ÖZHASEKİ'YE 'EVRAKTA SAHTECİLİK' SUÇLAMASI

TAKİP ET >>

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ve Şükrü Karatepe ile ilgili çarpıcı iddialar da bulundu. İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişliğinin 1999 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde inceleme yaptığını belirten Aldan, mülkiye müfettişinin bir rapor düzenlediğini, belediye yetkililerinin, özellikle eski Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, şimdiki belediye başkanı Mehmet Özhaseki ve çalışma arkadaşlarının “görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, evrakta sahtekarlık suçlarını işlediğini” rapor haline getirdiğini ifade etti.

İlgili dava dosyasının kayıp olduğunu iddia eden Aldan, Özhaseki hakkında bir imar tadilatına ilişkin evrakta sahtekarlık suçu işlendiğine dair somut bulguların ortaya konulduğunu savunarak, Karatepe hakkında da aynı suçtan karar verildiğini ileri sürdü. Aldan, “Bu dosya şu anda Yargıtay'da. Zamanaşımına uğradı. 2002/262 sayılı dosyada, Şükrü Karatepe ve Mehmet Özhaseki'nin sanık olarak bulunması gerekiyor ama kayıp. Özhaseki'nin, bir duyumumuza göre 2 yıl 6 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırıldığını öğrendik. Ama bu dosya Yargıtay'a gelmiş görünmüyor. Bu dosya şu anda HSYK'da kilitli dolabın içinde duruyor” şeklinde konuştu.

CHP Muğla Milletvekili Ömer Süha Aldan, parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'ne ve eski Başkan Şükrü Karatepe ve mevcut Başkan Mehmet Özhaseki ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunup, aynı zamanda akıllarda soru işaretleri bırakacak iddialar da bulundu.

“EVRAKTA SAHTECİLİK SUÇU VAR”

Olayın, 1999'da başladığını ifade eden Aldan, İçişleri Bakanlığı Mülkiye müfettişliğinin Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde inceleme yaptığını belirtti. Aldan, mülkiye müfettişinin bir rapor düzenlediğini, belediye yetkililerinin, özellikle eski Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, şimdiki belediye başkanı Mehmet Özhaseki ve çalışma arkadaşlarının “görevi ihmal, görevi kötüye kullanma, evrakta sahtekarlık” suçlarını işlediğini rapor haline getirdiğini kaydetti. Aldan, 5 Nisan 2000'de, Kayseri Valiliği İl Memurin Muhakematı Komisyonu'nun bir karar verdiğini belirterek, bu kararda aralarında Karatepe, Özhaseki, Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nde görevli daire başkanları ve müdürlerin de yer aldığı 30 sanığın bulunduğunu söyledi. Memurin Muhakemat Komisyonu kararında, Özhaseki hakkında, Belediye Meclisi'nin aldığı bir kararın tam tersi karar özeti hazırlayıp, gerçeğe aykırı belge düzenlediğinin belirtildiğini anlatan Aldan, 'Memurin Muhakemetı Yasası, eski yasa yürürlükteyken, bu komisyonun verdiği karar iddianame yerine geçiyordu' dedi.

Aldan, Özhaseki hakkında başka bir imar tadilatına ilişkin evrakta sahtekarlık suçu işlendiğine dair somut bulguların ortaya konulduğunu savunarak, Karatepe hakkında da aynı suçtan karar verildiğini belirtti.

“YARGILAMA YAPILMASI GEREKİYOR”

Komisyon kararının, Danıştay'da görüşülüp, kesinleştiğini, Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı'na gönderildiğini kaydeden Aldan, bir yargılama yapılması gerektiğini vurguladı.

'Karara konu olan, evrakta sahtekârlık yapılan belge budur' diyerek elindeki belgeyi basın mensuplarına gösteren CHP Milletvekili Aldan, 6 Temmuz 1998 tarihli Başkan Özhaseki, Katip Meclis üyeleri İbrahim Köprü ve İlhan Karacalar'ın imzası bulunan Meclis tutanağının, gerçeğe aykırı düzenlendiğini de öne sürdü.

“İMARA AÇILAN ALAN YANDAŞLARA SATILDI”

Aldan, Meclis Tutanağına göre, toplantıda Danacılar Mevkii'ndeki tadilat çalışmalarına ilişkin planların görüşüldüğü, konunun komisyona gönderilmesinin kararlaştırıldığını belirterek, Özhaseki imzalı karar özetinde ise ortaya farklı bir sonucun çıktığını ileri sürdü.

Aldan, bunun üzerine, yeşil alanın imara açıldığını, 8 parsele ayrıldığını, yandaş kişilere satıldığını öne sürdü.

Aldan, İbrahim Köprü, Cahit Okur ve İlhan Karacalar hakkında, Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığını ancak Özhaseki'ye ilişkin hiçbir ibare bulunmadığını söyledi. Aldan, savcının, Karatepe, Özhaseki ve Karacalar'ın belediye başkan ve yardımcıları olmaları nedeniyle soruşturma yetkisinin, Yargıtay Başsavcılığı'nda olduğu gerekçesiyle ayırma kararı verdiğini ifade etti.

“EVRAKTA SAHTEKARLIK SUÇU İŞLEDİĞİNİ,

MAHKEME SABİT GÖRÜYOR”

Yargıtay'a yetkisizlikle dosyanın gönderildiğini dile getiren Aldan, evrakta 6 klasör olarak gönderildiğinin belirtilmesine rağmen sadece bir klasörün iletildiğini söyledi. Aldan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu imzasıyla, başsavcılığın böyle bir yetkisinin bulunmadığını, Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'nce davanın sürdürülmesine karar verdiğini kaydetti.

Bu evrağın, Kayseri Cumhuriyet Savcısı Abbas Ceylan imzasıyla, ağır ceza mahkemesine gönderildiğini dile getiren Aldan, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: 'Birinci ağır ceza mahkemesinde de hakim, bunu dosyaya gönderiyor. Dosya numarasında 2002/262 olarak belirtiyor. Karacalar, Karatepe ve Özhaseki'nin yargılanması gereken dosya olması lazım. Ama yaptığımız incelemede bu dosyada sadece bir sanık var. O da eski İmar Dairesi Başkanı Harun Ahmet Yılmaz. Yılmaz, dört tane evrakta sahtekarlık suçu işlediğini, mahkeme sabit görüyor. 2005'te 10 yıl ağır hapis cezasıyla cezalandırıyor. O sırada yeni TCK uygulamaya girmiş, uyarlama kapsamında dosya Yargıtay Başsavcılığı tarafından, yeni yasaya göre inceleme yapılması için Kayseri Ağır Ceza Mahkemesi'ne iade ediliyor. Mahkeme tekrar dosyayı inceliyor, cezada değişiklik yapmıyor. Dosya, temyiz ediliyor. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, İl Memurin Muhakematı Komisyonu evraklarının dosya içinde yer almadığını gerekçe göstererek, bozuyor. 1. Ağır Ceza Mahkemesi, Kayseri Valiliği'ne yazı yazıyor. Valilik, 'evrakı 11 Şubat 2002'de bütünüyle beraber gönderdik, savcılığınızdadır' diyor. Mahkeme, buna aldırış etmiyor, tekrar aynı kararı veriyor”

“KARATEPE VE ÖZHASEKİ'NİN SANIK OLARAK BULUNMASI GEREKİYOR AMA DOSYA KAYIP”

Açıklamasında konuyla ilgili “Dört tane evrakta sahtekarlık suçlarından biri zamanaşımına uğruyor” ifadelerini de kullanan Aldan, “Ceza 7 yıl 6 aya düşüyor. Temyize tekrar gidiyor. Yargıtay 11. Ceza Dairesi, mahkemeye şöyle bir gerekçeyle kararı bozuyor: 'Bu evraklar var, neden bu dosyanın içine koymuyorsun' diyor. Dosya bu şekilde gidip geldikten sonra 28 Ocak 2013'te, mahkeme bu evrakları dosyanın arasına yine koymuyor, bu arada toplam 3 suç zamanaşımına uğruyor. 2 yıl 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılıyor.

Bu dosya şu anda Yargıtay'da. Bu da zamanaşımına uğradı. 2002/262 sayılı dosyada, Şükrü Karatepe ve Mehmet Özhaseki'nin sanık olarak bulunması gerekiyor ama kayıp. Dosyada iki kişinin de Karatepe ve Özhaseki'nin kimlik bilgileri var. Ama bu dosya kayıp, adliyenin derin dehlizlerinde kaybolmuş durumda” şeklinde konuştu.

“KAYSERİ'DE OTURUYORLAR AMA

KIRŞEHİR'DE İFADE VERİYORLAR”

2010'da Kayseri Cumhuriyet Savcısı'na 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin ilgili dosyayı sorduğunu ve Kayseri Savcısı'nın da, 'Biz bu dosyayı nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderdik' dediğini belirten Aldan,

“Ama böyle bir dosya yok. İki belediye başkanı ve bir belediye başkanvekiliyle ilgili evrakları incelediğimizde 3 kişinin Kayseri'de oturmalarına rağmen Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifade verdiklerini öğrendik. Özhaseki'nin, bir duyumumuza göre 2 yıl 6 ay ağır hapis cezasıyla cezalandırıldığını öğrendik. Ama bu dosya Yargıtay'a gelmiş görünmüyor. Bir gün Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde arıza çıkıyor, sonra UYAP sisteminde de böyle bir dosyaya rastlanmıyor. Bu dosya şu anda HSYK'da kilitli dolabın içinde duruyor.' dedi.

Bakmadan Geçme