Avukat müvekkilleri yerine FETÖ'yü savundu
Kayseri Adalet Sarayı’nda görevliyken 15 Temmuz darbe girişimi sonrası FETÖ/PDY soruşturması kapsamında by lock kullandıkları ve terör örgütü üyesi oldukları iddiasıyla tutuklu yargılanan 1’i pedagog, 4’ü zabıt katibi 5 adliye personeli ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık H.Ö.’nün avukatı, "Bu yapının lideri 50 yıldır laiklik ile konuşmazken, ülkenin Cumhurbaşkanı Cumhuriyetin temel taşı laikliği tartışmaya açtı" deyince savcı araya girerek, "Cemaat savunması yapıyorsunuz" dedi.
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada Nevşehir Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu sanık katipler H.Ö., M.A., A.U. R.Ç. ve tutuklu pedagog Z.B. jandarma eşliğinde duruşma salonunda hazır edildi. Sanıkların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Tutuklu sanık H.Ö., by lock kullanmadığını ileri sürerek, "Silahlı terör örgütü üyesi değilim. Askerlik dışında elime hiç silah almadım. Evde bulunan Sızıntı dergilerini çocuklarla okumak için N.T.’den almıştım. 2006 yılında Bank Asya’ya hesap açtırmıştım, örgüt bankası olduğunu duyunca 2014 yılında kapattırdım. By lock kesinlikle kullanmadım. 15 yıldır aynı telefonu kullanırım. 15 Temmuz darbe gecesine kadar bu örgütün silahlı terör örgütü olduğunu bilmiyordum" dedi.
Sanık H.Ö.’nün avukatı Özcan Akıncı ise FETÖ ve elebaşısı Fetullah Gülen ile ilgili şunları söyledi:
"By lock programını kapalı devre ve şifreli olduğu için fuhuş ticareti yapanlar bile kullanıyor. O yapının lideri 50 yıldır hiçbir zaman laiklik ile ilgili konuşmazken, Cumhuriyet’in temel taşı laikliği, ülkenin Cumhurbaşkanı tartışmaya açmıştır. Örgütün liderinin hiçbir zaman ülkenin parçalanması, bölünmesi ile ilgili açıklamaları yoktur" deyince Cumhuriyet Savcısı araya girerek, "Cemaat savunması yapıyorsunuz" dedi. Sanık avukatı Akıncı, savunma hakkını kullandığını ifade ederek, şöyle devam etti:
"Adı geçen cemaat hizmet hareketi olarak devlet yanlısı hareket etmiştir. Örgütün anayasaya aykırı, anayasal düzeni bozacak gizli bir faaliyeti yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi yerli ve milli vicdanı hür nesiller yetiştirmiştir. Bir örgüte terör örgütü denilmesi için geçmişte terör eylemi yapması gerekir. Bu örgütün geçmişte terör eylemi yoktur. Ne bomba patlatmıştır, ne terör eylemi yapmıştır. Aksine barış ve demokrasi ile insan haklarına çağrı yapmıştır. Ta ki 15 Temmuz’a kadar. Ve bu örgüt, 2013’e kadar Cumhurbaşkanı ile beraberdi. O zamanlar herkesin sevip saydığı bu örgüt lideri adamı görmek için ABD’ye giderek sıraya giriyorlardı. 15 Temmuz milattır."
Tutuklu sanık M.A. ise kesinlikle by lock kullanmadığını, mahkemeye MİT’in araştırırken yanılma payının olup olmadığını sordu. Sanık A.U. da bu örgüt yüzünden hain saldırı sonrası 29 yıllık hayatının mahvolduğunu söyleyerek, "Vatana soysuzlar ihanet eder. Benim soyum bellidir, dedem Çanakkale’de savaşmıştır. Cuntacı, hainler, kansızların darbe girişiminin cezasını masumlar çekiyor. Darbe gecesi cami imamı sala okurken darp edildi. Ağabeyim ile ben imamı kurtardık" diye konuştu. Tutuklu pedagog sanık Z.B. ise 11 yıldır devlet memuru olduğunu, by lock kullanmadığını belirtti. Sanık R.Ç. de 12 yıldan beri adliye memuru olduğunu, ne by lock kullandığını ne de terör örgütü üyesi olduğunu ifade etti.
Cumhuriyet Savcısı, mütalaasında FETÖ/PDY’nin devlet kurumlarını ele geçirmek, hizmet hareketi altında yürüttüğü özel haberleşme araçlarının sanıkların GSM hatlarında tespit edildiği, by lock programını kırmızı listede yoğun şekilde yoğun kullandıkları için savunmalarına itibar edilemeyeceği için ’silahlı terör örgütüne üye olma’ suçundan sanıkların cezalandırılmasını talep etti.
Sanık avukatlarının mütalaaya karşı yazılı beyanda bulunmak için süre istemeleri üzerine duruşma ertelendi.