'Siyonizm bütün insanlığın düşmanı olan bir canavar'
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Müslüman ülkelerin siyonizme karşı konuşmanın ötesine geçmesi gerektiğini belirterek, Müslüman ülkeler ellerindeki kaynakları ortak hareketle bir yaptırım gücü olarak kullanırsa siyonizm masaya oturmak mecburiyetinde kalır' dedi. Detaylar Kayseri Olay'ın Kayseri haberinde
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, Müslüman ülkelerin siyonizme karşı konuşmanın ötesine geçmesi gerektiğini belirterek, "Müslüman ülkeler ellerindeki kaynakları ortak hareketle bir yaptırım gücü olarak kullanırsa siyonizm masaya oturmak mecburiyetinde kalır” dedi.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, bir dizi program için geldiği Kayseri'de basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Siyonizmin bütün insanlığın düşmanı olan bir canavar olduğunu söyleyen Erbakan, “Burada öncelikle Gazze'deki katliama, soykırıma değinmek istiyoruz. Burada çok açık bir insanlık suçu işleniyor. Açıkça bir katliam ve soykırım yapılıyor. Merhum Erbakan hocamız siyonizmi milletimize ve İslam alemine yıllar boyunca anlattı. Bundan 50 sene evvel siyonizmin ne olduğunu insanlar bilmezken, bunun hedeflerini, yapısını, amaçlarını, kurmuş olduğu organizasyonları milletimize ve bütün İslam alemine tanıttı ve anlattı. Uyarısını yaptı ve siyonizmin bütün insanlığın düşmanı olan bir canavar olduğunu ortaya koydu. Yani sadece Filistin'le sınırlı değil bu iş, Ortadoğu'yu, İslam alemini ve hatta Allah vermesin Türkiye'yi yutmaya çalışan bir canavar. Dolayısıyla bununla etkili bir mücadele yapılması gerekir. Tabii bununla ilgili olarak kendisi cesur bir şekilde gerekli adımları siyasi hayatı boyunca attı. 'Bugün ne yapabiliriz? Karşımızda Amerika var, bir şey yapılamaz' diyenler için Erbakan hocamızın hayatı çok örneklerle dolu. Bir defa Kıbrıs Barış Harekatı'nın yapılması Erbakan hocamızın Amerika'ya rağmen gerçekleştirdiği bir zaferdir, başarıdır. Rahmetli Bülent Ecevit Londra'da görüşmeler yaparken, başbakan vekili sıfatıyla rahmetli Semih Sancar'a harekat emrini verdi ve Kıbrıs'ta o günden bugüne bir tane Müslüman Türk kardeşimizin burnu bile kanamıyor. Amerika tehditler yapmasına rağmen bu harekat emri verildi ve istediklerini de yapamadılar. Muazzam bir zafer kazanıldı. Dediğim gibi 50 seneden beri de orada kimsenin burnu kanamıyor” dedi.
Erbakan, Müslüman ülkelerin ellerindeki kaynakları ortak hareketle bir yaptırım gücü olarak kullanması halinde siyonizmin masaya oturma mecburiyetinde kalacağını söyleyerek, “Tabii D-8'in kurulması yine dünya siyonizmine karşı atılan bir adımdır. Türkiye'nin öncülüğünde İslam aleminin bir araya toplanması, ortak hareket etmesi, ortak bir güç olarak ortaya çıkması bu D-8 adımıyla mümkün olacaktı. İkinci hedef D-60 yani 57 Müslüman ülkenin bir araya gelmesiydi. Bütün bu 42 senelik siyasi mücadelesinde dış güçlere ve dünya siyonizmine karşı en etkili adımları attı, etkili bir mücadele ortaya koydu. Bugün de biz Yeniden Refah Partisi olarak bu olaylar karşısında kınamanın, lanetlemenin ve ateşkes çağrısının maalesef bir faydası olmadığını, elbette ki bunları yapacağız ama 75 seneden beri bu yolda bir sonuç elde edilemediğini ifade ettik. Müslüman ülkelerin elinde olan güçler belli. Dünyadaki petrolün 3'te 2'si, doğalgazın yüzde 55'i, dünya su kaynaklarının yarısından fazlası Müslüman ülkelerde. Yani su aslında doğalgaz ve petrolden daha da önemli, ki bununla beraber uranyumun yüzde 40'ı yani dünyadaki uranyumun yarıya yakını, ki uranyum olmadan nükleer enerji santrallerini çalıştırabilmeniz mümkün değil. Amerika'nın Akdeniz'e gönderdiği uçak gemisi dahi nükleer enerjiyle çalışıyor. Burada bütün bunların ortak hareketle bir yaptırım gücü olarak kullanılması zalimlerin, siyonizmin masaya oturmaya mecbur kalmasına yol açar” ifadelerini kullandı.
Müslüman ülkelerin işi konuşmanın ötesine götürmesi gerektiğini söyleyen Erbakan, “Bunların ürünlerinin boykot edilmesi, bu stratejik kaynakların bunlara sağlanmasının önlenmesi ve yine özellikle hükümete de çağrıda bulunmuştuk, bu kadar açık zulme destek veren Amerika'nın en azından İncirlik'teki üssünün kapatılması. Bize hiçbir faydası yok. Kürecik'teki radar üssü, İsrail'i İran füzelerine karşı korumak üzere kurulmuş bir üstür. Malatya'ya kurulma nedeni de İsrail'e kurulduğunda uzak kalması. Malatya İran'a daha yakın, Malatya'da kurduğunuz zaman İran'dan ateşlenen bir füzeyi ateşlenir ateşlenmez fark ediyorsunuz ve gerekli tedbirleri alıyorsunuz. Yani siyonist rejimi korumak için bizim topraklarımızda radar üssü var. Bunları en azından kapatalım. Bu adımların atılması ve tabii ki Müslüman ülkelerin ortak hareket ederek işi konuşmanın ötesine götürmesi gerekiyor. İnşallah bu adımların atılması bir an evvel gerçekleşir. Bu vesile ile bir kez daha Gazze'deki şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyoruz, yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Allah inşallah bir an evvel selamete çıkarsın” dedi.