SKANDAL MEKTUPLAR
“Adaletsizlik” , “Kölelik düzeni” , “Emek hırsızlığı” , “İsraf” , “Haksızlık” … işte bu kelimeler ve benzerleri “Taşeron işçiliğe” yönelik işçilerin ve bazı sendikaların dillendirdiği kelimeler. Seçimlerden önce tüm taşeronların kadroya alınacağı ve insanca yaşayacakları bir yaşama kavuşacaklarına yönelik vaatler meydanlarda dillendirilirken, bu vaatlerin daha sonra şekil değiştirmesi tepkileri de beraberinde getirmişti. Şimdi ise hükümet temsilcilerince, taşeron işçilerin kadroya alınması için “sınav şartı” getirileceğini açıklanıyor. İşte kamuoyunda bu konu enine boyuna tartışılırken ve “Vaatlerini AKP yerine getirmedi” yönünde eleştiriler yapılırken, konuyla ilgili olarak Kayseri'de bir skandal ortaya çıktı.
Kayseri'deki bazı taşeron firmaların, işçilerin ağzından yazılmış gibi iddia ettikleri ve özenle hazırladıkları mektupları, çalıştırdıkları taşeron işçilere imzalatarak, hem Cumhurbaşkanı'na hem Başbakan'a hem de Maliye Bakanı'na gönderdikleri öne sürüldü. Mektuplarda yer alan “Kıdem tazminatımızı alıyoruz. Yıllık izin fazla, mesai, doğum izni, bütün sosyal haklarımız güvence altında. Lütfen taşeronu kaldırıp bizi huzursuz etmeyin. Ekmeğimizi elimizden almayın. Şu güzel bahar ayına huzurlu girelim. Bizim partimiz Kılıçdaroğlu'nun peşinden gitmesin, O bizi takip etsin” yönündeki ifadeler ise dikkat çekti.
Taşeron işçilikle ilgili olarak eylem yapan ve bu sisteme tepki gösteren sendikalar, 'Türkiye de taşeron işçiler, izin hakları verilmeden, asgari ücretle, kayıt dışı, sağlıksız ve güvencesiz bir ortamda sadece işveren maliyetlerinin düşürülmesi ve işverenin daha fazla kazanç elde etmesi amacıyla çalıştırılmaktadırlar. İşgücü maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle, taşeron işçiler pirim, ikramiye, sosyal haklar gibi yan ödemelerden mahrum bırakılmakta ve sosyal hayat ayrıcalığına uğratılmaktadırlar.' şeklinde görüş belirtiyor. İnsanca yaşam için taşeron sistemin kaldırılması ve işçilerin kadroya alınması gerektiğini belirten bazı sendikalar ise bu yönde mücadele veriyor. Seçimlerden öncede bazı siyasi partiler seçim vaatlerinde, iktidara gelmeleri halinde “taşeron işçiliğin kaldırılacağına” yönelik vaatleri ile dikkat çekmişti. İktidar partisi AKP'de bu sözle seçmenin karşısına çıkmıştı. Son seçimde yeniden tek başına iktidar olan AKP'nin bu yöndeki vaadini gerçekleştirip, gerçekleştirmeyeceği merak konusu olurken, AKP Ekonomi İşleri Başkanlığınca, Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından açıklanan kamudaki taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkin sorulara ekonomi bülteninde yanıt verildi.
Ekonomi bülteninde yer verilen bilgilere göre, kamuda hem asıl işlerde hem de yardımcı işlerde çalışan yaklaşık 720 bin işçi haktan yararlanacak. 12 ay boyunca ve tam zamanlı olarak çalışanlar, özel sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek, emekliliğe hak kazananlar ise bu durumdan yararlanamayacak.
Devlet memuru kadrosuna alınmayacak.
Kadroya alındıktan sonra 3 yıl arayla sözleşmeler yenilecek. Bu kişiler devlet memuru kadrosuna alınmayacak, sadece özel sözleşmeli personel olarak istihdam edilecek.
Aynı işte ve aynı özlük haklarıyla çalışmaya devam edilecek, maaş ve özlük hakları taşeron firmalar yerine kamu kurumlarınca yerine getirilecek. 4/B'li sözleşmeli personel, sosyal haklardan aynı şekilde yararlanmaya devam edecek, ihale sözleşmesine göre varsa fazla mesai ücretiyle sosyal hakları dikkate alınmayacak.
Belediye ve özel idarelerdeki taşeron işçiler için bu kurumların kuracağı şirketler aracılığıyla istihdam sağlanacak.
İşte sayıları her geçen gün artan taşeron işçiler, kadro almanın umuduyla yaşarken Kayseri'de bazı taşeron firmaların işçilere imzalattırdıkları mektuplar ise akıllarda soru işaretleri bıraktı. Haber Merkezimize ulaştırılan 3 ayrı mektup bu yöndeki bir skandalı da ortaya çıkardı.
Kayseri'deki bazı taşeron firmaların, işçilerin ağzından yazılmış gibi iddia ettikleri ve özenle hazırladıkları mektupları, çalıştırdıkları taşeron işçilere imzalatarak, hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hem Başbakan Ahmet Davutoğlu'na hem de Maliye Bakanı Naci Ağbal'a gönderdikleri öne sürüldü. Mektuplarda yer alan “Kıdem tazminatımızı alıyoruz. Yıllık izin fazla, mesai, doğum izni, bütün sosyal haklarımız güvence altında. Lütfen taşeronu kaldırıp bizi huzursuz etmeyin. Ekmeğimizi elimizden almayın. Şu güzel bahar ayına huzurlu girelim. Bizim partimiz Kılıçdaroğlu'nun peşinden gitmesin, O bizi takip etsin” yönündeki ifadeler ise dikkat çekti.
BU MEKTUPLARI İŞÇİLERE İMZALATIP, GÖNDERMELERİ İSTENDİ
İşte taşeron firmalarca, işçiler için hazırlanan ve işçilere imzalatılan, daha sonra da ilgili adreslere gönderilmesi istenen o 3 mektupta yer alan ifadeler:”
MEKTUP 1:
Sayın Cumhurbaşkanım;
Bizi sen anlar yardımcı olursun. Çünkü sen halkın dilisin, sen halkın sen ezilenin koruyucusu ezilenleri iktidara taşıyan güçsün. Biz taraf olduk senin yolunda yürüdük, ölene kadar yürüyeceğiz. Sizin Başbakanlığınız ve Sayın Faruk Çelik'in de Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı olduğu dönemde çıkarmış olduğunuz yasalarla
Taşeron işçiler vermiş olduğunuz haklarla çalışma hayatımız güvence altına alındı ve düzene girdi. 657'ye tabi personelin sevıyesinden daha güvencedeyiz. İşçi sendikamız var. Maaşımızı belirtilen zamanlarda alıyoruz. Kıdem tazminatı gibi sorunumuz yok. Yıllık izin fazla mesai her şeyimiz tamam. Şimdi çıkmışlar taşeron işçileri kadroya alacağız diyorlar. Biz bu şekilde bir kadroya geçmek istemiyoruz. Lütfen iş huzurumuz bozulmasın. Sizin bizi çıkarmış olduğunuz seviyeden aşağıya inmeyelim. Taşeron işçi olarak kalalım, haklarımız gitmesin. Bizim Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nda akıl olsa SSK'yı batırmazdı. Şimdi Başbakanımız onun taahhüdüyle bizi bitiriyor. Sizden ricamız taşeron işçilere dokunulmasın asıl iş denilen alınsın, temizlik, büro hizmetleri, güvenlik kalsın, tek güvencemiz sizsiniz.
sizden ricamız taşeron işçilere dokunulmasın asil iş denilen alınsın temizlik, büro hizmetleri, güvenlik kalsın. Tek güvencemiz sizsiniz.
MEKTUP 2:
Sayın Başbakanım;
Sizin hükümetiniz döneminde AK Parti iktidarında taşeron işçilerin büyün hakları garanti altına alınmıştır. 657 hangi şartlarda hangi iş kanunlarından yararlanıyorsa biz de sayenize aynı şartlarda çalışıyoruz. Kıdem tazminatımızı alıyoruz. Yıllık izin fazla, mesai, doğum izni, bütün sosyal haklarımız güvence altında. Lütfen taşeronu kaldırıp bizi huzursuz etmeyin. Ekmeğimizi elimizden almayın. Temizlik ve yardımcı hizmetler hastanelerde taşeron kaldın. Şu güzel bahar ayına huzurlu girelim. Bizim partimiz Kılıçdaroğlu'nun peşinden gitmesin, O bizi takip etsin.
MEKTUP 3:
Sayın Maliye Bakanım;
Biz taşeron çalışanları yeni çıkan taşeronun kadroya alınmasını istemiyoruz. Biz AK Parti iktidarında zaten 657 memur konumundan da daha güvence altındayız. Sendikamız var, tazminatımızı alıyoruz, yıllık izin, fazla mesai yani bütün sosyal haklarımız garanti altında. Temizlik, büro yönetimi sekreterlik, güvenlik hastanelerde. Lütfen taşeronda kalsın bizim huzurumuzu çalışma başarımızı bozmayın. Niye verdiğiniz hakları geri elimizden alıyorsunuz. Niye çıkardığınız seviyeden aşağı çekiyorsunuz. Biz taşerondan memnunun ve taşeron kalmak istiyoruz. Diğer özel sektörde çalışanları fabrikalarda çalışanları taşeron seviyesine çıkarın. Bizim çalışma hayatımızı bozmayın.
Haber: Cafer ZENGİN