'PARALEL' BAHANE KADROLAŞMA ŞAHANE

TAKİP ET >>

Eğitimcilerin Milli Eğitim Bakanlığı yasası ve yönetici atama yönetmenliğine isyanı bitmiyor. Türk Eğitim Sen Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığı illerde de Milli Eğitim Müdürlükleri önünde eylem yaparak bir kez daha tepkilerini dile getirdiler. Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü girişine siyah çelenk bırakan Türk Eğitim Sen 1 Nolu Şube Başkanı Ali Benli, okulların iş bilmez, torpilli, yandaş okul müdürlerine emanet edileceğini vurgulayarak, “Paralel bahane kadrolaşma şahane” dedi.

Eğitimcilerin, 4 yılını tamamlayan okul yönecilerinin yeniden değerlendirilmeye tutulmasının ardından başlayan tepkileri artarak devam ediyor. Türk Eğitim Sen yaşananlara tepkisini Ankara'da Milli Eğtimi Bakanlığı, tüm illerde de Milli Eğitim Müdürlüklerinde kitlesel basın açıklaması yaparak, siyah çelenk bıraktı. Kayseri Milli Eğitim Müdürlüğü önündeki eylemde basın açıklamasını Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Ali Benli yaptı. Benli hükümetin ‘paralel yapı' ile mücadele adı altında kendi paralel yapısını oluşturduğunu belirterek, “MEB Yasası ve akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı tarihindeki en büyük kadrolaşma yapılmaktadır. Sözüm ona paralel yapıyı tasfiye etmek için 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları ve MEB'de üst düzey yöneticiler olmak üzere tam tamına 76 bin yöneticinin görevlerine son verilmiştir. Ancak bu şekilde iktidarın MEB'de kendi paralel yapısını oluşturduğu görülmektedir. Şunu söyleyebiliriz ki okulların büyük bir kısmı ise iş bilmez, torpilli, yandaş okul müdürlerine emanet edilecektir. Paralel bahane, kadrolaşma şahane” şeklinde konuştu.

Puanlama da birçok ciddiyetsizliğin yaşandığını ifade eden Benli, yeniden görevlendirilecek müdürlerin AKP yöneticileri tarafından belirlendiğinin konuşulduğunu vurgulayarak, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Milli Eğitim Bakanlığı'nda 4 yılını tamamlayan 7 binin üzerinde okul müdürünün neye göre puan verildiği belli olmayan bir değerlendirmeyle görev süreleri uzatılmamıştır. MEB'de müdür kıyımı yaşanmıştır. Hem de öyle bir kıyım ki; siyasi görüşü ve ideolojisi iktidara ters düşen, sendikal tercihini yandaş, candaş, sırdaş sendikadan yana kullanmayan, yalakalığıyla değil, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri birer birer tasfiye edilmiştir. Bu durum yönetici soykırımı olarak MEB tarihine geçecektir. Değerlendirmelerde ilçe milli eğitim müdürleri ve komisyon üyesi şube müdürlerinin önüne listeler konulduğu, bu listelerin AKP il ve ilçe teşkilatlarıyla malum sendikanın ortaklaşa hazırladığı dillendirilmektedir. Zira bu listelerde görev süresi uzatılacak müdürler isim isim yer alıyor olmalı ki görev süresi uzatılan okul müdürlerine baktığımızda büyük kısmının yandaş sendika üyesi olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu puanlar bir yerlerden alınan emir ve talimatlar doğrultusunda verilmiştir. Puanlamalarda okul müdürlerinin ne mesai arkadaşları ile ilişkileri, ne okula yaptığı katkılar, ne aldığı ödüller ve üstün başarı belgeleri, ne akademik kariyeri, ne de uluslararası düzeyde yayınlanan makaleleri bunların hiçbirisi dikkate alınmamıştır. Tek kriter, yandaşlık olmuştur. “

ÖLENLERE 75 PUAN

Puanlamada ciddiyetsizliğin had safhada olduğunun altını çizen Benli açıklamasının devamında puanlamadaki ilginç detaylara dikkat çekti. İşte o ilginç puanlama örnekleri: “

  • Karabük'te Türk Eğitim-Sen'in 1 ay önce vefat eden üyesi 75. Yıl Karabük Anadolu Lisesi Müdürü Murat Adnan Üren'e 100 tam puan verildi. Üren 4 yıl önce müdür rotasyonunda merkezden ilçeye, okuldan okula sürgün edilmişti.
  • Yozgat Sorgun'da da Sorgun Anadolu Lisesi Müdürü Mustafa Şahin 13.08.2014 tarihinde vefat etmesine rağmen değerlendirmeye alınmış, 75 ve üzerinde puan verilerek Şahin'in görev süresi uzatılmıştır.
  • Ankara'da Etimesgut Ufuk Arslan Anadolu Lisesi'nde görev yapan Ahmet Şimşek'e 75 ve üzerinde puan verildi. Ancak Ahmet Şimşek, 12 Temmuz 2014 tarihinde vefat etmişti.
  • Yozgat'ın Sorgun ilçesinde daha önce Atatürk İlkokulu müdürü olan Hüseyin Ekinci daha sonra ilçe milli eğitim müdürü oldu. Buna rağmen Hüseyin Ekinci yönetici değerlendirme listesinde 93.77 puan almış olarak görülüyor. Yani şu anda ilçe milli eğitim müdürü olan Hüseyin Ekinci kendisine puan vermiş.
  • Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde de daha önce Hasan Polatkan Ortaokulu Müdürü olan Tuncay Demir, daha sonra ilçe milli eğitim müdürü oldu. Buna rağmen Demir, yönetici değerlendirme listesinde tam 100 puan almış olarak görülüyor.
  • Kilis'te yönetici değerlendirme işlemleri sonucunda 75 ve üzeri puan alan kurum müdürleri listesinin 7'inci sırasında Metin Yıldız'ın görev yaptığı Kilis-Musabeyli'de Hüseyinoğlu Ortaokulu'nda görev süresi uzatılmıştır. Ancak Metin Yıldız, okul müdürü değil, öğretmendir.
  • Yine aynı listede yer alan Cuma Özdemir'in de 75 ve üzerinde puan aldığı görülmektedir. Ancak Cuma Özdemir Kilis Belediye Başkan Yardımcısıdır.
  • Artvin yönetici değerlendirme işlemleri sonucunda 75 ve üzeri puan alan kurum müdürleri listesinin 26'ıncı sırasında Oğushan Pehlivan yer almaktadır. Oğushan Pehlivan'ın görev yaptığı Artvin Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Okulundaki görev süresi uzatılmıştır. Ancak Oğushan Pehlivan Artvin Belediyesi'nde İnsan Kaynakları ve Eğitimi Müdürlüğü'nde çalışmaktadır.
  • Gümüşhane'nin Şiran ilçesinde Türk Eğitim-Sen üyesi bir okul müdürüne ilçe milli eğitim müdürlüğü tarafından 59 puan verilmiş, ancak daha sonra baskı kurularak bu puanın 22.5'e düşürülmesi sağlanmıştır. “

Eğitim Bir Sen'in şantaj ile üye yaptığını öne süren Benli, “Malum sendika da bu süreci o kadar ahlaksızca kullandı ki, tehdit savurmaktan da geri kalmadı. ‘Bana üye ol seni müdür yapacağım', ‘Bana üye olmazsan görev sürenin uzatılmasına engel olurum' şeklinde gayri ahlaki yollara başvuran bu yapı, adeta hile ile şantaj ile üye kaydetti. Siyasi iktidarın desteğiyle büyüyen, iktidara göbekten bağlı olan, toplu sözleşme masasında memuru satan, iktidara yalakalık söz konusu olduğunda kurt postuna bürünen, çalışanların haklarını savunmada ise kuzu haline gelen, dini değerleri diline pelesenk yapan ancak din ile iman ile uzaktan yakından ilgisi olmayan uygulamalara imza atan bu yapı, ahlaksızlığı şiar edindiğini bir kez daha göstermiştir” dedi.

Yeni müdür atamalarında da torpilin sözkonusu olacağını öne süren Benli, yeni atamalarda esas alınacak sözlü sınavında bunun bir göstergesi olduğunu belirtti. Benli, MEB'de kadrolaşma sadece okul yöneticileri ve üst düzey yöneticilerde yapılmamıştır. Şube müdürlüklerinde de Cumhuriyet tarihinde görülmemiş bir adam kayırma yaşanmaktadır. Bilindiği gibi şube müdürlüğü atamalarında sadece yazılı sınavdaki başarı puanının değerlendirme dışı bırakılarak, başarı sıralamasının tek başına sözlü sınav sonuçlarına göre oluşturulması hukuka aykırı bulunmuş ve söz konusu yönetmeliğin yürütmesi durdurulmuştu. Hepimiz MEB'in sözlü sınava dayalı şube müdürlüğü atamalarını iptal etmesini beklerken, MEB Müsteşarı Yusuf Tekin hukuku ayaklar altına alan açıklamalar yapmıştır. Tekin, “Mahkemelerde olabilecek gelişmeler karşısında uygulayacağımız bir B Planımız hazırda bulunmaktadır” şeklinde açıklama yapmıştır. Soruyoruz: Yusuf Tekin'in B planı nedir? Tekin B planının mahkeme kararını uygulamak olduğunu söylemiştir ancak Tekin'in sözlerinden bu anlam çıkmamaktadır.Türk Eğitim-Sen olarak hukuku çiğneyen Yusuf Tekin hakkında suç duyurusunda bulunduk. Mülakatla iktidara yakın kişilerin şube müdürü yapılmasına, emek, alın teri, liyakat, kul hakkının hiçe sayılmasına hiçbir şekilde tahammülümüz yoktur. Kendisini yüce mahkemelerin üzerinde görenler yargı kararlarını yok saysalar da, A, B, C planları olduğunu deklare etseler de ilahi adaletten kaçamayacaklardır. 28 Şubat'ta ya da ihtilal dönemlerinde bile demokrasi bu kadar iğdiş edilmemiş, yargı kararları bu kadar by-pass edilmemişti. Hukuksuzlukla mücadeleyi merkezine alan sendikamız, yanlışlara asla göz yummayacaktır” şeklide konuştu.

Bakmadan Geçme