KUMLU MAL VARLIĞINI AÇIKLAYABİLİR Mİ?

TAKİP ET >>

Türk-İş'in Kayserili Başkanı Mustafa Kumlu'nun istifası yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Hürriyet yazarlarından Yalçın Bayer, “Türk-İş'te neler oluyor?” başlığıyla istifanın ardından yaşanan ve perde arkasında kalan gelişmeleri iki gün art arda köşesine taşıdı.

İşte Bayer'in o dün ve önceki gün yazdığı köşesinde yer alan bazı ifadeler, “Türkiye'nin en büyük işçi konfederasyonu Türk-iş'te beklenen oldu, Genel Başkan Mustafa Kumlu bu görevinden istifa etti. 8-11 Aralık 2011'de geçekleştirilen 21. olağan genel kurulun ardından içten içe kaynayan, bütünlüğünü yitiren yönetim kurulundaki huzursuzluk, Mustafa Kumlu'nun 30 işçinin altında işçi çalıştıran işletmelerde sendikal örgütlenmeyi ve toplu iş sözleşmesini engelleyen, hükümet tarafından hazırlanan protokole TOBB, TİSK ve Hak-iş Genel Başkanları ile birlikte imzalamasıyla iyice kendini gösterdi. Aslında yönetimdeki huzursuzluğun ilk kıvılcım, Mustafa Kumlu'nun kızının ABD Büyükelçiliği'nden vize alırken 20 milyon dolarlık hesap cüzdanını göstermesine yönelik iddialarla çakılmıştı.

Aydınlık yazarı Yıldırım Koç'un geçen yıl 12 Ekim'deki yazısında 'Ünlü sendikacının kızının banka hesapları' başlıklı internet yazılarını gündeme getirmiş, söz konusu bilginin ABD Büyükelçiliği'nde düzenlenen bir kokteylde bir elçilik görevlisinin anlattıklarına bağlanmıştı. Sibel Kumlu geçen dönem AKP Kayseri adayı olmak istemiş; temayül yoklamasında 103 oyalarak 59 kişi arasında ancak 50'nci olmuştu. Sibel Kumlu'nun daha önce Yol-iş Sendikası'nda çalıştığı, bir süre de babasının açtığı dükkanı işlettiği belirtiliyor. Melih Aşık Milliyet'teki köşesinde bu iddiaları gündeme getirmiş, Kumlu da Aşık'a gönderdiği yanıtta bu iddiaları yalanlamıştı.

ANKARA'DA TÜRK-İŞ VAR

Önceleri Kumlu'nun yanında yer alan Genel Teşkilatlandırma Sekreteri Ramazan Ağar'ın da karşı tarafta yer alması ile Kumlu 'yalnızlaştırıldı' Hükümetin atadığı 'akil adamlar' arasında, diğer Kayserili TOBB Başkanı Rifat Hisarcıkloğlu ile birlikte yer alan Mustafa Kumlu'nun istifa etmekten başka bir seçeneği kalmazken; Başbakan'ın hakkında çok şey bildiği belirtiliyor. Yönetimdeki bölünme ve huzursuzluktan ötürü aylarca yönetim kurulu toplantısı yapamayan Türk-iş, 21. olağan genel kurulun ardından başta tabanı işçiler olmak üzere çalışanları ilgilendiren sorunlar karşısında hep sessiz kaldı, diğer konfederasyonlar mücadelelerini alanlarda gösterirken uzaktan izledi, neredeyse 'üç maymun'u oynadı. Kurulduğu 1952 yılından bu yana Türk işçi hareketinin öncüsü olan Türk-iş'in bu duyarsızlığı, umarsızlığı emekçiler ve kamuoyunca tepki ile karşılandı.”

İDDİALAR CİDDİ

Muhalefetin elindeki iddialar yenilir yutulur türden değil. Bunlardan biri, Kumlu'nun, eşi ve kızı üzerine milyonları bulan haksız mal varlığı edindiği iddiası. Bir başkası, halen TES-İŞ'in sahibi bulunduğu Ankara'daki Özel Akay Hastanesi 26 milyon liraya alınabilecekken, işçi aidatlarından oluşan sendikanın kasasından tam 93 milyon lira fahiş para ödendiği ve bundan çıkar sağlandığı iddiası. Kumlu'nun bir gazetede 20 milyon lira mal varlığı iddiasına karşı, gerçek mal varlığı ortaya çıkmasın diye, aleyhte dava dahi açamadığı da sendikal çevrelerde konuşuluyor. Sahi Kumlu, kendisi, eşi ve kızı üzerine olan mal varlığını açıklayabilir mi acaba? Yeni başkan Ergün Atalay daha göreve başlarken hemen mal varlığını açıkladı da..;

Bakmadan Geçme