'Ankara'daki mevzuat ayrı tarladaki mevzuat ayrı'
Kayseri Ziraat Odaları Birliği Başkanı Abdulkadir Güneş, çiftçilerin sorunlarını anlatırken dikkat çeken ifadeler kullandı. Başkan Güneş, 'Arpa, çavdarı seçmeyen bürokratı istemiyorum.' dedi. Detaylar Kayseri Olay haber merkezince derlediğimiz Kayseri haber bülteninde.
Kayseri Ziraat Odaları Birliği Başkanı Abdulkadir Güneş, Olay Türk TV ekranlarında yayınlayan Ramazan Özel Yüz Yüz programında Gazeteciler Osman Çiftci ile Cem Atakan’ın sorularını yanıtladı.
Çiftçilerin 2024 yılında zarar edip edilmediği sorusu üzerine konuşan Başkan Abdulkadir Güneş, “Umduğumuzu bulamadık. Mesela elmacı kar etti. Patatesçi zarar etti. Çerezlik ay çekirdeği üreten zarar etti. Buğday, arpa, çavdar, yem bitkisi başlı başına gelebilir. Ama kar etmedi.” dedi.
‘Fiyat istikrarı şart’
Desteklemelerle ilgili de konuşan Başkan Güneş, “Destekleme senin her şeyin karşılamıyor. Yani devlet dönüm başına 850 lira destek veriyor. Ama biz dönüm başına 1,5 milyar masraf ediyoruz. Tarla icarı var, su parası var, tarımsal kredi kullandıysan kredin ödenecek. Yani bu destekleme ile dönecek bir şey değil. Her şeyi desteğe bağlarsan zaten bunu yapamazsın. Fiyat istikrarı olacak. Verimi yükseltecek, kaliteyi yükseltecek. Bir kere fiyat istikrarı şart.” diye konuştu.
‘Ben arpa ile çavdarı ayıramayan bürokratı istemiyorum’
Güneş, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) ile aralarında geçen bir görüşmeyi şöyle anlattı;
“Mesela TMO geçen sene bana işte bir yazı gönderdi. Dedi ki ‘buğdayın kaç lira olmasını istersiniz? Siz kaç lira masrafı ediyorsunuz?’ dedi. Ben bütün her şeyi A'dan Z'ye çıkarttım. Dedim ki, bize buğdayın maliyeti 9 lira. Buğdayın maliyeti yani kilosu 9 liraya mal oluyor. Eğer devlet bunu 11-12 liraya alırsa biz kar edebiliriz. Ama eğer bunu devlet 9 liraya alırsa biz başlı başına geliriz.
Tarım Bakan Yardımcısı diyor ki arkadaş, ‘Siz diyor yanlış hesaplıyorsunuz.’ Gel oturuyoruz beraber hesaplayalım dedim. Şöyle ki Ankara'daki mevzuat ayrı tarladaki mevzuat ayrı. Ben arpa ile çavdarı seçemeyen bürokratı istemiyorum. Benim bürokratım tarlaya geldi miydi şalvarını giyecek, şapkasını takacak, buraya ektiğin buğdayın cinsini bilecek, arpayı bilecek, çavdarı bilecek, mısırı bilecek. Ben onları bilmeyen bürokratın bana faydası olmaz.”