Ünsal: İyileşmesi mümkün olmayan bir derin yara
Sivas Katliamının yıl dönümü nedeniyle mesaj yayımlayan Eğitim Sen Şube Başkanı Uğur Sedat Ünsal, 'Sivas katliamı, 30 yıldır en temel insani değerlerini yitirmemiş herkesin yüreğinde kanamaya devam etmekte, iyileşmesi mümkün olmayan bir derin yara olmayı sürdürmektedir' dedi. Ayrıntılar Kayseri Olay Gazetesi haber merkezi olarak hazırladığımız haber bülteninde…
Sivas Katliamının yıl dönünü nedeniyle Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Uğur Sedat Ünsal da bir mesaj yayımladı. Sivas katliamının insanlık tarihinin en büyük utancı olduğunu; bir arada yaşama arzusunda olan bir halkın bir birlik ve beraberliğine yönelik en acımasız katliamlardan biri olarak tarihe geçtiğini ifade eden Ünsal, “Bu topraklar, asırlarca kardeşçe, bir arada yaşayan insanları Alevi-Sünni olarak ayırmak, onları birbirine düşman etmek için oyun üstüne oyun oynandığını defalarca görmüştür. Sivas katliamı, 30 yıldır en temel insani değerlerini yitirmemiş herkesin yüreğinde kanamaya devam etmekte, iyileşmesi mümkün olmayan bir derin yara olmayı sürdürmektedir. 2 Temmuz 1993'te Sivas'ta, sadece Pir Sultan Abdal Kültür Şenliği ve bu şenliğe katılanlar hedef alınmamış, binlerce yıllık bir arada yaşama kültürüne karşı büyük bir katliam yaşatılmıştır. Sivas katliamının hedefi, tıpkı geçmişteki benzer katliamlarda olduğu gibi, egemen inanç sisteminin dışında kalan Aleviler, yıllarca ezilen, sömürülen ve yok sayılan canlarımız olmuştur.Sivas katliamı, tıpkı Malatya, Maraş, Çorum, Gazi Mahallesi katliamları gibi bilinçli bir şekilde karanlıkta bırakılarak unutturulmak istenmiş, siyasi sorumlular hesap vermemiş, katliamın arkasındaki karanlık güçler bilinçli olarak açığa çıkarılmamıştır”dedi.
Sivas katliamında aktif rol oynayan kişilerin avukatlarının Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı tarafından adeta ödüllendirildiğini belirten Ünsal, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Yıllarca katillerin ceza almaması için adeta seferber olan siyasi iktidar, Sivas katliamı davasının ‘zaman aşımı'na uğratılması için elinden geleni yaparak, katillerin cezasız kalmasını sağlamıştır. Sivas katliamı her ne kadar zamanaşımı üzerinden unutturulmak istenmiş olsa da insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımı yoktur. Türkiye'de geçmişte halkları birbirine karşı kışkırtarak, kitlesel katliamlara ve cinayetlere zemin hazırlayanlar, bugün ısrarla ayrımcı, tekçi, ırkçı ve gerici politikalarını sürdürerek halkların barış içinde bir arada yaşama iradesini engellemek adına tehlikeli adımlar atmayı sürdürmektedir. Toplumsal barışı tehdit eden her türlü saldırı ve katliamlara rağmen, Türkiye'de farklı inançların, farklı kimlik ve kültürlerinin barış içinde ve kardeşçe bir arada yaşama isteğini güçlendirmek, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularını yeniden örmek hepimizin görevidir. Ne yaşadığımız katliamları ne de iktidarın bu katliamlar karşısında takındığı siyasi tavırları unutmamız mümkün değildir. İnsanlık, kendisine karşı işlenmiş suçları, bu suçları işleyenleri ve yaşananlara sessiz kalanları asla unutmamıştır ve unutmayacaktır. 30 yıl önce yaşanan Sivas katliamında yaşamını yitirenler başta olmak üzere, yakın tarihimizde yaşanan bütün katliamlara hayatını kaybeden bütün canlarımızı saygı ve özlemle anıyoruz.”