Genetik tanıyla bebeklerde sendrom riski tarih oluyor
Memorial Kayseri Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner, preimplantasyon genetik tanı ile down sendromu gibi sendromik hastalıkların tarihe karışacağını söyledi.
Özellikle 38 yaşından sonra meydana gelen normal ya da tüp bebek vasıtasıyla yapılan doğumlarda sendromik bebek oranının yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Gökalp Öner, preimplantasyon genetik tanı ile söz konusu bu tür vakaların artık görülmeyeceğini ifade etti.
Tüp bebek tutmaması, düşük gibi durumların altında yatan nedenlerin aslında yüzde 85 oranında genetik nedenlerden kaynaklandığını belirten Doç. Dr. Gökalp Öner, yöntemle tüm bu sorunların da ortadan kaldırıldığını ifade etti.
Genetik riskleri ortadan kaldırıyor
Doç. Dr. Gökalp Öner uygulamaya dair şu bilgileri verdi:
“Preimplantasyon genetik tanı ile embriyolara genetik tanı yapabiliyoruz. Yani kadının yumurtalarını iğneyle büyütüp çoğalttıktan sonra bunları topluyoruz, eşinin spermini alıyoruz, laboratuvar şartlarında embriyo oluşturuyoruz. Embriyolarımızı beşinci gün dediğimiz 200 hücreli blastokiste gittikten sonra dış kısmındaki embriyoya herhangi bir zarar vermeden hücrelerinden örnek alıp genetiğe gönderiyoruz ve genetiğinin normal olduğunu bildiğimiz embriyoyu transfer ediyoruz. Böylelikle yaş riskini ortadan kaldırmış oluyoruz. Bu, çok yeni bir yöntem. Ama hem tüp bebek başarımızı artırıyor hem de 38 yaşından sonra gebelik düşünen ve sendromlu bebeğim olacak mı endişesi taşıyan ailelere güzel bir yöntem sunmuş oluyoruz. Ve daha öncesinden, cenin anne rahmine yerleşmeden sendromlu olup olmadığını anlamış oluyoruz. Bu sendromlardan en çok görülenleri Edward sendromu, patau sendromu, trizoma 18-13, turner sendromu ve hepimizin bildiği down sendromu. Zaten biz embriyoyu verdiğimiz zaman genetiği bozuk olan bu embriyolar tutunmuyorlar.”
Geç yaşta gebeliği de mümkün kılıyor
Öte yandan, uygulamanın geç yaşta gebeliklere fırsat tanıdığını da dile getiren Doç. Dr. Gökalp Öner, “Embriyoya genetik tanı yapıldığı zaman genetik bozukluklar ortadan kaldırılmış oluyor ve embriyonun gebeliğe gitme şansı artırılmış oluyor ve otomatikman yaş riski de ortadan kalkmış oluyor. Özellikle 38-42 yaş arasında genetiği normal olan embriyoların tutunma ve böylece gebelik oluşma şansı da daha da yükseliyor” ifadelerini kullandı.