'BAŞBAKAN TUTUKLANIP, İÇERİ ATILMALI'

'BAŞBAKAN TUTUKLANIP, İÇERİ ATILMALI'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, günlerdir merakla beklenen Demokratikleşme Paketi'ni açıklamasının ardından paketi Kayseri Olay’a değerlendiren Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, “Andımız dışında diğerleri zaten uygulamada var olan şeylerdi. BDP’ye verilen tavizlerle alakalı bir paket. Yani demokrasi ile alakası olmayan bir paket. Çünkü Başbakanın kendisi anti demokrat” yorumunu yaptı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın,  günlerdir  kamuoyunun merakla beklediği Demokratikleşme Paketi'ni açıkladı. 19 başlık altında toplanan paketle ilgili olarak Kayseri Olay Gazetesi’ne açıklamalarda bulunan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Milletvekili Yusuf Halaçoğlu,  paketin demokrasi ile alakası olmadığını ve açıklanan maddelerin zaten uygulamada bar olan konular olduğunu söyledi. Seçim sistemi ve siyasi partilere devlet yardımı ile ilgili olarak açıklanan bölümde net bir durumun olmadığını belirten Halaçoğlu, “Seçim barajı yüzde 10 mu, 5 mi, 4 mü olsun? deniyor. Net bir durum yok. Anlaşılan, daha karar verememişler.  O zaman kaldırın barajı. Demokratik temsil hakkı deniyorsa, 1 vekili olan siyasi partiye de, halkın oy verdiği beni temsil ediyor dediği diğer partilere devlet desteği verilsin. Sadece bir bölgeye alt ya da üst adı altında özel bir uygulama yapmanın neresi demokrasi?” dedi.

 

“NEYİN ÜSTÜNÜ ÖRTTÜNÜZ DE BU UYGULAMAYI HAYATA GEÇİRİYORSUNUZ?”

Q,X ve W harflerinin kullanımı ile ilgili de değerlendirmeler de bulunan Halaçoğlu, “Bu harfler zaten klavyelerde var,  kullanılıyor.  Ama bu harflerin yer aldığı kelimeler Türkçe değil.  Çünkü Türkçe’de bu harfler yok.  Hiçbir kelimede bu harfleri bulamazsınız. Neyin üstünü örttünüz de bu uygulamayı hayata geçiriyorsunuz?” şeklinde konuştu.

 

“ADİL HUKUK SİSTEMİNİ AÇIKLAMASINI BEKLERDİM”

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı paketin toplumun beklentilerinden uzak olduğunu vurgulayan MHP’li Halaçoğlu, şöyle konuştu: “Ben Başbakan’dan, sadece demokratik taleplerini ve tepkilerini dile getiren insanların içeri atılmamasını beklerdim.  Hukukun üstünlüğünün hâkim olmasını yani adil bir hukuk sisteminin hayata geçirilmesini beklerdim. Ceza uygulamalarında üstünlerin hukukunun uygulanmasına yani yolsuzluğu, haksızlığı yapanın yanına kar kalmasına engel olmasını beklerdim.  Herkesin özgürce söz hakkının olmasını beklerdi. Muhalefet partilerine medyada yeterince yer verilmiyor demesini ve bu konuda çalışma yaparak, yandaş diye tabir edilen medyada diğer siyasi partilere de söz hakkı verilmesi için konuya el atmasını beklerdim. Gerçekte Müslüman olmayan ancak işleri gereği müslümanmış gibi görünmek zorunda kalan insanların kendilerini özgürce dile getirmelerine imkan vermesini, bu insanların işimden, koltuğumdan olurum korkusu yaşamadan, çekinmeden kendilerini anlatmalarını  sağlamasını beklerdim”

“BİZ ZATEN KÜRT ENSTİTÜSÜ KURULSUN DEDİK”

Açıklanan paketin BDP’ye yönelik tavizlerle alakalı bir paket olduğunu iddia eden Halaçoğlu, eğitim dili ve andımızın kaldırılmasına yönelik taleplerin de daha önce BDP tarafından dillendirilen talepleri olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “BDP’nin zaten Kürtçe eğitim konusunda talepleri ve girişimleri vardı. Genel manada değerlendirildiğinde bu maddelerin ne olduğunu AKP’lilerde bilmiyor ve inanmıyor. Andımızın kaldırılması dışında değişen ne var? Uygulamada olan şeyler zaten. Biz daha önce Kürt Enstitüsü ya da Romen vatandaşlarımız için gerekirse enstitü kurulmasına yönelik açıklamalar yaptık ve bu durumu kitaplarımıza da yazdık. Ülkemizde yaşayan vatandaşların kendileri ile ilgili bilgi sahibi olması, kültürlerini yaşatması en doğal hakları.  Bunları zaten daha önce savunduk. Şimdi yeni olan ne var?”

“BIRAKIN, KİM NE İSTERSE GİYSİN”

Başörtüsü ile ilgili olarak ülkede 1980’li yıllardan kaynaklanan bazı yanlışlıkların olduğunu kaydeden Halaçoğlu, “Başörtüsünün siyaset malzemesi edilmesi doğru değil. Bu yönde yanlışlıklar var. Bırakın, kim ne isterse giysin ya da örtsün. İnsanların bu konuda özgürlüklerine müdahale edilmesi yanlış” şeklinde konuştu.

 “ÜNİVERSİTE ADINI DEĞİŞTİRDİNİZ DE ALEVİ VATANDAŞLARIMIZA NE VERDİNİZ?”

Nevşehir Üniversitesi’nin adının Hacı Bektaşi Veli Üniversitesi olarak değiştirilmesini de değerlendiren Halaçoğlu, hükümet yetkililerine seslenerek, “Şimdi bu ad değişikliği ile Alevi vatandaşlarımıza ne verdiniz?” diye sordu. Halaçoğlu, şunları söyledi: “Üniversitenin ismi Hacı Bektaşi Veli yapıldı. Şimdi, Alevi vatandaşlarımıza ne tür haklar verdiniz, sorunlarınızı bitirdiniz mi? Üniversitenin ismi Recep Tayyip Erdoğan ya da başka bir şey olmuş vatandaşın bundan kazancı nedir? Samimiyseniz, neden 3. köprüye Yavuz Sultan Selim ismini verdiniz? Yavuz, İstanbul’la alakası olmayan bir padişah. O zaman oraya Hacı Bektaşi Veli adını verseydiniz.  Allah aşkına bu isim değişikliği ile Alevi vatandaşlarımıza ne verdiler, açıklasınlar?”

“BAŞBAKAN NEFRET SUÇU İŞLİYOR, TUTUKLANMALIDIR”

Halaçoğlu, nefret suçuna ağır ceza verileceğine yönelik açıklamalarla ilgili de, “Başbakan bunu hep ihlal ediyor. Bu nedenle tutuklanmalıdır” dedi. Başbakanın, bu madde ile ilgili olarak, kişilerin dili, ırkı, rengi cinsiyeti, siyasi düşüncesi, dini veya mezhebine yönelik suç işlenirse, cezanın artacağına yönelik açıklamalarda yaptığını ifade eden Halaçoğlu, “Bu konuda en açık suçları Başbakanın kendisi işlemiştir. Çünkü insanları her konuşmasında dil, din ve ırklarına göre ayırmıştır. Her konuşmasında Çerkez, Kürt, Laz diye toplumu bölmüştür. Etnik ayrımcılık yapmıştır. Şimdi, Başbakanın Gezi Parkı eylemlerinde ‘yüzde 50’yi evde zor tutuyorum’ söylemini bu paketin neresine koyacaksınız? Bu yöndeki açıklamalar, insanları kin ve nefrete sürüklemeye ya da bölmeye yönelik değil mi? Bu nedenle kendisi tutuklanmalı ve bu yöndeki suçu işlediği için içeri atılmalıdır.  Çünkü ülke insanlarına eşit davranmamıştır, ayrımcılık yapmıştır” şeklinde konuştu.

“SANANE MUHALEFETTEN, MUHALEFETİ DE  Mİ DİZAYN EDECEKSİN?”

Erdoğan’ın konuşmasında, “Muhalefet yok” şeklinde açıklamalar yaptığını da ifade eden MHP Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, bu açıklamalara da sert tepki gösterdi.

 

“Demokratik paket açıklıyor ama muhalefetin tavrını eleştiriyor. Bunun neresi demokrasi?” diye soran Halaçoğlu, şöyle konuştu: “Muhalefetten sana ne? Onu da mı sen dizayn edeceksin? Sen mi yön vereceksin, muhalefetin ne yapması gerektiğine? Senin istediklerini söyleyip, senin istediğin gibi mi davranacak muhalefet? Bu nasıl demokrasi anlayışı? Adına Demokratik paket diyor ama kendisi anti demokratik işlere ve söylemlere imza atıyor.  Neymiş, ülkede bölünme yokmuş, ancak muhalefet problemi varmış.  Sana mı düştü muhalefeti eleştirmek?  Sen iktidarını yönetmeye yani işine bak. Kendince muhalefeti de dizayn etmeye çalışıyor.  Partisinde kendisine muhalefet edenleri barındırmıyor. Bu mu demokrasi anlayışı? Bugün ya da yarın gerçekler kısa zamanda ortaya çıkacak. Türkiye AKP mantığıyla ya da kafasıyla yönetilemez”

“EŞ BAŞKANLIK ZATEN VAR”

“Siyasi partilere eş başkanlık geliyor” söyleminin de yeni bir uygulama olmadığını savunan Halaçoğlu, “BDP’de eş başkanlık yok mu? Gazetelerde eş başkan diye ifadeler yer almıyor mu? Şimdi burada bizim bilmediğimiz yani demokratik olan ne var?”  dedi.

“BİZ KANDIRACAKLARI APTALLARDAN DEĞİLİZ”

Açıklamasında, “AKP’liler, düşünmeden meseleye yaklaşanları kandırabilirler ancak biz onların kandıracağı bazı aptallardan değiliz” diyen Halaçoğlu, “Saklanan gerçekleri halkımıza anlatmaya ve düşüncelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz. Bu paketten sonra da Yargıtay’a müracaatlarda düşüş olacak mı, bunu da doğrusu merak ediyorum” diye konuştu. Haber: Cafer ZENGİN