2 bin liraya evlenen Suriyeli Mune'nin dramı
Suriye'deki iç savaştan kaçarak Kayseri'ye gelen Mune Tumen, 14 yaşında 2 bin lira mehir parasına evlendi. Eşinin terk ettiği genç kadın, tek çocukla 17 yaşında dul kaldı.
Mune Tumen 4 yıl önce Halep'teki evleri bombalanınca ve erkek kardeşi şehit olunca ailesiyle birlikte Türkiye'ye sığındı. “Bombalandığı için evimiz yıkıldı. Babam sağdan soldan borç aldı, o şekilde yola çıktık ve Türkiye'ye geldik” diyen Mune, 8 kişilik ailesi ile birlikte Kayseri'ye yerleştikten sonra 14 yaşında evlendi. İmam nikahıyla ve 2 bin lira mehire karşılık evlenen Mune, nikah gününü şöyle anlattı:
“Babam nikahta benim yerime konuştu”
“Nikahta imam eve geldi, iki tane de şahit oldu. Ben ne konuştuklarını hiç duymadım, onların yanında değildim. Babam benim yerime vekil oldu, benim yerime konuştu. Sadece bana gelip isteyip istemediğimi sordular. Ben de istediğimi söyledim. Nikah oldu bize bu kağıdı verdiler. Suriye'de olsa başka olurdu, burada sadece benim ailem vardı, düğün 2 saat sürdü, bitti. Zaten kendi ailesi yoktu. Nikah akdinde yazılı mehir 5 bin ama kendisi 5 bin vermedi, 2 bin verdi. Onu babama verdi, bizde mehir babaya verilir, o da kızın eksiklerini alır.”
“Boş ol dedi boşandık, çünkü imam nikahı vardı”
Nikah akdi, beş kişinin imzaladığı bir kağıt parçasından ibaret olan talihsiz kadın, evliliği boyunca eşinden hakaret gördü. Hiç çalışmayan 26 yaşındaki eşi M.R., Mune'yi doğum yaptıktan 20 gün sonra terk etti. İmam nikahı ile boşanmanın, eşinin “Boş ol” demesi anlamına geldiğini belirten Mune, “Burada Yıldırım Beyazıt Mahallesinde yaşıyormuş. Komşu gelip anneme çok iyi biri olduğunu söyledi. Annem de baktı, beğendi, bu iyi insan evlenmelisin dedi ve böyle kısmet oldu. O burada yalnız yaşıyordu, herkes iyi insan, namaz kılan insan dedi. Suriye'de de olsaydım kısmet olsaydı olurdu. Herkes öyle deyince ben de evlenmek istedim. Keşke evlenmeseydim ama ne yapayım böyle kısmet oldu. evlilik boyunca hiç çalışmadı, sürekli bana hakarette bulunurdu. Birkaç kez dövmeye kalktı. İnsanlara benim deli olduğumu, intihar edeceğimi söyledi. Zaten hemen hamile kaldım. Bebek olduktan 20 gün sonra bizi terk etti. Numaramı farklı erkeklere verdi, alın bu kadınla konuşun diye Benim tahammülüm kalmadı. Boş ol dedi boşadı beni. Çünkü imam nikahı kıyılmıştı, senin bende bir hakkın yok. Beni de kızını da istemiyor. Sonrasında da kızını görmeyi istemedi. Ne benim hakkımı verdi ne de kızımın nafakasını verdi” diye konuştu. Mune, boşandığı eşinin halen daha Kayseri'de yaşadığını ve başka biriyle evlendiğini belirtti.
“Kız kardeşime görücü gelse engel olurum”
Boşandığı eşinin nafakasını vermesini ya da 1 buçuk yaşındaki kızının velayetinden vazgeçmesini isteyen Mune, savaştan kaçan kızların kaderinin evlenmek olduğunu söyledi. Küçük yaşta bir gelin gördüğünde kendi yaşadıklarının aklına geldiğini dile getiren Mune, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Suriye'de olsaydım böyle bir şey olmazdı. Okurdum, elimde diplomam olurdu, mesleğim olurdu. Orada olsaydım evlenmezdim. Buraya gelen Suriye'dekiler de okuma olmadığı için hemen evlenmeyi düşünüyorlar. Ama ben kimi görsem küçük yaşta evlenmemesini, tanımadan bilmeden evlenmemesini söylüyorum. Küçük yaşta bir gelin gördüğümde de kendimi hatırlıyorum. Kendi kız kardeşimi küçük yaşta isteseler buna engel olurum. Bu bana ders oldu, inşallah bir daha böyle bir hata yapmam.”
“Benim yaptığım hatayı başkaları yapmasın”
Kızını evlendirdiği için pişman olduğunu dile getiren anne Lemia Muhammed ise, “Ben hemen evlendirmeyi düşünmedim ama savaş yüzünden okuma kalmadı, evlensin bitsin bu iş dedim. Şimdi çok pişmanım, ben onu kendi oğlum gibi gördüm. Annesi babası yoktur burada, benim oğlum olur diye düşündüm. Ama benim düşündüğüm gibi insan çıkmadı. Resmi nikah olsa böyle hakkımız kaybolmaz. Suriyeliler düşünürler ki, okuma yoktur kızlar hemen evlensin bu iş bitsin. Ama bu düşünce çok hatalı bir düşüncedir. Kızım yoruldu, ben yoruldum. Benim yaptığım hatayı başkaları yapmasın” ifadelerini kullandı.