NEREDEN NEREYE?

TAKİP ET >>

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) İl Kongresi, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın katılımı ile Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'ndeki Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıldı. Mevcut Başkan Hüseyin Cahit Özden'in tek liste ile seçimlere girdiği il kongresinde en dikkat çekici nokta ise geçtiğimiz yıllarda 7 bin 200 kişi kapasiteli Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde yapılan kongrenin bu yıl Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi içinde yer alan bin 300 kişi kapasiteli Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapılması oldu.

AKP İl Kongresi, Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi içindeki Kültür ve Sanat Merkezi'nde yapıldı. Kongreye Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Başkan Vekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkan Vekili Mustafa Elitaş, AK Parti Milletvekilleri Yaşar Karayel, Pelin Gündeş Bakır, İsmail Tamer, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, ilçe belediye başkanları ve partililer katıldı. Kongreye Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun da katılması bekleniyordu. Bu konuda kentteki bilboardlara ilanlar da asıldı. Ancak Başbakan Davutoğlu, Kayseri Kongresi yerine partisinin Diyarbakır Kongresi'ne katılmayı tercih etti. İl Başkanı Hüseyin Cahit Özden'in tek liste ili katıldığı kongrede dikkat çeken bir başka nokta ise AKP'nin kuruluşundan bugüne kadar yapılan kongreler içinde en az katılımla yapılan kongre olmasıydı. Zira bir önceki kongre dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılımıyla 1 Temmuz 2012 tarihinde Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde yapılmıştı. Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nin kapasitesi 7 bin 200 kişi. Kongrede ayrıca davetliler için salonun içerisine de sandalyeler yerleştirilmişti. Bu yıl Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi yerine Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi içindeki bin 300 kişi kapasiteli Kültür ve Sanat Merkezi tercih edildi. Bu durum beraberinde farklı yorumları da getirdi.

KONU YİNE ‘PARALEL'

“Kayseri yüzümüzün akı oldu, gururumuz oldu. Kayseri gerçekten bizim gözbebeğimiz diyerek konuşmasına başlayan Başbakan Yardımcısı Akdoğan'ın gündeminde ‘paralel yapı' vardı. 1993 tarihinden AKP iktidarına kadar geçen süreyi Fetret Devri olarak yorumlayan Akdoğan, 10 yıl kayıp dönem olmuştur. Bu dönemi çok iyi anlamamız lazım. AK Parti'nin neyi temsil ettiğini anlamamız lazım. Bizler yeni Türkiye'yi inşa ederken birileri de eski Türkiye'ye döndürmeye çalışıyorlar. Gezi olayları. 17-25 Aralık, din maskesi altında hain şebekelerle üzerimize geldiler. Pembe dizilerde görülmeyen senaryolarla üzerimize geldiler.

Bunlar o kadar yalancı ki, hiçbir gerçeklik yok, bilgi kırıntısı yok. Tamamen yalan uyduruyorlar. Bunların uzantısı olan habercilikle yalancılığı karıştıran bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bunların hepsi ittifak ettiler ayrı ayrı üzerimize geldiler olmadı. Topyekun üzerimize geldiler yine olmadı.

Şimdi 7 Haziran'a gözlerini diktiler. Bunlar kaybetmeye mahkumdur. İnşallah önümüzdeki seçimde kaybetmeleri bir devrin kapanması anlamına gelecek. Büyük Türkiye'yi yeniden inşa etmemiz anlamına gelecek. Aktör değişiyor ama oyunlar aynı. Kurdukları kumpaslar işe yaramıyor. Oyunların üzerinde bir oyun var. Onlar ne yaparsa yapsın millet bizim yanımızda olduktan sonra topu bir araya gelse inşallah en ufak bir zarar veremezler.

Biz bu ülkeyi ne paralelcilere ne vesayetçilere ne de terörden beslenenlere yediririz. Karşımıza kim olursa olsun milletin iradesine uzanan her eli kırmasını biliriz. İster derin devlet ister paralel, ister Ergenekon olsun hiçbir ihanet şebekesine prim vermeyiz. Biz derin devletin, paralel devletin değil yalnızca Türkiye Cumhuriyetinin çıkarlarına sahip çıkarız. Milleti kurda kuşa yedirmeyiz. Bu devlet karanlık odalarda kurulmadı ki karanlık odalarda yapılan oyunlarla yıkılsın. Milletin iradesinden başka bir irade bu millete istikamet çizemez rota çizemez. 12 yılda bir yandan hizmet bir yandan da engellemelerle, çetelerle karanlık odaklarla uğraşıyoruz. AK Parti döneminde ekonomiyi 3.5 kat büyüttük. Hem şeytan taşladım hem tavaf ettik. Paris olaylarında hemen fitne fesat. Siz hiçbir şeyi temsil etmiyorsunuz. O terör eylemlerini gerçekleştirenlerin felsefesiyle sizin felsefeniz aynı. Her yolu mübah görüyorsunuz. Onlar insanlığın hayatını yok ediyor, siz insanlığın hayatını mahvediyorsunuz. Bu hastalıklı bir anlayıştır. Bu anlayışla hukuk içinde ne gerekiyorsa onu yapacağız. İşte bu yapı istihbarat örgütü sanıyor kendisini ama illegal örgüt gibi çalışıyor. Devlete operasyon çekiyor, millete operasyon çekiyor. Onlar başarılı olsaydı Türkiye'de esaret rejimi olacaktı” dedi.

BAHÇELİ'Yİ ELEŞTİRDİ

Konuşmasında Çözüm sürecine de değinen Akdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Tunceli ziyaretini de eleştirdi. Akdoğan, Doğu'da Güneydoğu'da kimler siyaset yapabiliyor. AK Parti birlik ve bütünlüğün sigortasıdır. O bölgede siyaset yapmak kolay değil. Belediye başkanlarımızın yakınları kaçırılıyor, parti binalarımız yakılıyor. Burayı kimseye bırakmayacağız. Baskıcı anlayışla mücadele edeceğiz. Kürt kardeşlerimizi kimseye yedirmeyiz. Şunu herkes bilmeli Hakkari'nin geleceği de Edirne'nin geleceğinden ayrı düşünülemez. Kimse bu toprakları bölemez. Çözüm sürecini biz başlattık. İnsanlar zihinlerinde, diğer partiler zihinlerinde bölmüşler. Gitti Valilik önünde açıklama yaptı. Çünkü kendi partisinin temsilcisi yok. Otorite paylaşımı anlamına gelen illegaliteye müsaade etmeyiz. Devlet burada ne yapması gerekiyorsa, bu gün o bölgede yapan devlet yıkan örgüttür. Yakan yıkan, baskı kuran bir örgüt var. Bu gerçek daha iyi görülüyor. Bu süreç inşallah başarıya ulaşacak. Ama bizim bu anlayışla mücadelemiz devam edecek. Biz toplumun kabul etmeyeceği bir adımı atmayız. Bu sürecin arkasında büyük bir destek varsa Tayyip Erdoğan'a duyulan güvenin neticesidir” şeklinde konuştu. Haber : Güler Ruhsar Aktaş Hatip Foto: İHA

Bakmadan Geçme