Yargıtay 19. Ceza Dairesi Üyesi Erdoğan İshakoğlu: 'Türkiye hukuk devleti olmak istiyorsa kültür ve sanatta korsanı engellemelidir'
Kayseri Baro Başkanlığı'nın Meslek İçi Eğitim Programı kapsamında düzenlediği ‘Fikri ve sinai mülkiyet ceza hukuku' seminerinde konuşan Yargıtay 19. Ceza Dairesi Üyesi Erdoğan İshakoğlu, “Türkiye hukuk devleti olmak istiyorsa kültür ve sanatta korsanı engellemelidir” dedi.
Bir otelde düzenlenen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı okunmasının ardından başladı. Programa Kayseri Baro Başkanı Avukat Cavit Dursun, Yargıtay 19. Ceza Dairesi Üyesi Erdoğan İshakoğlu, Yargıtay 19. Ceza Dairesi Onursal Üyesi Ramazan Özkepir, Yargıtay 19. Ceza Dairesi Tetkik Hakimi Erkal Hilmi Kart, Ankara Barosu Üyesi Avukat Tahsin Ulus, Emekli Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Nadi Türkaslan ve baro avukatları katıldı.
Avukatların gelişen hukuk kuralarının arkasında kalmamaları gerektiğini söyleyen Ankara Barosu Üyesi Avukat Tahsin Ulus, “Ankara Barosu'nun yaklaşık 35 yıldır üyesiyim ve Türkiye Tahkim Merkezi'nin Yürütme Kurulu Genel Sekreterliği görevini yapıyorum. Burada aslında güncel konu korona virüsü ama buna rağmen seminere katılımın fena olmadığını ve Kayseri'nin buna karşı gösterdiği direnci takdirle karşılıyorum. Bizler de Ankara'dan geldik ama tabi Kayseri'nin sucuğu, pastırması ve mantısı gibi koruyucu ürünleri var bizler de o yüzden buradayız. Bugünkü seminer konusu fikri ve sinai haklarla ilgili ceza düzenlemelerini içeriyor. Malumunuz hukuk gelişen teknoloji ve bununla beraber insan haklarına erişimde kendini sürekli yeniliyor. Bu haklar fikir ve sanat eserlerindeki enerji ve bilişim hukuku gibi, hukukun yeni bir dalı. Burada sağlamış olduğumuz koruma sadece bireyin kendi yaptıkları ile ilgili değil, kendi parçası olduğu toplumunun kültürel ve sanat birikimi ile ilgili. Bunların korunması ile ilgili ciddi bir değer taşıyor. Bunun da hem ulusal alanda hem de uluslararası alanda korunması söz konusu. Burada hukuki düzenlemeler değil, hukukçuların da kendini çok iyi yetiştirmiş olmaları çok önemli. Arkada kalmamaları gerekiyor” dedi.
Kayseri Baro Başkanı Avukat Cavit Dursun, eğitimleri şehirlerin ihtiyaçlarına göre belirlediklerini söyleyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Kayseri Barosu olarak, bizim eğitimlerdeki en büyük düsturumuz bilgi en büyük hazinedir olduğu için bu eğitimleri aralıksız olarak sürdürüyoruz. Bu eğitimleri belirlerken, sahada en çok yaşadığımız konularla birlikte siz değerli meslektaşlarımıza yeni ufuklar, yeni yolar açmak ve şehrimizin ihtiyacı olan hususları değerlendirerek, bu eğitimleri belirliyoruz. Fikri ve sinai mülkiyet hukuku da Kayseri ve çevresinde aslında en geniş şekilde uygulama alanı olan ve uygulama alanı olmasına rağmen de maalesef çok az bilinen alanlardan birisidir. Bu sebeple de bu konular daha çok başka ilerden gelen avukatlarca yapılmakta. Biz istiyoruz ki yerinde, konuları bilen ve uygulamanın içinde olan şehirde ve çevre ilerdeki fikri ve sinai mülkiyet hukuku ile ilgili konular, ilimiz ve çevre ilerin avukatlarınca yapılmasını değerlendirerek bu eğitimi planladık. Kıymetli olacağını ve fayda sağlayacağını düşünüyorum.”
Türkiye'nin saygın hukuk devletleri arasına girmesi için korsanı önlemesi gerektiğini söyleyen Yargıtay 19. Ceza Dairesi Üyesi Erdoğan İshakoğlu, “Fikri ve sinai mülkiyet hakları, çok geniş yelpazedeki ürün ve eserlerden oluşmaktadır. İnsan zekasının entelektüel birikiminin sonucu ortaya çıkan bilim edebiyat eserlerinden, musiki ve sanat eserlerine, faydalı modellerden markalara kadar çok geniş ürün yelpazesindeki hakların bugün burada ceza hukuku açısından bakmaya çalışacağız. Bunların ilk kısmı bilin ve edebiyat eserleri, kültürel ve sanatsal yöndeki fikir ve sanat eserleridir. İkinci bölümdeki patent ve buluşlar ise teknoloji yönü ağır basan eserlerdir. Eğer Türkiye saygın hukuk devletleri arasında yerini almak istiyorsa korsanı önlemek zorundadır” ifadelerini kulandı.