Lohusalık depresyonuna dikkat

TAKİP ET >>

KADIN Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç Dr. Gökalp Öner, lohusalık dönemlerinde anne adaylarında psikolojik olarak bazı iniş ve çıkışların olabileceğine dikkat çekerek eşleri ve aile yakınlarını uyardı. Öner, “Lohusalık döneminde annelere destek olalım” dedi. Çevreden gelen olumsuz yaşanmışlıklar ve bazı kulaktan duyma bilgilerin de anneleri lohusalık döneminde olumsuz etkilediğini belirten Öner, “Eğer bu dönemlerde eşler, anneye yardımcı olmazsa annede kaygılar, endişeler, üzüntü ve son olarak depresyona girebilir” ifadelerini kullandı.

Gebelikte, doğum kadar önemli bir dönem olan lohusalıkla ilgili uyarılarda bulunan Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Gökalp Öner, lohusalık döneminde annelere destek olunması gerektiğini söyledi.

Öner, “Hormonların inişli çıkışlı olduğu bu dönemde annelerin hassasiyetlerine önem verelim” dedi.

Lohusalık döneminin bebeğin dünyaya gelişinden sonraki 40 günü içeren döneme verilen isim olduğunu kaydeden Öner, bu dönemde annelerin bebeklerinin dünyaya gelişlerine bağlı olarak ruhsal ve hormonal olarak bazı değişiklikler sergileyebildiklerini söyledi. Öner, “Lohusalık döneminde gebelik boyunca yüksek seyir eden östrojen ve progesteron hormonu doğum sırasında bebeğin eşi ayrıldıktan sonra hızla iner ve lohusalıkta vücutta meydana gelen değişiklikler annenin hem biyolojik hem de psikolojisini etkiler. Bu durumda eşler anneye yardımcı olmazsa annede kaygılar, endişeler, üzüntü ve son olarak lohusalık depresyonu gelişebilir. Günümüz dünyasında anne adayları hem internetteki sağlık sayfalarından hem de doktorlarının bilgilendirmeleri ile daha bilinçli anneler oluyor. Gebeliği planladıkları gibi doğum anını ve doğum sonrasını da planlayarak anneliğe daha hazır hale geliyorlar. İşte asıl iş bundan sonra başlıyor. Anneliğe hazır olan annelerimiz kendi ebeveynleri tarafından zaman zaman bebeklerinin korunması amacıyla istenmeyen durumlara maruz kalabiliyorlar. Çevreden gelen olumsuz yaşanmışlıklar ve bazı kulaktan duyma bilgiler annelerimizi özellikle bu lohusalık döneminde olumsuz olarak etkilemektedir” şeklinde konuştu.

“ANNE İÇİN SÜT KAYIPLARINA NEDEN OLABİLİR, ANNENİN MORALİ YÜKSEK TUTULMALI”

Bu dönemde annelerin moralinin yüksek tutulması gerektiğini anlatan Öner, özellikle eşleri ve aile yakınlarını uyardı. Öner, şunları söyledi: “Bizler doktor olarak bu noktada yeni annelerimizin yakınlarını özellikle uyarmak istiyoruz. Lütfen annelerimize psikolojik anlamda destek verelim ve annelerimizi özellikle bu dönemde stres altında bırakmak yerine onların moralini yükseltici destekler vererek mümkün olduğunca bebekleriyle vakit geçirmelerini sağlayalım. Lohusalık dönemi anneler için oldukça hassas ve destek isteyen bir süreçtir. Bu sürecin zorlu geçmesi anneyi psikolojik olarak yormakta bu da anne için süt kayıplarına kadar gidebilmektedir ki bu da hiç istenmeyen bir durumdur. Ayrıca anne bu dönemde destek yerine sürekli eleştiri alırsa ruh hali bozulur ve sütünü bebeğine gerektiği şekilde veremez. Fazla süt birikmesi ve memelerde oluşan sertlikler ateş ve titremeye neden olabilir. Şunu hiçbir zaman unutmamak gerekir, bu dünyada bebeğini en iyi şekilde koruyacak olan yegâne kişi annedir. Bu dönemde en büyük durumlardan biri de anne sütünün bebek için yeterli olup olmadığıdır. İlk hafta bebekler fizyolojik olarak kilo verebilir. Eğer bu kilo verilmesi hassas olan annenin sütüne veya annenin beslenmesine bağlanırsa yanlış olur. Özellikle ilk gün sütü az bile olsa bebek için yeterlidir ve anne emzirdikçe süt artar. Ayrıca bu dönemde meme başı temizliği ve çatlakların bakımı da hem anne sağlığı hem de bebek için çok önemlidir. Çatlak oluşumları doktorların önereceği emziren annelerin kullanabileceği kremlerle önlenebilir”

EĞER BU DURUMLA KARŞILAŞIRSANIZ MUTLAKA DOKTORA BAŞVURUN

Doğumu takip eden ilk günlerde başlayan ve lohusalık boyunca devam eden önce kırmızı renkte olan sonra beyazlaşan akıntıların da ortaya çıkabileceğini ifade eden Öner, “Bu dönemde kanama takibi önemlidir. Eğer kanama fazla olursa mutlaka doktora başvurmak gerekir. Kanama kansızlığa neden olabilir ve bu da annenin sütünün miktarını ve kalitesini etkileyebilir. Eğer kansızlık fazla olursa anne yorgun ve halsiz kalabilir. Anneler bu durumları takip ederek doktorlarına danışmalıdırlar” dedi.

Bakmadan Geçme