Uzmanı uyardı: 'Kayseri de deprem şehri ve hazırlıklı olmalı'
Kayseri Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk, Kayseri çevresindeki fay hatları ile ilgili yaptığı değerlendirmesinde, 'Kayseri de deprem şehri ve hazırlıklı olmalı' dedi.
Kayseri'nin etrafındaki fay hatlarından dolayı deprem bölgesinde olduğu ve hazırlıklı olunması gerektiğini söyleyen Kayseri Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk, 'Kayseri'yi etkileyen durum Ecemiş Fayımız ve Sarız Fayımız. Ecemiş Fayı 600 kilometre boyunca Kuzey Doğuya doğru uzanan ve orada da Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşen bir fayımız. Sarız Fayımız ise 200 kilometre boyunca uzanır. O da diri faylarımızdan bir tanesi. Kayseri'yi etkileyecek bir diğer fay ise Malatya Fayı. Burada olacak depremlerde hatırlarsanız Elazığ depremini biz de çok şiddetli hissetmiştik. Bu faylar Kayseri'yi etkileyecek düzeyde ve deprem üretme kabiliyetine sahip ama bir Kuzey Anadolu Fay Hattı kadar yüksek değil beklenen deprem değerleri. Beklenen deprem kabiliyeti 6 ila 6 buçuk arasında değişiyor. Şehrin içerisinden ve etrafından dolaşan bir yapısı var bu fay hattının. Biz de bir deprem şehriyiz ve depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. Burada en büyük yük de tabi ki yerel makamların üzerinde gözüküyor deprem olana kadar. Deprem olduktan sonra zaten tüm Türkiye gerekli desteği veriyor. Yerel makamlardan da Kayseri'de zemin etütleri konusunda fazlaca bir sıkıntımız yok. Türkiye'de en iyi uygulanan illerden birisi Kayseri yerel etütler konusunda. Zemin ile bina ilişkilerinin iyi kurulması, statistik hesapların buna göre yapılması bir deprem anında ki bütün zararları milimize edecektir. Bizim de bulunduğumuz jeolojik yapı nedeniyle bazı yerlerimizde, özellikle dikkat edilmesi gereken yerler var. Yeraltı sularının yüksek olduğu yerler özellikle ova bölgesi alüvyal zemin dediğimiz kumlu, killi, çakıllı zeminler de suya uygun zeminler de sıvı açma riski her zaman beklenir. Özel önlem gerektiren alanlar var. Zeminlerdeki bina etütlerine göre, şu anda bunu Kayseri'de sıkça görmeye başladık. Bir takım sistemler Kayseri'de uygulanmaya başladı. Burada 2000 yılı öncesi yapı stoğuna dikkat etmek gerekiyor. 2000 öncesi yapı stoğunun hızlıca elden geçirilip gerekli düzenlemelerin, yıkılıp yeniden yapılma, güçlendirme gibi düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum' dedi. Üzeltürk, 3 yılda gerçekleşen yıkıcı depremler karşısında tedbir alınması gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
'Kayseri'yi genel olarak düşünmemiz lazım. Bölge olarak çözmek mümkün değil, tümüyle düşünmemiz gerekiyor. Herkes ne zaman deprem olacak diye soruyor ama bunun kesin bir cevabı yok. Ama şunu bilmemiz gerekiyor ki biz bir deprem ülkesiyiz. Deprem ile birlikte yaşamaya alışmalıyız. İstatistik verilere göre Türkiye'de her 3 yılda bir yıkıcı deprem meydana gelmiş. Bu da şunu gösteriyor ortalama 3 yılda yıkıcı depremlere uğrayan bir ülkeyiz, tedbirlerimizi de buna göre almalıyız. Doğa bize 3 yılda bir yıkıcı deprem veriyorsa, biz de buna göre hayatımızı düzenlemeli ve yaşam alanlarımızı buna göre düzenlemeliyiz.'
Kayseri'nin etrafındaki fay hatlarından dolayı deprem bölgesinde olduğu ve hazırlıklı olunması gerektiğini söyleyen Kayseri Jeoloji Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk, 'Kayseri'yi etkileyen durum Ecemiş Fayımız ve Sarız Fayımız. Ecemiş Fayı 600 kilometre boyunca Kuzey Doğuya doğru uzanan ve orada da Kuzey Anadolu Fay Hattı ile birleşen bir fayımız. Sarız Fayımız ise 200 kilometre boyunca uzanır. O da diri faylarımızdan bir tanesi. Kayseri'yi etkileyecek bir diğer fay ise Malatya Fayı. Burada olacak depremlerde hatırlarsanız Elazığ depremini biz de çok şiddetli hissetmiştik. Bu faylar Kayseri'yi etkileyecek düzeyde ve deprem üretme kabiliyetine sahip ama bir Kuzey Anadolu Fay Hattı kadar yüksek değil beklenen deprem değerleri. Beklenen deprem kabiliyeti 6 ila 6 buçuk arasında değişiyor. Şehrin içerisinden ve etrafından dolaşan bir yapısı var bu fay hattının. Biz de bir deprem şehriyiz ve depreme hazırlıklı olmamız gerekiyor. Burada en büyük yük de tabi ki yerel makamların üzerinde gözüküyor deprem olana kadar. Deprem olduktan sonra zaten tüm Türkiye gerekli desteği veriyor. Yerel makamlardan da Kayseri'de zemin etütleri konusunda fazlaca bir sıkıntımız yok. Türkiye'de en iyi uygulanan illerden birisi Kayseri yerel etütler konusunda. Zemin ile bina ilişkilerinin iyi kurulması, statistik hesapların buna göre yapılması bir deprem anında ki bütün zararları milimize edecektir. Bizim de bulunduğumuz jeolojik yapı nedeniyle bazı yerlerimizde, özellikle dikkat edilmesi gereken yerler var. Yeraltı sularının yüksek olduğu yerler özellikle ova bölgesi alüvyal zemin dediğimiz kumlu, killi, çakıllı zeminler de suya uygun zeminler de sıvı açma riski her zaman beklenir. Özel önlem gerektiren alanlar var. Zeminlerdeki bina etütlerine göre, şu anda bunu Kayseri'de sıkça görmeye başladık. Bir takım sistemler Kayseri'de uygulanmaya başladı. Burada 2000 yılı öncesi yapı stoğuna dikkat etmek gerekiyor. 2000 öncesi yapı stoğunun hızlıca elden geçirilip gerekli düzenlemelerin, yıkılıp yeniden yapılma, güçlendirme gibi düzenlemelerin hızla hayata geçirilmesinin faydalı olacağını düşünüyorum' dedi. Üzeltürk, 3 yılda gerçekleşen yıkıcı depremler karşısında tedbir alınması gerektiğini söyleyerek, sözlerine şu şekilde devam etti:
'Kayseri'yi genel olarak düşünmemiz lazım. Bölge olarak çözmek mümkün değil, tümüyle düşünmemiz gerekiyor. Herkes ne zaman deprem olacak diye soruyor ama bunun kesin bir cevabı yok. Ama şunu bilmemiz gerekiyor ki biz bir deprem ülkesiyiz. Deprem ile birlikte yaşamaya alışmalıyız. İstatistik verilere göre Türkiye'de her 3 yılda bir yıkıcı deprem meydana gelmiş. Bu da şunu gösteriyor ortalama 3 yılda yıkıcı depremlere uğrayan bir ülkeyiz, tedbirlerimizi de buna göre almalıyız. Doğa bize 3 yılda bir yıkıcı deprem veriyorsa, biz de buna göre hayatımızı düzenlemeli ve yaşam alanlarımızı buna göre düzenlemeliyiz.'