'Terbiyesizliğin daniskası'
AKP eski İl Başkanı Ömer Dengiz itirafçı oldu. İddianameye giren ifadesinde Bakan Özhaseki ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.
Dengiz, 17-25 Aralık'tan sonra da dönemin Belediye Başkanı Özhaseki'nin FETÖ'cülerle görüşmeye devam ettiğini öne sürdü ve şu iddialarda bulundu: “2014'te Haseki Başkan, Erciyes'te Amerika gezisine katılan Hamdi Kınaş, Nureddin Okandan, Ahmet Öksüzkaya (eski milletvekili) gibi isimlerin katıldığı bir kahvaltı düzenledi. Başkana bu örgüt mensuplarıyla görüşmemesi gerektiğini, bu durumu yukarının duyması halinde sıkıntı yaşayacağını ilettim ama Özhaseki'yi yine aynı ekiple kahvaltı yaparken gördüm.''
Şüphelilerden Kayseri Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nureddin Okandan da ifadesinde, 2011'de, Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yaptıkları geziyi şöyle anlattı: “Amerika seyahatinde yarım saatliğine Gülen'i heyet olarak ziyaret ettik. Ekipte Mehmet Özhaseki, Hamdi Kınaş, İlhan M., Ali Ez, milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Hüseyin B., Oktay D. vardı.”
Diğer yandan bu yöndeki iddialara Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, televizyonların ortak yayınında cevap vermişti. Özhaseki, Gazeteci Osman Çiftci'nin bu yöndeki sorusuna şu cevabı vermişti: “Güya birisi gelmiş de bana yanlış yapıyorsun demiş. Terbiyesizliğin daniskası bu yaptıkları. Ahlaksızlığın daniskası bu yaptıkları. Ali Çelebi (Dönemin Zabıta Daire Başkanı) şimdi hayatta ifade vermeye gelince yanındaki FETÖ'cü diyor ki Haseki'nin adını ver tamam mı? Her ifade vermeye gelene Haseki'nin adını ver diyorlar. Çünkü bu yönde Amerika'dan emir gelmiş”
Kayseri'de 71 işadamıyla ilgili hazırlanan Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) iddianamesinde, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'ye yönelik çarpıcı bilgiler yer aldı. Cumhuriyet Savcısı Salih Kılıçdağı'nın hazırladığı 2017/117 numaralı iddianamede, Özhaseki'nin ABD'ye giderek, Fetullah Gülen'i ziyaret ettiği öne sürüldü.
ESKİ BAŞKAN İTİRAFÇI OLDU
Sözcü'nün haberine göre, soruşturmada itirafçı olan AKP Kayseri eski İl Başkanı Ömer Dengiz, 2011'deki dershane kavgasından sonra talimatla yandaş Star Gazetesi'ne verilen abonelik desteğini anlattı. Dengiz şunları kaydetti: “2012 veya 2013 yılında Zaman Gazetesi'ne karşılık olarak Star Gazetesi aboneliğini yayma konusunda bizatihi ben üstlendim. Bu görevi dönemin Başbakanının talimatıyla gerçekleştirdim. Bu konuda Ankara'daki toplantılara Mehmet Özhaseki başkan ile beraber katıldık. Maddi yükü de bize kaldı.”
‘ÖZHASEKİ BANA EMİR VERDİ'
2010-2011 yıllarında Melikşah Üniversitesi'ne de gittiğini belirten Dengiz şöyle devam etti: “2011'de bir temel atma töreninde Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Özhaseki, Melikşah Üniversitesi'ne yurt yaptırmam konusunda emrivaki bir konuşma yaptı. Akabinde Memduh Boydak beni arayarak Melikşah heyeti olarak ziyaretime geldiler. Bir aile büyüğüm adına yurt yaptırdım.” Dengiz, 17-25 Aralık'tan sonra da dönemin Belediye Başkanı Özhaseki'nin FETÖ'cülerle görüşmeye devam ettiğini öne sürdü ve şu iddialarda bulundu: “2014'te Haseki Başkan, Erciyes'te Amerika gezisine katılan Hamdi Kınaş, Nureddin Okandan, Ahmet Öksüzkaya (eski milletvekili) gibi isimlerin katıldığı bir kahvaltı düzenledi. Başkana bu örgüt mensuplarıyla görüşmemesi gerektiğini, bu durumu yukarının duyması halinde sıkıntı yaşayacağını ilettim ama Özhaseki'yi yine aynı ekiple kahvaltı yaparken gördüm.''.
BELEDİYE ÖNCÜLÜK ETTİ
Şüphelilerden Kayseri Sanayi Odası eski Meclis Başkanı Nureddin Okandan da ifadesinde, 2011'de, Kayseri Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde yaptıkları geziyi şöyle anlattı: “Amerika seyahatinde yarım saatliğine Gülen'i heyet olarak ziyaret ettik. Ekipte Mehmet Özhaseki, Hamdi Kınaş, İlhan M., Ali Ez, milletvekili Ahmet Öksüzkaya, Hüseyin B., Oktay D. vardı.”
MEHMET ÖZHASEKİ'NİN FETÖ'CÜLERLE İLİŞKİSİ İDDİANAMEDE YER ALDI
AKP Kayseri eski İl Başkanı Ömer Dengiz ve Kayseri Sanayi Odası eski Başkanı Nureddin Okandan, dönemin Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki'nin FETÖ'cülerle ilişkisini anlattı.
ÖZHASEKİ, BU YÖNDEKİ İDDİALARA GAZETECİ OSMAN ÇİFTCİ'NİN SORUSU ÜZERİNE CEVAP VERMİŞTİ
Özhaseki, Sözcü'de de yer alan bu ve benzer iddialarla ilgili Mart ayında Kayseri'de uydu ve karasal yayın yapan televizyonların ortak yayınında Gazeteci Osman Çiftci'nin sorusu üzerine açıklama yapmıştı.
Kayseri Olay Gazetesi ile 38 Kent TV'nin de gündeme getirdiği haberde Bakan Özhaseki, Kayseri'de devam eden FETÖ soruşturmaların bazı sanıkların, kendi adının verilmesi için baskı kurmaya çalıştığını da belirterek, “Böyle bir kitapsız, ahlaksız örgüt bunlar. At izini it izine karıştırmaya çalışıyorlar. Bunu İstihbarat'ta, Emniyet'te, Adliye mekanizması da biliyor” ifadelerini kullandı.
“SADIK YAKUT'TA, İSMAİL TAMER'DE, BELEDİYE
BAŞKANLARI DA,TÜM MİLLETVEKİLLERİMİZ DE VARDI”
FETÖ soruşturmaları ile ilgili de dikkat çeken açıklamalar yapan Bakan Özhaseki, Kayseri'de süren bazı davalarda kendisi ile ilgili itirafçıların ortaya attığı iddialara tepki gösterdi. Özhaseki, şöyle konuştu: “21 yıl belediye başkanlığım döneminde 1 metre kare arsa bunlara vermedim. Bir tek kurbanımı da vermedim. Bunlarda kesin. Onlara da bakınca bu hayırlı hizmetlerine evet dedim. Bir, iki kez yurt dışına onlarla gittim. 2-3 sefer okullarına gittim ama bir gün olsun onların sohbetlerine oturmadım. 2 satır hocanın kitabını okumadım. Hocalarını dinlemedim. O cemaatten hiç olmadım. Çok da beni sarmadı. Biraz bakmaya çalıştığım kitaplarında ama herkesle yaptığım iyi ilişkiyi onlarla da sürdürdüm. Okullar yapılırken de yanlarında oldum, iyi işler yapıyorlar helal olsun dedim. Nijerya'da bir hastane için gittim. Müslümanlara hizmet edecek dediler bu hastane. Dediler buraya bir hastane yaptırıyoruz yardımcı olur musunuz? Oluruz. Alet edevatların oraya gidişi hususunda Abdullah Gül bey devreye girdi vergi almasınlar diye. Türkiye'den alet edevatlar gidiyor öyle bir dönem. Kavgaların olmadığı bir dönem. Vicdan sahibi herkes hikayeleri dinleyince al kaç liraysa vereyim kardeşim derdi. Ve orda yardımcı olduk. Van'da kurban kesmeye gittik. Sadık Yakut'ta, İsmail Tamer'de, Belediye başkanları da,tüm milletvekillerimiz de vardı.
Deprem olmuş kurban dağıtıyoruz. Böyle faaliyetlerin için de bulunmak, bu örgütün eline müthiş bir koz geçirdi. Ama doğruyu da söylemiyorlar”
“GÜYA BİRİSİ GELMİŞ DE BANA YANLIŞ YAPIYORSUN DEMİŞ”
Özhaseki, birinin kendisini uyardığı yönündeki iddialara da sert tepki göstererek, “Güya birisi gelmiş de bana yanlış yapıyorsun demiş. Terbiyesizliğin daniskası bu yaptıkları. Ahlaksızlığın daniskası bu yaptıkları. Ali Çelebi (Dönemin Zabıta Daire Başkanı) şimdi hayatta ifade vermeye gelince yanındaki FETÖ'cü diyor ki Haseki'nin adını ver tamam mı? Her ifade vermeye gelene Haseki'nin adını ver diyorlar. Her ifade vermeye gidene, Hasekinin adını verin diyorlar. Böyle bir kitapsız örgüt bunlar. Ahlaksız örgüt bunlar. Bunların gerçek yüzlerini şimdi ifadelerinden çok iyi anlıyoruz. O gün iyi işler yapıyorlar diye gördüğümüz insanların gerçek yüzleri gördük, 17-25 ten sonra da çıktı zaten tüm ilişkiyi kestik. O zamandan sonra hiç bunlara yüz vermedik. İçeriye sokmadık, konuşmadık, yanlış yapıyorsunuz dedik”
Özhaseki'nin, bu açıklamasıyla dönemin AK Parti İl Başkanı Ömer Dengiz'i kast ettiği ileri sürüldü.
“BUNU İSTİHBARATTA, EMNİYET'TE, ADLİYE MEKANİZMASI DA BİLİYOR”
FETÖ'den yargılanan bazı isimlerin kendi iç telefon görüşmelerinde kendisine nefret kustuklarını dile getiren Bakan Özhaseki, “Benim geriye dönük 17-25 ten sonra konuşmalarımı açın en sert eleştiri bende. Bunlara cephe alıp ağır söylemlerimden sonra acayip kudurdular bunlar. Bütün iç telefonlarında düşmanlık kusuyorlar bana. Nefret kusuyorlar bana. Kendi içlerinden telefonlaşmalarda konuşmalarda ve en son bunlara gelen emir üzerine herkes benim adımı vererek, kurtulmayacağını biliyorlar ama af edersiniz at izini it izine karıştırmaya çalışıyorlar. Bunu İstihbaratta, Emniyet'te, Adliye mekanizması da biliyor. Ama kafa karıştırmaya devam ediyorlar. İçeriye giren herkese Haseki'nin adını söyle diyorlar. Peki itirafçılar Hasekinin adını kullanmışlar 5-10 yerde. Nerede kullanmışlar şöyle kullanmışlar Nijerya'da gördük, doğru saklamıyorum ki. Van'da gördük tamam falan yerde birileri ile yiyip içiyordu, doğru arkadaşlarım vardı yiyip içiyordum. Kahvaltı ediyorduk doğru, onu söylemişler. Saklı bir şey değil ki. Peki bunlar ne zaman 17-25 ten hepsi önce” diye konuştu.
“HACI BAK HADDİNDEN FAZLA BİR YANLIŞ İÇİNDESİN”
17-25 Aralık sürecinden sonra kendisine gelen cemaat mensuplarına nasihat ettiğini dile getiren Bakan Özhaseki, Hacı Boydak ile ilgili de çarpıcı açıklamalar yaptı.
Özhaseki, o dönem Hacı Boydak'ı çağırdığını ve Belediye'de görüştüğünü anlatarak, şu ifadeleri kullandı: “O dönemde Hacı Boydak'ı çağırdım Belediye'ye. İşte hayatta kendisi inkar etsin, kardeşi Mustafa'ya da anlattım, Şükrü'ye de anlattım. 17-25 bir ihtilal denemesidir, hükümet devirme operasyonudur. Bunu cemaat yaptı. Cemaat İslami bir cemaatse, hizmet cemaatiyse niye hükümeti devirmeye uğraşıyor? Bu İslami bir cemaatse insanları ailesi ile gece yatarken niye çekiyor kardeşim? Abi onlar haram işte. Sanane kardeşim. Harammış sanane. Peki Hacı, Genel Kurmay Başkanı ile Cumhurbaşkanı dinlenir, Hocaya gider Amerika'ya hangi Allah dostu bu dinlemeleri yapar, kabul eder. Yırtar, yüzüne atar Allah dostu dediğin. Devletin sırları bular. Yine devlet adamının çocukları banyoda neden çekilir? MİT TIR'ı neden çevrilir? Türkiye için çalışan bir cemaat ‘Türkiye, İŞİD'e yardım ediyor' diyerek, ülkesini uluslararası savaş suçlusu ilan eder mi? Kendi ülkesine ihanet eder mi? Burası örgüt, size de kıyamıyorum sizler sanayicisiniz. Aklınızı başınıza alın.
Sizler dükkan açıp, kapatan değilsiniz. Vallahi sizinle bir hukukum var, kıyamıyorum. Sana da kıyamıyorum, hepinize de kıyamıyorum. Bunu onun için söylüyorum. Bunların cevapları sende var mı Hacı dedim. 17-25'ten 2-3 ay sonra olan şeyler bunlar. Hacı'da cevap yok”
“AMERİKA'DAN DA EMİR GELDİ KESİNLİKLE CEPHE
ALIN, HER ŞEYİ SÖYLEYİN”
Hacı Boydak'la bu görüşmeyi yaptıktan bir hafta sonra yine görüştüğünü ifade eden Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki,
“Hacı'yı bir hafta sonra telefonla aradım, çağırdım. Dönsünler bu işten. Kayseri sanayisine bir şey olmasın diye. Benim derdim orda. Hacı'ya sorduğum 8-10 soruya cevap bulabildin mi dedi. ‘Hayır bulamadım abi' dedi ve sonra ‘Bende sana bir şey soracağım' dedi. O günkü olanları çıplaklığı ile anlatıyorum, buyur Hacı dedim. ‘Sizin Beşler tekstilde kaç müfettiş var? Bizim orada 32 tane müfettiş var' dedi. Ya Hacı dedim, o gelen müfettişler size vergi kaçırıyorsunuz diye gelmiyorlar. Onlar sizin vergi kaçırmadığınız bilirler ama siz devlete savaş ilan ettiniz. Sen TUSKON toplantısında ayakta böyle çılgınca açıklamalar yaptın. Sonra dedin ki, Tayyip Bey öğretmenleri atacakmış hepsini işe alacağım dedin. Devlete kafa tuttun, şimdi örgüte en çok para veren sizsiniz. Yardım eden sizsiniz. Hala Memduh toplantılara katılıyor. Kulağımıza geliyor. İşte Emniyet Müdürümüz kaç kere geldi, uyardı Memduh'u. Kaç kişi nasihat etti size? Ondan dolayı geliyorlar Hacı. Sonra bana ‘Abi dedi, ölsem de ben bu yoldan gideceğim' diye bir laf etti. Bak ilk defa söylüyorum bunu. Peki Hacı diyecek bir şeyim yok. Allah size yardım etsin dedim. Allah kurtarsın dedim kardeşim. Çekildim geriye. Ondan sonra 2 yıl kadar görüşmedik. Bir kere yurt dışından mesaj atmış cevap bile vermedim. Amerika'dan da emir geldi kesinlikle cephe alın, her şeyi söyleyin diye. Ondan sonra iftira kampanyası başladı, bitmek bilmedi. En son dönemde her girene Haseki'nin adını verin diyorlar. 2009 yılı Nijerya'ya gittik Başbakan'ın baş danışmanı Ömer Bey'de vardı. Ama Allaha hamdolsun tavrımız net, sıkıntı yok. Bir pislik atalım diye uğraşıyorlar. 40 yıldır bir merhaba dediğimiz adamlar iftiraya devam ediyorlar, yukardan aldıkları emir doğrultusunda. Bunlar, İslam'ın özünden uzaklaşmış sapkın bir anlayışa girdiler”