenciler öğretmenlerinden kopartıldı. Okullar evlerden uzaklaştırılarak velilere diğer eğitim harcamalarına ek olarak servis külfeti getirildi. İlimizde 1287 öğretmen, Türkiye genelinde 10 binlerce öğretmen sürgüne tabi tutularak zorunlu yerleri değiştirildi. Meslek liselerindeki öğrenciler sermayenin ucuz işgücü haline getirildi. Öğrenici talebi olmayan imam hatip okulları açarak, bu okulda dersliklerin boş kalmasına neden olurken diğer tarafta genel orta okullara giden çocukların kalabalık sınıflarda eğitim görmesine neden oldu. Okul öncesi eğitim dışında tutularak ana okulları paralı hale getirilerek, emekçi ocuklarına kapalı hale getirildi.”
Kadrolaşma konusunda da tepkilerini dile getiren Ünsal açıklamasını şu şekilde sürdürdü: “ Türkiye’de siyasi iktidarlar yıllardır, eğitim sistemini kendi siyasal-ideolojik görüşleri doğrultusunda düzenlemek ve şekillendirmek istemiş, bu isteklerini gerçekleşirmek için başvurulan ilk ve en etkili yöntem ise ‘siyasal kadrolaşma’ olmuştur. Geçtiğimiz yıllarda siyasal kadrolaşma amacıyla gündeme getirilen ve Danıştay tarafından ‘objektif olmama’ gerekçesiyle iptal edilen ‘sözlü sınav’ tekrar yönetmeliğe konulmuş, daha geçtiğimiz günlerde ilimizde de sözlü sınava yapılmış, yazılı sınavda düşük not alan Eğitim Bir Sen üyelerine sözlü sınavda atama için hangi not gerekiyorsa o notlar verilmiş, buna karşın başta Eğitim Sen üyeleri olmak üzere, çok sayıda yönetici adayına özellikle düşük not verilerek yönetici olarak atanmaları fiilen engellenmiştir. Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü’nün yapmış olduğu sözlü sınavda Eğitim Sen üyelerine ortalama 60 gibi not verilirken Eğitim Bir Sen üyelerine ortalama 90 verilmiştir. Bunu da buradan şiddetle kınadığımızı ve her türlü fiili hukuki mücadelemizi yapacağımızı duyururuz.”