Okulda veliye dayak iddiası
Merkez Melikgazi İlçesi'nde bulunan Hikmet Kozan Ortaokulu'nda eğitim gören oğlu M.T Taşer'in son aylardaki davranışlarından şüphelendiğini belirten 50 yaşındaki Mustafa Taşer, oğlunun okulda devamsızlık yaptığın da ögrendi.
Yaptığı araştırmada devamsızlık günlerinin aynı gün ve aynı derslere denk gelmesinden şüphelenen Taşer, 'Oğlum M.T.'ye Türkçe dersine gelen zamanlarda neden devamsızlık yaptığını sordum. Çocuğum, Türkçe öğretmeni İ.T.P.'nin sürekli hakaret içeren sözler kullandığını, 'Sınıfta bırakırım' diye de tehdit ettiğini, bu nedenle o derse girmek istemediğini ve öğretmeninden korktuğunu söyledi' dedi. Bu olaydan sonra okula giderek, müdür yardımcıları ile görüştüğünü ve durumu anlattığını belirten Taşer, şunları kaydetti:
'Öğretmenin uyarılmasını ancak, çocuğumun isminin gizli tutulmasını söyledim. Müdür yardımcılarının davranışlarından tatmin olmadım konuyu Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) ilettim. Bir süre sonra bana BİMER'den söz konusu öğretmenin uyarıldığı yönünde bilgi geldi. Bundan sonra çocuğumda psikolojik rahatsızlık belirtileri tespit ettim. Saçları dökülmeye başladı. O öğretmen, çocuğuma 'Babanla görüşeceğim' diyerek sinirli konuşma da yapmış. 28 Aralık'ta okuldan gelen telefonda 'Çocuğunuz rahatsızlandı, gelseniz iyi olur' denildi. İşten çıkarak, okula geldim. Yine, Türkçe dersinin olduğu gündü. Çocuğumun sınıfına doğru giderken, biri bana 'Görüşebilir miyiz?' diye seslendi. Davet edildiğim odaya girer girmez, sonradan Türkçe ögretmeni olduğunu ögrendiğim kişi yüzüme yumruk ve tekme attı. Yere düştüm. Gözlüğüm düştüğü için ve bir şey göremiyordum, Bir taraftan vuruyor, diğer taraftan da 'Sen beni nasıl şikayet edersin?' diyerek küfür ediyordu. Elimi yerdeyken kapının yan tarafından tutunarak kendimi kapı dışına doğru çektim ve kapıyı açtım. Öğretmen beni içeri çekiyor ve 'İçeri gir' diye bağırıyordu. Ben de 'İmdat adam öldürüyorlar, darp ediyorlar' diye bağırdım. Karşı sınıfın kapısının açık olduğunu ve çocukların korkudan içeri çekildiklerini gördüm. Onlar da bu olaya şahit oldu. Onurum kırıldı.'
Bu olay ardından polisi aradığını, 'darp edildiğini' söylediğini belirten Taşer, psikolojisi oldukça bozuk haldeki çocuğunu alarak okuldan ayrıldığını ifade ederken, 'Rengi sararmış titrer haldeydi. Karakoldaki polislere darp edildiğimi kendimi iyi hissetmediğimi söyledim. Polisler hastaneye götürdü ve orada darp raporunu da aldım. Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Çocuğuma ve bana yaşattıklarından dolayı, beni çocukların ve çocuğum gözü önünde darp eden Türkçe Öğretmeni İ.T.P.'den şikayetçi oldum' dedi. Taşer, bu olayların ardından çocuğunu başka bir okula göndermek zorunda kaldığını ifade etti. Taşer'in iddiaları ile ilgili okul yöneticileri açıklama yapmak istemedi. Taşer ile Türkçe öğretmeninin bir yakınının kooperatif aidatı konusunda aralarında tartışma olduğu ve öğretmenin de bu nedenle Taşer'e öfkeli olduğu ileri sürüldü.
Yaptığı araştırmada devamsızlık günlerinin aynı gün ve aynı derslere denk gelmesinden şüphelenen Taşer, 'Oğlum M.T.'ye Türkçe dersine gelen zamanlarda neden devamsızlık yaptığını sordum. Çocuğum, Türkçe öğretmeni İ.T.P.'nin sürekli hakaret içeren sözler kullandığını, 'Sınıfta bırakırım' diye de tehdit ettiğini, bu nedenle o derse girmek istemediğini ve öğretmeninden korktuğunu söyledi' dedi. Bu olaydan sonra okula giderek, müdür yardımcıları ile görüştüğünü ve durumu anlattığını belirten Taşer, şunları kaydetti:
'Öğretmenin uyarılmasını ancak, çocuğumun isminin gizli tutulmasını söyledim. Müdür yardımcılarının davranışlarından tatmin olmadım konuyu Başbakanlık İletişim Merkezi'ne (BİMER) ilettim. Bir süre sonra bana BİMER'den söz konusu öğretmenin uyarıldığı yönünde bilgi geldi. Bundan sonra çocuğumda psikolojik rahatsızlık belirtileri tespit ettim. Saçları dökülmeye başladı. O öğretmen, çocuğuma 'Babanla görüşeceğim' diyerek sinirli konuşma da yapmış. 28 Aralık'ta okuldan gelen telefonda 'Çocuğunuz rahatsızlandı, gelseniz iyi olur' denildi. İşten çıkarak, okula geldim. Yine, Türkçe dersinin olduğu gündü. Çocuğumun sınıfına doğru giderken, biri bana 'Görüşebilir miyiz?' diye seslendi. Davet edildiğim odaya girer girmez, sonradan Türkçe ögretmeni olduğunu ögrendiğim kişi yüzüme yumruk ve tekme attı. Yere düştüm. Gözlüğüm düştüğü için ve bir şey göremiyordum, Bir taraftan vuruyor, diğer taraftan da 'Sen beni nasıl şikayet edersin?' diyerek küfür ediyordu. Elimi yerdeyken kapının yan tarafından tutunarak kendimi kapı dışına doğru çektim ve kapıyı açtım. Öğretmen beni içeri çekiyor ve 'İçeri gir' diye bağırıyordu. Ben de 'İmdat adam öldürüyorlar, darp ediyorlar' diye bağırdım. Karşı sınıfın kapısının açık olduğunu ve çocukların korkudan içeri çekildiklerini gördüm. Onlar da bu olaya şahit oldu. Onurum kırıldı.'
Bu olay ardından polisi aradığını, 'darp edildiğini' söylediğini belirten Taşer, psikolojisi oldukça bozuk haldeki çocuğunu alarak okuldan ayrıldığını ifade ederken, 'Rengi sararmış titrer haldeydi. Karakoldaki polislere darp edildiğimi kendimi iyi hissetmediğimi söyledim. Polisler hastaneye götürdü ve orada darp raporunu da aldım. Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundum. Çocuğuma ve bana yaşattıklarından dolayı, beni çocukların ve çocuğum gözü önünde darp eden Türkçe Öğretmeni İ.T.P.'den şikayetçi oldum' dedi. Taşer, bu olayların ardından çocuğunu başka bir okula göndermek zorunda kaldığını ifade etti. Taşer'in iddiaları ile ilgili okul yöneticileri açıklama yapmak istemedi. Taşer ile Türkçe öğretmeninin bir yakınının kooperatif aidatı konusunda aralarında tartışma olduğu ve öğretmenin de bu nedenle Taşer'e öfkeli olduğu ileri sürüldü.