Arıkan'dan 28 Şubat hatırlatması
Saadet Partisi Genel Başkanı, Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan partisinin haftalık grup toplantısında konuştu. 28 Şubat sürecinde yaşananların benzerinin bugün yaşandığını belirten Arıkan, AK Parti iktidarına, 'Sizin 28 Şubat'ın mimarlarından sadece bir farkınız var. O zaman kararlar askerî vesayetten mahkemelere giderdi. Şimdi saraydan mahkemelere gidiyor.' sözleriyle yüklendi. Ayrıntılar Kayseri Olay haber bülteninde…
Saadet Partisi Genel Başkanı, Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan partisinin TBMM’deki haftalık grup toplantısına gündemdeki konuları değerlendirdi. Yaşanan sorunların temelinde kötü ekonominin olduğunu, ekonominin bu hale gelmesinin en önemli sebeplerinden bir tanesinin de iktidarın izlediği dış politika olduğunu belirten Arıkan, ‘Merak etmeyin Sayın Cumhurbaşkanı'nın birçok konuda dediği gibi maalesef yanlış bir politika izledik demesinin eli kulağındadır. Bu iktidar döneminde sütten ağzımız o kadar yandı ki yoğurdu mecburen üfleyerek yiyoruz. Kimse bizi yanlış anlamasın ya da şucu bucu diye bize iftira atmasın. Biz hiçbir konuda çekimser değiliz. Ülkeden, milletten yana duruşumuz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da, net olacaktır. Suriye politikasını mesela anlayabildiniz anlayabileniniz var mı? 15 yıla yaklaşan iç savaş Suriye'ye neye mal oldu? Bize neye mal oldu Mesele Mısır politikası. 8 yıllık inatlaşma Mısır'a neye mal oldu? Bize neye mal oldu. Ya da körfez ülkelerine dönük ergen tavırların ekonomimize maliyeti nedir? Bir de geldiğimiz nokta nedir? İktidarın dostu Trump'la iddialaşmasının döviz kurlarına maliyeti nedir? İktidarı kur korumalı mevduata mahkum eden hangi hatasıdır? Turpum büyüdü heybede unutmayalım. Sonra Allah korusun şehitlerin ahını almak durumunda kalırız.’ dedi.
İktidar kendine güvenmiyor ki, biz bu iktidarın politikalarına güvenelim
‘Son bir yılda, son 400 günü aşan zaman içerisinde iktidarın İsrail politikasını anlayan bir tane alan kulu var mı?’ diyen Arıkan, iktidarın kendine güvenmediğini belirterek, açıklamalarını şöyle sürdürdü: ‘İsrail politikasında sözde ne var, özde ne var? Şimdi Suriye'de neler olup bitiyor diye sormayalım mı? Bu iktidar kendine güvenmiyor ki, biz bu iktidarın politikalarına güvenelim. Kusura bakmayın; ‘Sizin iktidara gelişinizle ikinci Irak işgalinin bir ilgisi var mı?’ şeklinde derin sorular sormak durumundayız. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin bugünkü varlığını size mi yoksa Rumların Annan Planı’na hayır demesine mi borçluyuz? AB uyum yasalarının ailemize, kültürümüze, adaletimize, inancımıza maliyeti nedir? Biz teslimiyeti dış politika yerine şahsiyetli dış politika diye boş yere söylemiyoruz. Avrupa'nın neredeyse bütün Liderleri sizi kendi menfaatleri doğrultusunda nasıl ikna ettiklerini anlatıyorlar. Siz millete dış politika güzellemeleri yapıyorsunuz. Biraz da bizim menfaatlerimize odaklanın deyince bir alınganlık alıp başını gitmekte…’
28 Şubat benzetmemizden sonra bazı arkadaşlarımız epey alınmış
28 Şubat sürecinde yaşananların benzerlerin bugün de yaşandığını ifade eden Arıkan, ‘Özellikle bizim 28 Şubat benzetmemizden sonra bazı arkadaşlarımız epey bir alınmışlar. Fakat niye alınganlık yapılıyor, emin olun anlayabilmiş değilim. Grup başkanvekiliniz cent hesabı yaparak siyonizme giden akaryakıtı kabul etmedi mi? Gemiler her gün buradan kalkıp İsrail'e gitmedi mi? İl ve ilçe başkanlarınız, sözde boykot yaptığınız markaların açılışını yapmadı mı? Siz bunları yaparken alıngan değilsiniz ama biz bunları söyleyince alınganlık yapıyorsunuz. Nedenini söyleyeyim arkadaşlar, nedeni; gerçekten sizlere acı gelmekte. Siz sizin çizdiğiniz çerçeveler içerisinde boykot istiyorsunuz. Hamburger yemeyelim. Kola içmeyelim. Ama akaryakıt gönderelim. Çelik gönderelim. Kozmetik gönderelim. Tel örgü gönderelim istiyorsunuz. Kusura bakmayın biz bu çerçeveye sığmayız. İktidara bir kez daha sesleniyorum; Ya ticarete son verin ya da alınganlığınızı bir kenara bırakıp vicdan sahibi insanların sesine kulak verin. Ticareti yaparım, ses çıkarına tutuklarım zihniyet ile yol yürünmez. Bu yol uçurumdur. Bakınız yirmi 28 Şubat zihniyeti bu yolda yürüdü ve bu salondakiler de dahil ülkemizdeki birçok insana çok şeyler kaybetti. Şimdi de sizler maalesef aynı yoldasınız. Ama biz bunu söyleyince siz anlıyorsunuz. 28 Şubat sürecinde yaşananların benzeri maalesef bugün yine yaşanmakta: Taksim'de başörtülü kadını tokatlayan polisi biz 28 Şubat'ta ikna odalarından tanıyoruz. Anayasal haklarını kullanan gençlerimize kelepçe takanları, ‘Susturun bu kadını’ diyen eleştiriye ve farklılığa tahammül etmeyen sesten tanıyoruz. Filistin için kalbi atan gençleri tutuklayan hakim ve savcıları Vural Savaş'tan tanıyor. Sizin 28 sekiz Şubat'ın Mimarlarından sadece bir farkınız var. O zaman kararlar askeri vesayetten mahkemelere giderdi. Şimdi saraydan mahkemelere gidiyor. Hiç alınganlık yapmayın. Şu an yaptıklarınız 28 Şubat hadiselerinin en şiddetli halisiniz. Oyunun Kurallarını siz koymuyorsunuz. Biz bu oyunda olmayacağız…’ diye konuştu.