'Mağdur edildik, ortada kaldık'
Şehir Hastanesi içine Çevre Bakanlığı'nın eczane planı hamlesi, bölgede ihale ile iş yeri alan alıcılarının tepkisini çekti. Detaylar Kayseri Haberinde...
Şehir Hastanesi içine Çevre Bakanlığı'nın eczane planı hamlesi, bölgede ihale ile iş yeri alan alıcılarının tepkisini çekti. ‘Mağduruz' diyen iş yeri sahipleri, sorunun çözümü için hem Büyükşehir'den hem de Çevre ve şehircilik Bakanlığı'nda açıklama bekliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Şehir Hastanesi içine sonradan eklediği eczane planı tartışmaları devam ediyor. Şehir Hastanesi karşısında Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği ihale ile işyeri alanların bu yöndeki tepkisi de sürüyor. 38 Kent TV ve Kayseri Olay Gazetesi'ni ziyaret eden işyeri sahipleri, Büyükşehir Belediyesine güvendikleri için işyeri aldıklarını dile getirerek, Başkan Mustafa Çelik'ten destek istedi. İşyerlerinin hala tapusunu da alamadıklarını ifade eden iş yeri sahipleri, ‘Plan tadilatını Belediye Bakan yapıyor diyor, Bakan ise size kim vaatte verdiyse ona gidin sorun diyor. Biz ortada kaldık' şeklinde konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın, Şehir Hastanesi içine sonradan eklediği eczane planının ardından tartışmalar devam ediyor. Yapılan plan tadilatı sonrasında mağdur olduklarını dile getiren işyeri sahipleri, 38 Kent TV ve Kayseri Olay Gazetesini ziyaret ederek, yaşadıkları sıkıntıları anlattı. 38 Kent TV ve aynı zamanda Kayseri Olay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Osman Çiftçi ile görüşen ihale alıcıları, yaşadıkları mağduriyetleri anlattı. Şehir Hastanesi'ne asıl planda olmamasına rağmen sonradan Çevre Bakanlığının eczane planı dahil etmesi sonrasında mağdur olduklarını kaydeden ihale alıcılarından Oğuz Uğur, ‘Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, bize bu alanda başka ticari alanın olmayacak dedi' diye konuştu. Uğur, ‘Yeni yapılan bölge hastanesini karşısında dükkan ihalelerinden dükkan alkan bir tanesiyiz. Oradan 40'dan fazla mağdur daha var. İhalede Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bu alanda başkaca herhangi bir ticari alanın olmayacağını, kendilerine bu konu ile ilgili plan değişikliği bir başvuru olduğu takdirde kendilerinin bu konuya olur vermeyeceklerini, bunun kendileri açısında bir siyasi intihar olacağını, bu hatta bizle birlikte durarak dava edeceklerini söyleyerek taahhütlerde bulundular. Bizde bu taahhütlere istinaden buradaki 50 metre kare olan dükkanlara şehrin en merkezi konumundaki dükkanlara nazaran daha pahalı olan dükkanlara ödemeleri yaptık. Bu yaparken kimimiz borç altına girdik. Aramızda çok müşkülde olan yatırımcılarımızda var. Hepimiz mağduruz bu konuda. Bizim burada kabahatimiz şudur. Biz burada Büyükşehir Belediyesi yetkililerine itimat ettik' dedi.
‘BİZ BİRİNCİ AĞIZDAN DUYMAK İSTİYORUZ'
Uğur, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'e de seslenerek, mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. Uğur, şöyle konuştu: ‘Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki eskiden Kayseri'de Büyükşehir Belediye başkanlığı yaptı. Burada Başkan Mustafa Çelik plan değişikliğinden ve dükkanlar açılacağından haberdar olmadığını söylüyor. Burada mağdur çok ama Başkan Mustafa Çelik randevularımıza da cevap vermiyor. Biz birinci ağızdan duymak istiyoruz. Bizim mağduriyetlerimizi gidermekle mükellef. Mağduruz. Bizden daha müşkül durumda olan var. Bizler belediyenin ve Çevre Şehircilik Bakanlığının mağdur ettiği kitleyiz. Biz belediyenin bizim uğramış olduğumuz zararların tazmini ve bizimler hareket etmesini istiyoruz. Bizimle adım atmasını istiyoruz. Eğer bizimler adım atmazlar ise haklarımızı hukuk yoluyla aramaya devam edeceğiz. Bizler üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğüne inanıyoruz. Her türlü gayri hukuk işleminin hukukta bir karşılığının olduğuna inanıyoruz. Bizde haklarımızı aramaktan geri durmayacağız. Belediyede ki yetkililer hakkında da benim uğramış olduğum maddi manevi zararın tazmini noktasında da haklarım saklıdır.'
'BİZ BÜYÜKŞEHİR'İN SÖYLEDİKLERİNE GÜVENEREK, İNANARAK BÖYLE BİR İŞE KALKIŞTIK'
Bir diğer ihale alıcısı Mustafa Söke ise, ‘Biz Büyükşehir'in söylediklerine güvenerek, inanarak böyle bir işe kalkıştık.' diye konuştu. Söke, ‘Oradaki 45 kişiden bir tanesiyim. İhale öncesinde Büyükşehir Belediyesinin oradaki işleri ile alakalı planlarına, söylemlerine oradaki duruma güvenerek ihaleye girdik ve bir işyeri aldık. Daha sonraki dönemde hastanenin bahçesine plan tadilatı yapılarak yine işyerleri yapılacağını duyduk. Biz bu işyerlerini sıradan bir müteahhitten almadık. Biz Büyükşehir'in söylediklerine güvenerek, inanarak böyle bir işe kalkıştık. Onlara yaptığımız görüşmede böyle bir şeyin yapılamayacağını, bizim orada değişik projelerimizin olduğunu, teknik yönden de bunun mümkün olmadığını söylediler. Şu anda biz mağduruz. Değerinin çok fazlasına biz oradan iş yeri aldık. Oraya 100'e yakın işyeri yapılacağı söyleniyor. Bize de bir bilgi de verilmiyor. Biz YDA'ya sorduğumuzda buraya inşaat yapmadığını söylüyor ama orada inşaatla alakalı bir çalışmalar yapılıyor. Ben bunun kanunen suç olduğunu düşünüyorum. Çünkü normal bir vatandaş bahçesine bir kulübe dahi yapacak olsa belediyelerden ya da yetkili mercilerden izin alması gerekiyor. Baktığımızda askıda olan plana itiraz edilmesine rağmen herhangi bir ruhsatlandırmasına, herhangi bir proje onayı olmadan şu anda orada bir inşaat başlatıldı. Ne olduğunu da bilmiyoruz. Askıda olan plana göre orada işyerleri yapılıyor. Bu da hukuksuz.'
'BİZ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE GÜVENİYORUZ'
Şu an bölgede plan onaylanmadan inşaat yapıldığını anlatan Söke, ‘Bu kaçak inşaatlara neden kimse müdahale etmiyor?' diye sordu. ‘Ben buradan kaçak inşaatla uğraşanlara da sesleniyorum, bu inşaata neden müdahale edilmiyor? Neden gidilip sorulmuyor? Bizim burada bir mağduriyetimiz var' diyen Söke, ‘ Biz Büyükşehir Belediyesine güveniyoruz. Bizim arkamızda durmasını istiyoruz. Bize taahhüt ettiği, söz verdiği şekilde bu işyerlerinin karşıya yapılmadan sattığı işyerlerinin işlevine devam etmesini istiyoruz. Bunu da kanun çerçevesinde haklı olduğumuzu ispat etmek için mücadele edeceğiz. Bizim beklentimiz Sayın bakanımızdan da budur. Madem buraya bir iş yeri yapılacak neden burada YDA rant sağlasın. Böyle bir şey yapılacaksa bizim şehrimiz, memleketimiz kazansın. Neden böyle özel bir şirkete istisna ve ayrıcalık tanınıyor? Ben bunu da bakanımızdan bir açıklama olarak bekliyorum.' ifadelerini kullandı.
'DÜKKANLARI DEĞERİ 2 MİLYON'DAN, 300 BİN TL'YE KADAR DÜŞTÜ'
‘Biz burada belediyeye güvendik' diyen bir diğer ihale alıcısı Sinan Kalem de, dükkanlarının değerinin 2 Milyon'dan, 300 bin TL'ye kadar düştüğünü dile getirdi. Kalem, ‘Biz bu dükkanları Kayseri Büyükşehir Belediyesinden aldık. İhaleye girmeden önce imar planlarına, bize vaat edilen sözler, ihale esnasındaki konuşmalar bize cazip geldi. İhaleye katılan diğer katılımcılarda burada başka eczane olacak mı diye. Bize en yakın ticari alanın burası olacağını, başka eczane yeri olmayacağını, bunun için Büyükşehir Belediyesinin plan tadilatı yapacağını, bunda Büyükşehir tarafından izin verilmeyeceği yönünde bilgiler verildi. İhalede yatırım amacıyla dükkan aldık. Daha dükkanların ödemeleri bitmeden Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bir plan tadilatı yapılarak kanuni şartlara uydurularak, eczacılık mevzuatına uydurularak, oraya eczane yapılacağını duyduk. Bununla ilgili gerekli imar değişiklikleri yapılmış ve askıya çıkarılmış. Biz burada 1 buçuk ile 2 buçuk milyon arasında ödemeler yaptık. Bizim işyerlerimiz bu plan değişikliği ile birlikte bu dükkanların değeri 300 bin yada 400 bin TL'ye düşüyor. Biz burada belediyeye güvendik. Mevcut imar planlarına güvendik. Belediyenin söylemlerine güvendik.' dedi.
'BELEDİYE BAKAN DİYOR, BAKAN BÜYÜKŞEHİR DİYOR'
İşyerlerinin hala tapusunu da alamadıklarını ifade eden Kalem, ‘Belediye Bakan yapıyor diyor, Bakan ise size kim vaatte verdiyse ona gidin sorun diyor. Biz ortada kaldık.'şeklinde konuştu. Kalem, şunları söyledi: ‘Biz daha işyerlerinin tapusunu almadık. Buraya yatırım yapan arkadaşlardan kimisi evini sattı, kimisi arabasını sattı. Buradaki arkadaşların tamamı mağdur durumda. Büyükşehir Belediyesine gittik onlar değişikliği biz yapmadık, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin yaptığını söylediler. Gidin ona söyleyin dediler. Bakanımıza gittik, bakanımız her yerde böyle eczane var dedi. Ama Türkiye'nin hiçbir yerinde Şehir Hastanesi içerisinde eczane yok. Size bu vaatleri kim verdiyse ona gidin dedi. Yani biz ortada kaldık. Sonuçta biz para verdik. Bu bir haksızlık. Biz devletimize ve belediyemize güveniyoruz. Ben bir yatırımcı olarak belediyenin vaatlerine inandım da aldım. Zaten oranın eczane olamayacak kanuni durumlar var. buna uyulması ve plan değişikliğinin yapılmamasını istiyoruz. Zaten yapılan plan değişikliği ise aceleden yapılan bir iş. DSİ kanalı yok, belediyenin yapacağı yonca kavşak yok. Şehircilik mevzuatına da aykırı durumlar var. bizim mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz, çünkü haklıyız'
'BURADA BİR MAĞDURİYET VAR'
Burhan Çalapkorur da, bu konuda Büyükşehir Belediyesi'nden destek beklediklerini söyledi. Çalapkorur, şunları söyledi: ‘İhale alıcıları ihale gününde Büyükşehir Belediyemizin oradaki beyanatlarında başka herhangi bir ticari alanın olmayacağı konusunda beyanları var. Bunların üzerine yatırımcılar yüksek fiyatlarla işyerlerini satın aldılar. Alıcılar Büyükşehir Belediyesine çok güvenerek işyeri aldılar. Burada bir mağduriyet var. Plan değişikliği yapılması, eczanelerin yapılması hususunda duyumlarımız var. Bu mağduriyet giderilsin. Bizler Kayserinin insanlarıyız. Yurt dışından gelip para yatıran insanlar var. Mağduriyetlerin giderilmesi konusunda Büyükşehir Belediyesi bize destek vermesini istiyoruz. Başkanımızdan destek bekliyoruz'