'YÖNLENDİRMEK HAKKI DA HADDİ DE DEĞİLDİR'

TAKİP ET >>

Milliyetçi Hareket Partisi İl Başkanı Mete Eke, Boğazlıyan'ın Ovakent Belediyesi'ne Kayseri Büyükşehir Belediyesi tarafından ücretsiz park ve WC yapımının ardından Gazetemiz yazarlarından Osman Çiftçi'nin ‘Bazı MHP'liler Talimatı Haseki'den mi alıyor?' başlıklı yazısına yanıt verdi. MHP İl Başkanı Mete Eke, “Biz ülkücü olurken etmiş olduğumuz bir yemin vardır. Hatırlatmak için söylüyorum: Mücadelemiz ve kavgamız son nefer, son nefes, son damla kana kadar diye Allah'a, Bayrağa ve Kuran'a ve silah üzerine yemin etmişiz. Dolayısıyla bu makamda oturan insanları yönlendirmek, yönetmek hiç kimsenin ne hakkı ve haddi değildir. Bunun böyle bilinmesini istiyorum” dedi.

MHP İl Başkanlığı Muharrem Ayı nedeniyle Aşure dağıttı. Aşure dağıtımının ardından basın mensuplarıyla bir araya gelen MHP il Başkanı Mete Eke, önce Türkiye gündemini değerlendirdi. Türkiye'nin tehlikeli bir süreçten geçtiğini ifade eden Eke, “Vahamet bardağı taşırdı. Cenabı Allah, inşallah korktuğumuza uğratmaz. Şuan da hükümetin en üst yetkililerinin de söyledikleri, altı çizilecek bir şey var: ‘sabrımızın da bir hududu'. Bu güzel bir mesaj ama bizler hep uyardık sizleri. MHP'nin Sayın Genel Başkanı başta olmak üzere, genel merkez yöneticilerimiz hep uyardı. 2004 yılından bu yana, olumsuzluk adına söylediğimiz şeyler tane tane gerçekleşti. Ama maalesef dikkate alınmadı. Bu dikkate alınmayışının bedeli, inşallah, ülkenin doğu ve güney doğusunda bölünme ve özerklik gerçekleşmez. Son günlerde Papa'nın da Kürdistan'ı ziyaret edeceği mealindeki açıklaması, işin vahametinin, küresel boyutunun, emperyalist güçlerin de bir oyunu olduğunu da ortaya koymaktadır. Bunların altını çizmek gerekiyor. Bunlardan uyanmamız gerektiği kanaatindeyim. Cenabı Allah, inşallah, bu aşure günü vesilesiyle, uyanmak istemeyen, görmek istemeyen vicdanlar görürler de 2015 seçimlerinde gereğini yaparlar. Bu Avrupa'da bir takım emperyalist güçlerin çizdiği şemalar var. Suriye'de Esad'ın bırakıp çekildiği bölge, Irak'ta peşmergenin kontrolünde olan bölge ve Türkiye'deki bazı illeri kapsayan bir bölge Kürdistan'ın alt yapısı ve projesi olarak gösteriyor. Trabzon ve Karadeniz havalisini Pontus Rum gibi gösteriliyor. Diğer taraftan İstanbul'u Konstantinopolis diyorlar, Ege'yi Yunan hâkimiyetine veriyorlar. Türk'e ne kalıyor: Kayseri, Sivas, Yozgat, Ankara, Niğde, Nevşehir ve Kırşehir kalıyor. Allah muhafaza… Yani Serv'in tekerrürü olmuş oluyor. Dolayısıyla uyanmamız gereken bir sürecin finalindeyiz. Ya uyanacağız ya da, bizi birileri uyanmadan boğup atacak, Allah muhafaza vatansız kalacağız. Bizim gidecek başka yerimiz yok. 12 yıllık AKP iktidarı, göz boyamayla, bir takım yanlı basın faaliyetleriyle bu milleti aldattı ve kandırdı. Sivas'tan öbür tarafta devlet otoritesi maalesef kaybolmuş durumda” dedi.

MHP İl Başkanı Eke açıklamasının devamında ise Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisi'nin Boğazlıyan'ın Ovakent ilçesi'ne ücretsiz WC ve park yapımı konusunda MHP'nin Plan Bütçe Komisyonu'ndaki MHP'li üyeler ile MHP grubunun farklı karar vermesinin ardından Gazetemiz Yazarlarından Osman Çiftci'nin ‘‘Bazı MHP'liler Talimatı Haseki'den mi alıyor?' şeklindeki köşe yazısına yanıt verdi. MHP İl Başkanı Eke, konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “MHP diğer partilerde olduğu gibi bir kongre sattı mahalline girmiştir. Burada iç bünyemizdeki ülküdaşlarımıza vereceğimiz mesaj şudur: Ülkenin vahamet tablosu bu kadar ortadayken ve yürüyen bir gemi (parti anlamında) ve o geminin de kaptanları yani teşkilatları varken bir takım varyasyonlar, bir takım küçük hesaplar içine girip de şöyle olmalı, böyle olmalı gibi söylemlerden kendimizi çekmemiz kanaatindeyim. Zira iç bünyede bir ve diri olursak ülkenin bekası anlamındaki duruşumuzu, fotoğraf olarak iyi ortaya koyarız. Yoksa kendi iç dünyamızdaki birtakım küçük hesaplar ve hissi egolarla hiçbir yere varamayız. Aksi takdirde birilerinin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Onun için şunun da altını çizmek istiyorum: MHP'nin bu makamında, yani teşkilatlarının başında dün, bugün, yarın kim oturursa otursun asla ve asla ihanet çemberi halkasının içine girmez, giremez. Zira biz ülkücü olurken etmiş olduğumuz bir yemin vardır. Hatırlatmak için o söylüyorum: Mücadelemiz ve kavgamız son nefer, son nefes, son damla kana kadar diye Allah'a, Bayrağa ve Kuran'a ve silah üzerine yemin etmişiz. Dolayısıyla bu makamda oturan insanları yönlendirmek, yönetmek hiç kimsenin ne hakkı ve haddi değildir. Bunun böyle bilinmesini istiyorum. Bunun dışında ‘filan meclisi falan mı yönetiyor?' varsa elinde bir belge bilgi, çıkarsın koyarsın adam gibi, delikanlı gibi çıkarsın ortaya böyle dersin. Onun haricinde bu tip söylemleri, bu tip varyasyonları gündeme getirdiğin zaman ‘Hesabın nedir de sen bunu yazdın' derler, adama. Bunlar doğru şeyler değil. Siyaseten bunları bizim içimizi parçalamak, bizim içimize nifak sokmak adına yapılan bir tezgah olduğunu düşünüyorum. Sorarlar, ‘Sen kime hizmet ediyorsun' diye … Buraya geldiğimiz günden beri, aşağı yukarı önümüzdeki ay 4. sene bitiyor, hiçbir arkadaşımızın, camiamızın temsilcilerinin boynunu yere büktürecek hiçbir organizasyonda, hiçbir tavizkar durumda olmadık. Olmamız ne imanımıza, ne ahlakımıza, ne ülkücü duruşumuza ne de şahsi olarak delikanlılığımıza uyar. Bunun altının çizilmesini istiyorum. Bunu yapanları da Allaha havale ediyorum”

Haber: Nejdet KALA

Bakmadan Geçme