Talasemi ve lösemi hastaları piyasada ilaç bulamıyor
Talasemi ve Lösemililer Derneği Başkanı Faruk Başdemir, talasemi ve lösemi hastalarının yaklaşık bir aydır piyasada ilaç bulamadıklarını söyledi.
İlaca gelecek olan yüzde 10'luk zammın açıklanmasından sonra, talasemi ve lösemi hastalarının ilaçlarının, adeta sular çekilmişçesine piyasadan çekildiğini belirten Başkan Faruk Başdemir, “Dernek başkanlığının haricinde ben bir talasemi kan hastası velisiyim. Kızımın da kullandığı bir iğne var. Yaklaşık bir aydır, ilaca zam geleceği açıklandıktan sonradan beri iğneyi bulamıyoruz. Türkiye'de kızım gibi çok sayıda hasta var ve onlar da ilaç bulamıyor” diye konuştu.
“Müsebbip; ilaç üreticileri ve depoları”
Sağlık Bakanlığının konuya dahli olmadığını, sorunun ilaç üretim firmaları ve depoların, ilaca gelecek zammı beklemeleri ve bundan dolayı ilaçları depoda tutmalarından kaynaklandığını belirten Başkan Faruk Başdemir, söz konusu hastaların ilacı kullanmamaları durumunda, bir müddet sonra karaciğer, dalak ve safra kesesinde oluşacak problemlerle karşılaşacaklarına dikkat çekti.
“Kimse sorumluluk üstlenmiyor”
Başkan Faruk Başdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Depolar biz gönderiyoruz diyorlar. Depoda ellerindeki ilaçları kendilerine de daha sonra firmalarda yeteri şekilde gelmediğini söylüyor. Yani herkes bir üst kuruma bu işi havale etmek suretiyle topu başkasına atıyor. Bu sorun Sağlık Bakanlığından kaynaklanmıyor. Bir dernek başkanı olarak onu görüyorum. Üreticisinden başlayıp bu işin satıcısına kadar kendilerinin kazanacağı kar marjına bakıyorlar. Maalesef bu hastaların gelecekleriyle, hayatlarıyla, kaderleriyle oynuyorlar. Bir kutuyla elde edecekleri gelirin hesabını yaparak maalesef böyle bir ahlaksızlık, vicdansızlık ticari ahlaka hiç sığmayacak bir davranış görüyoruz. Derhal bu anlayıştan vazgeçmelerini istiyoruz.”
“İlaç üreticileri fırsatçılık yapıyor”
Talasemi ve lösemi hastalarının aileleri olarak, bir an önce sorunun çözüme kavuşturulması gerektiğini vurgulayan Başkan Faruk Başdemir, “Derhal Sayın Sağlık Bakanlığımız bu konuyla ilgili üreticilere, bu ürünlerin satıcılarına kadar gerekli baskınları yapsınlar. Bu depolardaki saklanan veya mevcutta bulunan tefecilik gibi depolayan bu tür kurumlar kimlerse çıkartsınlar ve topluma da bunu yansıtsınlar. Kimler yapıyorlarsa bunu göstersinler. Bu, fırsatçılıktır. Bu, insanların hayatıyla oynamaktır. Bu, ahlaki değere hiçbir zaman yakışmaz. Ne Müslümana yakışır ne de ticaretle uğraşan insanlara yakışır” ifadelerini kullandı.