ARTIK BU BAYRAMI DA KUTLUYAMIYORUZ.

ARTIK BU BAYRAMI DA KUTLUYAMIYORUZ.
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Ülkemizde uzun zamandır süren  terör olayları nedeniyle kutlamaları iptal edilen, milli bayramlarımızdan birini daha yaşıyoruz.

23 Nisan 1920 günü hepimizin de bildiği gibi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi kurulmuştur. Yani 23 Nisan 1920’de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılarak hem tam bağımsızlık yolunda büyük bir adım atılmıştır hem de  halkın kendi kendini yönetebileceği yenibir idare rejimi kurulmuştur.Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk geleceğimiz olan çocuklarımıza verdiği önemden dolayı bu günü çocuklarımıza bayram olarak armağan etmiştir. Dünyada çocukların bayramı olan tek ülke Türkiye Cumhuriyet’iydi.

ARTIK BU BAYRAMI DA KUTLUYAMIYORUZ.

Düşünürsek çocuklarımıza sevinip mutlu olacakları günleri yaşatabiliyor muyuz?

Ülkemizde çocukların geleceğinin hiç iç açıcı olmadığını şu verilerle görüyoruz.

 Gazi Üniversitesi İletişim öğrencileri  bir araştırma yaptı ve “kadın ve çocuklara şiddet” olaylarıyla ilgili bu araştırmada çok çarpıcı veriler ortaya koydular:

“ÇOCUKLARA CİNSEL SALDIRIDA DÜNYA İKİNCİSİYİZ…”

Son 5 yılda çocuk tacizleri yüzde 847, çocuk tecavüzleri yüzde 1400 arttı…

TÜİK verilerine göre  Türkiye nüfusunun yüzde 29.4’ünü çocuk nüfusu oluşturuyor. 2014 yılı itibariyle 77 milyon 695 bin 904 olan Türkiye nüfusunun yaklaşık 23 milyonu  çocuk. TÜİK’in son 10 yıl verisine göre

“250 bin çocuk istismara maruz kaldı. Sokaklarda yaşayan çocuk sayısı 50 bin. Bu çocukların yaklaşık 30 bini cinsel istismara maruz kalıyor. Bu çocukların yüzde 75’inin hırsızlık, gasp, yaralama gibi suçlardan kayıtları var…”

 Bu araştırmaların görünen tarafı peki adliyeye yansımayan görünmeyen ,konuşulmayan olayların verileri nedir?

Bizim toplum kapalı bir toplumdur. Kol kırılır yen içinde kalır düşüncesiyle çocuklara tacizler, kadına şiddet ve kadın cinayetleri konusunda olaylar çok çok fazla olup her geçen gün artmaktadır.

Bu konuda toplumumuz ikiye bölündü.Bu konular konuşuldukça olay kanıksanıp duyarlılık azalmakta ve sıradan olay gibi düşünülmekte  tezini savunanlar  birde olaylar karşısında sesin daha yüksek çıkmasını savunan bir grup var.

 “Pandoranın kutusu” açıldı artık… Bazı ahlaksız erkeklerin sadece başkasının karısına, kızana tacizle  kalmadıklarına da tanık oluyoruz . Evlerde, eğitim kurumlarında,yurtlarda yaşanan pislikler ortalığa saçıldı…

Hemen her gün yaşanan ve ortaya çıkan “çocuklara cinsel taciz, tecavüz” skandalıyla sarsılıyor ülkemiz.

O kadar çok çocuk, “kendini en güvende hissetmesi gereken aile içi ve eğitim kurumlarında” taciz ve tecavüz yaşanıyor ki, inanamıyoruz.

 

. Çorum’un Büyükdüvenci beldesinde geçen Ekim ayında 13 yaşındaki . adlı kıza babası, amcası ve ağabeyi tecavüz etti. 8. sınıf öğrencisi kız öğretmenine anlatınca olay ortaya çıktı. Adli Tıp Kurumu’ndan gelen sağlık raporunda, kızın 2 aylık gebe olduğu ve bebeğin kızın babası OŞ’den olduğu belirtildi. (Milliyet, 31.3.2016)

Konya’da ortaokul öğrencisi 12 yaşındaki AG.’nin rehber öğretmene, ağabeyi HG. (20) ile eniştesi HP.’nin (35) kendisine tecavüz ettiğini söylemesiyle olay ortaya çıktı. Ağabey ile enişte tutuklandı, kız öğrenci devlet korumasına alındı. (4.4.2016-

Diyarbakır Lice’de fen öğretmeni . (37) okulda yaşları 12 ile 14 arasında değişen altı kız öğrenciye cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla gözaltına alındı. (1.4.2016 Hürriyet)

Niğde’nin Çiftlik ilçesinde bir ortaokulda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan İG. (43) 12 kız öğrenciyi taciz ettiği suçlamasıyla tutuklandı. (1.4.2016 Hürriyet)

Kayseri’de zeka geriliği olduğu belirtilen FS’yi (23) arabasına alarak cinsel saldırıda bulunan Mehmet G. gözaltına alındı. (Cumhuriyet, 17.3.2016)

En utanmaz son olaylardan biri de

Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde GK., 3 yaşındaki oğlu Arda’yı merdivenden düştüğünü iddia ederek hastaneye getirdi. Çocuğu muayene eden doktorlar, çocuğun vücudundaki morluklar ve bağırsaklarındaki yırtılma nedeniyle şüphelenerek durumu polise haber verdi. Annesinin birlikte yaşadığı adamın küçük çocuğa tecavüz ettiği ortaya çıkarken yoğun bakımdaki küçük Arda 10 gün sonra hastanede öldü… (6.4.2016, gazeteler)

Son dönemde Karaman’da bir vakfın yurdunda olan bir öğretmenin öğrencilerine uyguladığı taciz ve tecavüz olayları ve arkasından yapılan açıklamalar.Olayda taciz ve tecavüze uğrayan çocukların hayat boyu yaşayacakları acıyı ,travmayı düşünmeyip vakfı aklamaya yönelik açıklamalar.Adına gönüllü teşekküller deyip HEPİMİZ …..deyip vakfı aklama çalışmaları.

Dün görülen davada sanığın 508 yıl alması sevineceğimiz bir olay değil. Çünkü ceza yasasına göre 25 yıl yatacağı düşünülüyor. Bakalım hafifletici sebepler bulunacak mı?

Bu arada ilimizde olan öğretmenin cinsel istismarı sonunda intiharı tercih eden C.K’.nın dramı.Adliye’de duruşmada verilen beraat kararı.O savunmada  insanlık ,vicdan adına babanın bulunduğu ortamda pervasızca özel hayatın gizliliğini yok sayıp savunma adına savunduğu kişinin öğretmen olduğunu unutup tamamen mağdurun karşısında savunmayı yapıp ailenin acılarını katmerlendirerek  yapılan savunma.

Bu arada çocuk gelinleri unutabilirmiyiz.2015 rakamlarına göre 31.337 resmi olarak evlenen çocuk sayısı.

Bu olayları bilip ,susma hakkını kullanan herkes,bu olayların önlenmesi için kafa yorup çözüm üretemeyen siyasi irade ve yöneticiler olayların bu denli çığırından çıkmasında suçludur ve bu çocukların vebalini çekecektir

Evet çocuklarımıza bayram kutlatamıyoruz bari bu dünyada cehennemi yaşatmıyalım.

 Diyoruz ki

Tüm taciz,tecavüz,şiddete karşı

 SUSMA BAĞIR.Sesini duyacak az da olsa insanlar var.