Sonbahar tehlikesi!
Sonbahar'da değişen hava şartlarından egzama,akne ve sedef gibi hastalıkların atağa kalktığını belirten Memorial Hastanesi'nden Dermatoloji Uzman Doktoru Sema Karaoğlu Ciltteki nem dengesinin korunması gerektiğini belirterek vatandaşlara alınması gereken önlemler konusunda uyarılarda bulundu.
Yaz sıcaklıklarının sona ermesi ve hava şartlarının değişmesinin cilt üzerinde olumsuz etkilere sebep olabileceğine dikkat çeken Dermatoloji Uzmanı Doktor Sema Karaoğlu . Akne,sedef ,egzema gibi hastalıklar mevsim geçişlerinde atağa kalktığını belirterek şunları söyledi: Yazın sıcak günlerinden uzaklaşıyoruz yavaş yavaş. Bir çok bölgemizde soğuklar ve yağışlar başladı. İnsan vücudunun en dış tabakası olan deri, dolayısıyla iç ortam dengesi ile dış ortam arasında en çok etkilenen organımız olarak dikkatimizi çeker. Özellikle mevsim geçişlerinde cildin yeni hava koşullarına ayak uydurması için bazı önlemlerin alınmasında fayda vardır. Yazın güneşin ve nemin etkisiyle yıpranan hasar gören cildimiz ve saçlarımız sonbaharın gelmesiyle özellikle rüzgar ve ani ısı değişikliklerinden olumsuz yönde etkilenir. Akne,sedef ,egzema gibi hastalıklar mevsim geçişlerinde atağa kalkar. Ciltte ve saçlarda bir yazın olumsuz etkileri bir de havaların soğumasıyla yaşamın getirdiği bazı değişikliklerin olumsuz etkileri gözlenmektedir. Bir çoğumuz yaz aylarında gerek deniz kenarında, gerek havuzlarda, gerek bağ ve bahçelerimizde gerekse tarlalarımızda güneş ışığına maruz kaldık ve esmerleştik,derimiz kurudu kalınlaştı ve ışığın, sıcağın ve zamanın etkisiyle biraz daha yaşlandık. “
Yaz mevsiminde uzun süre güneşe maruz kalan ciltlerde önlem alınmaması durumunda cilt kanseri riskinin yüksek boyutta olduğuna dikkat çeken Karaoğlu “ Güneşe maruz kalan deride, doğal korumayı artırmak için, derinin rengini veren melanosit dediğimiz hücreler daha fazla pigment salgılarlar (bronzlaşma). Uzun süre güneşe maruz kalan deride zaman içerisinde incelme, kırışıklık, kuruluk, lekelenmeler, kılcal damarların belirginleşmesi görülür ki buna fotoyaşlanma diyoruz. Bunlardan da önemlisi potansiyel lezyon veya alanlarda ( benler, yanık skarları,kronik yaralar vs) deri kanserinin oluşma riskinin artar. Dedi.
Doktor Sema Karaoğlu alınacak önlemleri ise şu şekilde sıraladı: Güneşin kuruttuğu cildin nemlendirilmesi çok önemlidir. Kuru cilt un kepeği şeklinde dökülür. Bu dönemde uygun bir nemlendirme yapılmazsa kuruluktan meydana gelen kaşıntı ile deride çizikler, lekelenmeler ve enfeksiyonlar olabilir. Cilt tipine uygun temizleyiciler ve nemlendiriciler kullanılmadığı zaman gözenekler tıkanıp siyah noktalara bunlarda deri üzerinde yaşayan mikropların bulaşmasıyla aknelere dönüşür. Bu durumda mutlaka bir dermatologtan yardım alınmalıdır.
Havaların soğuması ile yanmaya başlayacak kaloriferve sobalar ortam nemini azaltır. Bu da cildimize kurutacaktır. Soğuk havanın da etkisiyle özellikle ellerde ve yüzde tahriş, çatlama görülebilir. Tüm bunları önlemek için mutlaka. El ve vücut losyonları kullanılmalıdır. Sobaların üstüne su dolu ibriklerin ilave edilmesi, kaloriferler üzerine nemli bezler konulması bir miktar nemi koruyacaktır. Aksi taktirde kuruluk, şiddetli kaşıntıya neden olacak, belki de tırnak çiziklere ile deri enfeksiyonlarına yol açacaktır. O nedenle nemlendirme son derece önemlidir.
Bu tarz sağlık sorunları dışında derinin ve saçların daha canlı, sağlıklı ve parlak olması arzusu da çoğu kişi tarafından istenilen estetik bir durumdur. Yaz sonrası güneşin ve nemin etkisiyle kalınlaşan, lekelenen, kırışan ciltleri kimyasal peeling ile tedavi etmek mümkündür. Kimyasal peeling , deri yaşlanmasının önlenmesi ve tedavisi amacıyla kullanılan etkin ve güvenilir bir yöntemdir. Tabiki uzman ellerde güvenlidir. Bu amaçla doğal meyve asitlerinden üretilen çeşitli ürünler kullanılır. Yüksek konsantrasyonları mutlaka bir dermatolog tarafından uygulanması gereken bu yöntemle, yazın derimizde oluşan ince kırışıklıklar, kuruluk, leke gibi olumsuzluklar tedavi edilir. Böylece derinin dış kısmı ölü hücrelerden arındırılır. Deriye daha parlak,canlı bir görünüm kazandırılır. Bu arada en doğal ve kolay uygulanabilir peelingin geleneksel kese olduğu unutulmamalı ve banyolarda yerini almalıdır. Banyo sonrası kullanılacak uygun nemlendiricilerle, cilt kısa sürede canlı, sağlıklı haline dönecektir. Yazın sıcak günleri sadece derinin dış kısmını etkilemez. Cilt altındaki elastik ve kollojen liflerimizde olumsuz etkilenmektedir.. Bunun içinde, cildin kaybettiği nem, vitamin, aminoasit ve mineral desteği deri altına ufak iğneler yardımıyla enjekte edilerek mezoterapiden yardım alınabilir. Böylece esnekliğini ve diriliğini kaybetmiş deri de desteklenecektir. Dermatoloğunuz bu konuda size yardımcı olacaktır.
Sonbahar mevsiminde el ve dekolte bölgesi bakımının da önemli olduğunu vurgulayan Karaoğlu nemlendirici, vitamin ve yağlar ile bakımın önemine dikkat çekti. Karaoğlu şunları söyledi : Sonbahar girişinde el ve dekolte bölgesinin bakımı da, en az yüz bakımı kadar önemlidir. Özellikle yazın güneşe korumasız maruziyet; ellerde ve dekolte bölgesinde istenmeyen lekelenmelere, kollojen ve elastik liflerde harabiyete bağlı olarak da gevşeme ve sarkmalara neden olur. Ayrıca deri altı yağ dokusunun azalmasıyla, incelme ve kırışıklıkların derinleşmesiyle damarlanmanın belirginleşmesine yol açar. El dersinde oluşan gevşeme, sarkma ve kırışıklıklar, için mezoterapi yine iyi bir seçenek olarak karşımıza çıkar. Tabi nemlendirici yine unutulmamalıdır.
Saçlar da en az cildimiz kadar yaz mevsiminde, güneş, deniz ve klorlu sulardan etkilenir. Yaz sonu özellikle saçlarda cansızlaşma kuruma, kırılma meydana gelir. Bu, boyalı saçlarda çok daha fazla oluşmaktadır. Kurulukla birlikte saç dökülmesi de sonbaharla birlikte artan problemlerdendir. Bu durumlar içinde dermatoloğunuzun muayene sonrası önereceği şampuan ve bakım maskeleri, özel karışım bakım yağları işe yarayacaktır. Yine saç mezoterapisi kuruluk ve dökülmenin önlenmesinde iyi bir seçenektir. Saç mezoterapisi saç dökülmesini durdurmak, var olan saçın kalitesini artırmak için uygulanır. Bunun için bazen hastanın kendi kanından elde edilen PRP , bazen,vitamin, mineral, aminoasit komplexleri, bazen büyüme faktörleri kullanılmaktadır. Bu tarz destek maddeleri, nemlendiriciler ve kıl köklerini uyarıcı maddeler enjeksiyon yoluyla saç köklerine uygulanır. Her biri bir enjeksiyon yöntemi olduğu için dermatoloğunuzca uygulanmalıdır. Güvenilir olmayan yerlerde enjeksiyonla alınabilecek enfeksiyonlara karşı dikkat azami olmalıdır.Görüldüğü üzere bazı önlemlerle deri ve saç sağlığımızı ve güzelliğimizi korumak mümkün. Serin günlerde sağlıkla ve güzellikle kalın. Derinizi dermatoloğunuza teslim edin
Haber- Fotoğraf: Güler Ruhsar AKTAŞ