Sağlığa faydası saymakla bitmeyen Keçiboynuzu, 30 milyon TL kazandırdı
Orman Genel Müdürlüğü'nün envanter ve kullanma planlarımıza göre Türkiye ormanlarında 14.500 hektar sahasında 3.250 ton kullanılabilir keçiboynuzu bulunuyor. Yüzde 70'i yabani ağaçlardan elde edilen keçiboynuzunun yıllık üretim miktarı TUİK üzerine 16 bin ton. Antalya, Mersin, Adana ve Isparta kontür yoğun olarak gösterilen keçiboynuzu kayalık, kıraç, kuru ve en verimsiz topraklarda, hatta kumullarda bile yetişebilen kanaatkar bir bitki türü. Ayrıca keçiboynuzu anti erozyon sahalarında ve yangın koruma yoğun olarak kullanıyor. Az kalorili, yüksek proteinli, vitamin, demir, potasyum, kalsiyum ve magnezyum zengini olan keçiboynuzu meyveleri, Mayıs ayının başlarında büyümeye başlayarak, Haziran- Temmuz'da olgunlaşıyor. İlk olarak yeşil renk olan meyveler olgunlaştıktan sonra kahverengiye dönüyor. Meyvelerin hasat işlemi ise Ağustos-Eylül tam olgunluğa ermesi ile başlayıp, Kasım-Aralık ayına kadar devam ediyor.
KEÇİBOYNUZUNUN FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Keçiboynuzu, doğal bir antioksidan kaynağı. Bu özelliği ile vücut direncini artırıyor, vücudu hastalıklardan koruyor. Zehirli astım ve bronşit hastalıklarına karşı çok etkili. Zengin mineral ve vitamin içeriği ile enfeksiyonlara karşı koruma sağlar. Lifli yapısı sayesinde kalp ve damar sağlığı için çok faydalı. Kötü kolesterol seviyelerini düşüren keçiboynuzu, tansiyon, felç, damar tıkanıklığı gibi hastalıkları önlemede büyük rol oynuyor. Yerken şekerli bir tat veren keçiboynuzunun şeker oranı aslında düşüktür. Keçiboynuzu bu özelliği ile kan şekerinin yükselmesini önlüyor ve diyabet hastaları için oldukça yüksek bir besin oluyor. Keçiboynuzu, bağırsak hareketlerini destekliyor, sindirime yardımcı oluyor. Hasarlı oyunları yeniliyor, yaşlılık belirtilerini geciktiriyor. Zengin mineralli yapısıyla ağız sağlığına da etki ediyor. Dişleri ve diş etlerini koruyor.