'Şükrü Boydak'ın kızı bize cd ve kitapları imha edin dedi'

TAKİP ET >>

Kayseri'de FETÖ/PYD soruşturması kapsamında 19'u tutuklu 69 sanığın yargılandığı Kayseri 2.Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın üçüncü celsesinin ikinci günde tanıklar yine dikkat çeken ifadeler kullandı.

Mahkemede konuşan tanıklardan Abdullah Cezmi Çincik, 15 Temmuz sürecinde Şükrü Boydak'ın Kızı Elif Bozdağ'ın, kendilerin “Gülen'e ait CD ve kitapları imha edin” dediğini söyledi. Diğer yandan 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında vatandaşa akaryakıt verilmediği yönünde iddialarla gündeme gelen benzin istasyonunun çalışanları da “O günlerde yoğunluk vardı” şeklinde konuştu.

Kayseri'de FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, AK Parti Eski İl Başkanı Ömer Dengiz, KTO Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, KAYSO eski Meclis Başkanı Nurettin Okandan ve Şükrü Boydak'ın kızı Elif Bozdağ'ın aralarında bulunduğu önce 71 sanık için açılan ardından 69 sanığa düşen davanın üçüncü celsesinde ikinci gün yargılamaya devam edildi.

Davanın ikinci gününde tanık olarak dinlenen ve Elif Bozdağ'ın işyerinde çalışan Ayşe Tuğba Çinçik, Abdullah Cezmi Çinçik ve Nazife Kuş önemli bilgiler verdi. Elif Bozdağ'ın işyerinde 1 sene çalıştığını ve Elif Bozdağ'ın iş yerinde 15 Temmuz'dan birkaç gün önce Memduh Boydak ile ilgili konuşmalara şahit olduğunu dile getiren Ayşe Tuğba Çinçik, “ Memduh Boydak ile ilgili konuşmalarını duydum. Güzel günler gelecek dediler. Bu süre içerisinde Elif Bozdağ'ın bu yapı ile ilgili bir olayına şahit olmadım. Aliye Bodak'ın bağ evine gittik. Orada Elif Bozdağ bize bağ evimizde ve işyerimizde bazı CD ve Kitapların olduğunu ve onların imha edilmesini Nazife Kuş'a söylememizi istedi. Bana iş yerindeki kasada 1 dolar var onları bana imha eder misin dedi. Bunların neden imha edilmesi gerektiğini bilmiyorum. Bunlar 15 Temmuz'dan sonra yaşandı. Bunların imha edilip edilmediğini görmedim. Biz Nazife Kuş'a söyledik o da tamam ben hallederim dedi. O da CD ve kitapları bana verdi iha etmem için. Bir poşet içinde verdi. İçinde bilgisayar olup olmadığını bilmiyorum. Bunları eşim aldı ve imha edip etmediğini bilmiyorum.”dedi.

Daha sonra Ayşe Tuğba Çinçik'in eşi Abdullah Cezmi Çincik de tanık olarak dinlendi. Abdullah Cezmi Çinçik, “Aliye Boydak'ın bağ evine eşim ile gittik. Elif Bozdağ işyerinde yapılması gerekenlerin talimatını verdi. Kasada 1 dolarlar ve CD ile kitapların olduğunu söyledi. Nazife Kuş'a CD ve kitapların yok edilmesini istediğini söyledi. Biz de eşim ile bağ evine gidip, CD ve kitapları aldık ve eşimle birlikte yok ettik. FETÖ'ye ait sohbet CD'leri ve kitaplar vardı. Poşette bilgisayar da vardı. Elif Bozdağ'ın kendi bilgisayarıydı, içerisinde ne vardı bilmiyorum. Bilgisayarı Sahabiye Mahallesi'nde olan bir basın biriminin kapısına bıraktım. Daha sonra bilgisayarın Emniyet'e teslim edildiğini duydum, polise gitmeye çekindim” ifadelerini kullandı.

Tanık Nazife Kuş ise ifadesinde “Darbeden önce bağ evine gittik. Elif Bozdağ, ailesi ile ilgili bir kitap yazıyordu, bu kitapta bilgisayarın içerisindeydi, kitabın zarar görmemesi için bilgisayarı verdi. Bir gece yarısı Cezmi ile eşi evime geldi. Tanıdığı polisler olduğunu, evimi arayacaklarını söyleyerek, Elif Bozdağ'ın bilgisayarını istedi, bilgisayarı aldı. Ben de CD ve kitapları attım” dedi.

Tanık olarak dinlenen Mahmut Nursaçan, “2008-2012 yılları arasında oturmalara iyi niyetli katıldım. Terör örgütü olduğunu bilmiyordum. Selim, Murat ve Akif kod adlı kişiler oturmaların idarecileriydi. Oturmaları zaman zaman değiştiriyorlardı. Son oturma mütevelli oturmasıydı, diğerlerinden pek bir farkı yoktu. En son oturmada Ali Aydın, Osman Özvarinli, Ahmet Gümüşçü, Memduh Boydak, Halit Gazezoğlu, Ahmet Mercan, Mehmet Kıranatlıoğlu vardı. 2012'den sonra ben işimi Etiyopya'ya taşıdım. Benim bağım tamamen koptu. Türkiye'ye zaman zaman gelirdim, 2014'te geldiğimde Ahmet Mercan'ı ziyaret edip, uyardım. Bu yapıdan uzlaşması konusunda uyarı yaptım, kendisi de uzak durduğunu, Selim kod adlı hocaya bir daha kapısından geçmemesini söylediğini, Melikşah'taki mütevelli üyeliğinden istifa ettiğini ancak istifasını geç işleme koyduklarını ifade etti” diye konuştu.

“FETÖ YAPILANMASINA KARŞI OLDUĞUMUZU

BİLDİKLERİ İÇİN 6 KİŞİYİ DE İŞTEN ÇIKARTTI”

KTO'da çalışan ve işten çıkarılan Kadir Onur'da tanıklık yaptı. Onur şunları söyledi: “ Ben uzun süre KTO'da çalıştım 2013 mayıs ayında KTO seçimleri oldu. Ben hiçbir adayı açıktan yada gizli desteklemedim. Bizi önce yıllık izne çıkardılar. Daha sonra ramazan ayının 10. Gününde işimize son verdiler. Görüş ayrılığımızdan dolayı yaptılar. Daha sonra FETÖ mensubu olduğunu öğrendiğim Mahmut Hiçyılmaz'ın bir önceki KTO Başkanı hasan Ali Kilci'ye FETÖ emretti bende aday oldum dedi. Bunu Hasan Ali Kilci'nin ofisinde söyledi. Bunlar seçildikten sonra Nuh Mehmet Saçmacı çalıştığımız masaya geldi ve gümbür gümbür geliyoruz, sizi burada barındırmayacağız ekmeğinizden edeceğiz dedi. Daha sonra ben neden işten çıkarıldığımızı Nuh Mehmet Saçmacı'ya sordum. O da bana Mahmut Hiçyılmaz'ın cebinde işten çıkarılacakların listesi var ona göre çıkışınız verildi. Bu listeyi kim verdiğini sordum ama bana söylemedi. Beni işten çıkarmadıkları dönemde KTO personelini 3'er 5'er topluyorlar Mahmut Hiçyılmaz'ın işyerine götürüyorlar ve baskı kuruyorlardı. O personelleri ben götürüp getirdim. Yeni gelen yönetim bizim FETÖ yapılanmasına karşı olduğumuzu bildikleri için 6 kişiyi de işten çıkarttı.”dedi.

“ORADA YENİLEN İÇİLENLERİN FATURASI KTO'YA KESİLDİ”

Kadir Onur'un bu ifadelerine cevap veren Nuh Mehmet Saçmacı, “ Onların döneminde bir Çanakkale gezisi düzenlendi. Orada yenilen içilenlerin faturası KTO'ya kesildi. Gezide daha sonra alkollerin havada uçuştuğunu biliyoruz. Onların da toplam 77 bin TL'lik faturası KTO'ya kesildi. Kadir Onur'un işten çıkarılması başka olaydan dolayıdır.”diye konuştu.

VATANDAŞA AKARYAKIT VERİLMEDİ İDDİALARI İLE GÜNDEME GELEN BENZİN İSTASYONUNUN ÇALIŞANLARI KONUŞTU

15 Temmuz darbe girişimi gecesi vatandaşlara akaryakıt satmadıkları iddia edilen Somyürek Petrolde çalışan personel de mahkemede tanık olarak dinlendi. Tanık Mustafa Şadan, “Ben pompacıyım. 15 Temmuz gecesi 15.00-23.00 vardiyam vardı. Vardiyam bitti, evime gittim, olağanüstü bir şey yoktu. Gece 01.00 sıralarında istasyon müdürümüz arayarak, yoğunluk olduğunu ve gelmemi istedi. Geldiğimde yollarda kalabalık vardı, istasyonun içi tamamen tıkanmıştı. Ben LPG satışlarına baktım, yakıt veriliyordu ama yetişemiyorduk. Herhangi bir talimat almadım, aksine yetişmesi için talimat verildi. Yoğunluktan ve eleman yetersizliğinden akaryakıt veremedik” şeklinde konuştu.

Tanık Sinan Türkmen de o gece aşırı bir yoğunluk olduğunu belirterek, “Müdürümüze yetişemediğimizi söyledik, o da takviye gönderdi. İlk öncelik LPG satışıydı, çünkü orada çok yoğunluk vardı, akaryakıt ile ilgilenemedik, başımızı kaldıramadık. Yakıt verilmemesi şeklinde herhangi bir talimat kesinlikle almadık” dedi.

O gece bidon ile akaryakıt almaya geldiğini söyleyen tanık Mehmet Ali Yerli ise “Bidon ile yakıt almak istedim, yolda kalmıştım ama vermediler, yasak olduğunu söylediler. 15 Temmuz ile alakası yoktu, yolda kaldığım için istedim. Normal araçlara yakıt veriliyordu ama bana verilmedi” dedi.

Duruşmada Ahmet Gümüşçü, Yusuf Şaşoğlu, Nihat Bozkurt, İbrahim Aksoy, Halil İbrahim Cıngıllıoğlu, Ahmet Çetin, Mahmut Mustafa Demir, Osman Yıldız, İbrahim Çivici, Mustafa Narin, İlyas Emre, Mehmet Ercan, Mustafa Şara, Sinan Türkmen, Mehmet Ali Yerli, Mehmet İrfan Batıray, Ahmet Naziksoy, Osman kaya, Ömer Dindar, Yaşar Alemdar, Mehmet Alemdar, Savaş Karatay tanık olarak dinlendi.

Bakmadan Geçme