Bakan Özhaseki'den Gezi yorumu: Hayretler içerisinde izliyorum!

Hafta sonu çeşitli etkinlikler için Kayseri’de bulunan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin Enerji Yatırımları Tanıtım ve Açılış Programı’na katılarak, burada bir konuşma yaptı. Konuşmasında Yargıtay 3. Dairesi’nin Gezi Parkı davasında aralarında Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın da bulunduğu beş sanığın mahkumiyetini onamasıyla yeniden gündeme gelen Gezi Olayları’na değindi. 
Türkiye’nin dört bir yanının düşmanlarla çevrili olduğunu ifade eden Özhaseki, AK Parti hükümetine karşı darbe girişimlerinin olduğunu ifade ederek, “Sadece son birkaç seneye bir bakar mısınız. Önce askeri muhtıralar verildi. Arkasından parti kapatma davaları açıldı. Ve bir başsavcı efendi oturdu. Türkiye'nin yüzde 50 oyunu almış bir partiye kapatma davası açtı. İnternet andıçlarıyla, gazete kupürleriyle… Ve arkasından Gezi Olayları başladı. Gezi Olaylarını bazıları kutsuyorlar da hayretler içerisinde izliyorum.  Binlerce insan İstanbul'da en önemli meydanında toplayacaksınız. Arkasından da ikinci, üçüncü günden itibaren Atatürk Kültür Merkezi'nin üzerine ne kadar gayriresmi, ne kadar meşru olmayan, yeraltı örgütü varsa o bölücülerin fitnecilerin, komünist örgütlerin bayraklarını asacaksınız. Cumhurbaşkanlığı ofisini dozerlerle, iş makineleriyle basmaya gideceksiniz. Hükümet devirme operasyonu yapacaksınız. Sonra da ne vardı ki canım onda Bir protesto değil mi diyeceksiniz? Protesto etmek serbest” dedi. 
Gezi Olayları sırasında Kayseri’de eylemler olduğunu belirten Bakan Özhaseki, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Aynı günlerde iyi hatırlayın. Şu parkın köşesine (Meydan Parkı) aynı gruplardan insanlar geldiler. Bizim zabıtalara dedim ki ‘Etrafta önlem alın. Sakın ha kimse bunlara bir şey yapmasın. Sizi tahrik ediyorlar. Etrafa da sloganlar yazmışlar. Milletin maneviyatına küfrediyorlar. Sakın ha kimse dokunmasın. Aman ha! Aradıkları zaten bu bunların.’
 CNN buradaydı BBC International buradaydı. Ne işleri vardı onların? Niye o günden beri gelmiyorlar buraya? Tahrik etmek için. İstiyorlar ki Kayseri halkını tahrik edelim. Birkaç kişi bunlara saldırsın. Onu çekip bütün dünyaya ilan edelim ki, ‘Bakın Kayseri'de bile özgürlük yok. Bunlara saldırıyorlar’ desinler diye. Arkasından şurada (Cumhuriyet Meydanı) geldiler. Ayakta durma eylemi başladı. Yine bizim zabıtayı gönderdim. Kimse dokunmasın. Ayakta istedikleri kadar dursunlar. Kaç gün istiyorlarsa dursunlar. Ne olur ki? Hiçbir şey olmaz. Hatta dedim kulaklarına varın deyin ki, ‘Bak abi, tek ayak üstünde durursan daha sevap ha ona göre deyin’ dedim bunlara. Tek ayak üstünde dursunlar. Ne kadar istiyorlarsa dursunlar. Değerli kardeşlerim bu tahriklerle hükümet devirme operasyonları yapıldı bu memlekette. Kimse kimseyi kandırmasın. Oradan sonuç alamayınca birkaç ay sonra savcılar bazı yerlere baskınlar yaparak bildiri okumaya başladılar. Bu yüz yıllık cumhuriyet tarihimizde ilk defa savcılar operasyon yaptılar. Allah Allah. Bir tarihte askerler yapardı. Onların ses çıkmayınca iş savcılara geldi. Onlar demek ki başaramayınca başkaları başlayacaklardı. Aradan biraz daha zaman geçti. Güneydoğu'da azdırdıkları o bölücü gruplar paçavralarını bayrak diye çekerek biz bağımsızlık ilan ettik demeye başladılar. Bunları unutmadık. Öz yönetim ilan ettik dediler. Hatırlıyor musunuz? Özyönetim ilan etmişler beyefendiler. Bayrakları ayrıymış, onların toprakları ayrıymış. Bunların hepsini zaman içerisinde yaşadık. Bunların hepsini gördük. Ama Allah'a hamdolsun bizler bunların üzerinden geldik.Bunlarla da tabii ki sonuç alamayınca ülkeyi bölemeyince 15 Temmuz'da o kötü geceyi yaşattılar bütün bir millete. Allah hepinizden razı olsun. İradenize sahip çıktınız. İstiklalinize sahip çıktınız. Geleceğinize sahip çıktınız. Ve Sayın Cumhurbaşkanı liderliğinde başlayan o harekette sizler meşru güçlerin arkasında olarak bu dışarıdan tahrikli gayrimeşru tiplerin hepsini toprağa gömdünüz. İnşallah bir daha da çıkamayacaklar. İnşallah da çıkamazlar”