Anne adaylarına sağlıklı beslenme için önemli ipuçları
Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Kıvanç Şahin, hamilelik sürecinde doğru beslenme konusunda dikkat edilmesi gerekenler konusunda bilgi verdi.
Hamilelikte fazla kiloların sağlık sorunlarına yol açabileceğini kaydeden Op. Dr. Kıvanç Şahin, "Gebelik süresince aşırı kilo alımı önemli bir sorundur. Genel olarak gebelik boyunca 11-12 kilo alınması normaldir. Ancak anne adayı obez ise kilo alımının kontrol altına alınması zorlaşacaktır. Fazla kilolu gebelerde, 9 aylık süreçte alınacak 6 kilogram normal kabul edilmektedir. Kilo alımının kontrolü için obez gebelerin şekerli, yağlı ve unlu gıdalardan uzak durması gerekmektedir. Gebelik başlangıcında anne adayının ağırlığı normal ise her ay ortalama 1-1,5 kilo alacak kadar planlı beslenme programı uygulanmalıdır. Gebelik süresince egzersiz (ilk 12 hafta hariç) kilo kontrolünü sağlayacaktır. Bunun için açık alanlarda yürüyüş yapmak ve yüzme gibi aktiviteler yeterlidir. Gebeliğin ikinci üç ayında günlük 1600-1800kalori enerji tüketimi 2150 kalori düzeyine çıkmaktadır. Vücudun ihtiyacı olan gerekli enerjiyi sağlayabilmek için 3 ana öğünün yanı sıra 3 ara öğünle beslenme programı planlanmalıdır. Ara öğünlerde sandviç, mevsim meyvesi, süt ve yoğurt tüketilebilir. Her anne adayının günlük 80 gram protein, 1,5 gram kalsiyum, 30-60 gram demir, A1, B1, B2 ve C vitamini alması gerekmektedir. Özellikle kalsiyum, gebeliğin 8. haftasında oluşmaya başlayan bebeğin kemik gelişimi için gerekli bir mineraldir. Bunun için peynir, süt, yoğurt ile kalsiyum açısından zengin sebzelerin tüketilmesi önemlidir. Raf ömrü uzun ve içeriğinde katkı maddeleri olan salam, sosis, hazır meyve suları gibi gıdalardan uzak durulmalıdır. Günlük diyette mutlaka süt ve süt ürünleri olmalı, her gün düzenli olarak tüketilmelidir. Gebelerin günlük 3 su bardağı (400-600 ml) süt ya da yoğurt,60 gram peynir tüketmesi önerilmektedir. Ancak süt ürünleri yağ açısından zengin olduğundan, yağı alınmış süt ve yoğurtla beslenmek doğru bir tercihtir. Süt ürünleriyle insana geçen brucella ve tifodan korunabilmek için tüketilen peynir ve sütün hijyenik ve pastörize olmasına özen gösterilmelidir" ifadelerini kullandı.
Civa oranı yüksek dip balıkların bu dönemde tüketilmemesi gerektiğinin altını çizen Şahin, şunları söyledi:
"Anne adaylarının beslenme konusunda en merak ettiği konulardan biri de deniz ürünlerinin tüketimidir. İstiridye, kılıç balığı ve kral uskumru gibi civa miktarı yüksek deniz ürünlerinin bu süreçte tüketilmesi sakıncalı olabilir. Bu tür dip balıklarında ve özellikle midyede civa ve ağır metaller bulunmaktadır. Bunların yerine levrek, çipura, somon gibi balıklar tüketilmelidir. Ancak haftada 300-350 gramdan fazla balık yenmemesi ve suşi tarzı çiğ balıklarında tüketilmemesi önerilmektedir. Hamsi, istavrit, palamut ve uskumru gibi yüzey balıklarının tüketilmesinde bir sakınca yoktur. Somon, ton, sardalye ve alabalık da tüketilecek grubun içerisinde değerlendirilir. Balıklar, bol proteinli besinlerle tüketilirse (baklagiller ve yumurta gibi) yeteri kalori alımı sağlanmış olur. Et tüketimi varsa bile haftada en az bir defa kurubaklagil tüketilmelidir. Omega yağ asitlerinden zengin olan ceviz, badem, kuru incir ve kuru kaysının günlük olarak tüketilmesi gereklidir. Hamur işleri, tatlı ve çikolata gibi gıdalar kesinlikle fazla yenmemelidir. Aşırı çikolata tüketmek mutluluk hissi vermektedir. Ancak bebeğin kan dolaşımını uyaran çikolata sınırlı ve az miktarda yenmelidir. Gebeliğin 3. ayından itibaren dengeli ve disiplinli beslenmenin yanı sıra günlük egzersiz programı eklenmelidir. Haftada en az 2 gün birer saat yapılacak yürüme, yüzme, yoga ve pilatesgibi aktiviteler kilo alımını kontrol altına alacaktır."