Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş:
Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş, çiftçiye sunulan borç erteleme yerine, nakdi yardım yapılmasının daha uygun bir çözüm olduğunu söyledi.
Kemer Mahallesindeki çiftçileri ziyaret eden Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş, bahar yağmurlarının geç yağmasından dolayı bu yıl 2016'ya göre yüzde 30-40 oranında verim kaybı olduğunu ifade etti. Verim kaybının bu yıl da çiftçiyi mali zorluğa sokacağını dile getiren Başkan Abdülkadir Güneş, devletin zora giren çiftçiye sunduğu borç ertelemenin sonraki yıllarda daha büyük sıkıntı doğurduğunu, bundan dolayı nakdi yardım yapılmasını istediklerini ifade etti.
'Borç zaten faizle erteleniyor'
Başkan Abdülkadir Güneş, 'Çiftçilerimizin hepsiyle istişare yapıyoruz. Köyleri, mahalleleri sürekli geziyorum. Kocasinan ilçesine bağlı mahallelerimizin hepsinde verim kaybı mevcut. Fiyat bakımından ve buğday bakımından geçen yıla göre değişen bir durum yok. Geçen yıl 800 liraya verdiğimiz yemlik buğday bu sene yine 800 lira. Protein oranı 11.5'in üzerinde olan makarnalık ve unluk buğdaylar geçen seneki fiyatın aynısı olduğu için çok memnun değiliz. Verimlerden de memnun değiliz. Bundan dolayı çiftçilerimizin bu sene 2017 yılında mağdur olacakları şimdiden belli. Bu durumdan dolayı borçlar ertelenmeye gidiyor yüzde 30'un üzerinde zarar yapan çiftçilerimizin ama borcun ertelenmesi bizim işimize gelmiyor artık. İki yıl üst üste borcu ertelenen çiftçilerimiz var bundan dolayı iki yıl sonra yatıramaz duruma geliyorlar. Üç yıl ertelenenler var. Onlar da yatıramaz duruma geliyor. Borç erteleme bizim çiftçimizin hiçbir şekilde işine gelmiyor. Aynı zamanda Tarım Kredi'de ve Ziraat Bankası'nda borç ertelendiği zaman oradaki kredimiz dolu oluyor, kredimizi kullanamıyoruz. Yani oradan gübre tohum ve mazot alamıyoruz. Devletimizden, hükumetimizden istediğimiz borçlarımızın ertelenmesinden daha ziyade çiftçilerimize bu yıl nakdi yardım yapılması. Çünkü borç ertelendiği zaman bize bir faydası yok. Bu borç zaten faizle erteleniyor. Bir nebze çiftçimiz rahatlayabilir ama borç ertelemesinin çiftçimize hiçbir faydası yok. Eğer yapılacaksa nakdi yardım ve tohum yardımı yapılması lazım' diye konuştu.
'Şeker pancarı, ay çekirdeği ve kabak çekirdeği havza desteklenme kapsamında olmalı'
Tarım Bakanlığının, genelge yayınlarken, taşradaki Ziraat Odalarının ve çiftçilerin de görüşlerini alması gerektiğini dile getiren Başkan Abdülkadir Güneş, Kayseri il sınırları içindeki şeker pancarı, ay çiçeği ve kabak çekirdeği üretiminin destekleme kapsamına alınması gerektiğini kaydetti. Başkan Abdülkadir Güneş, 'Kayseri'de şeker pancarı, ay çekirdeği ve kabak çekirdeği havza bazı destekleme kapsamına alınmadı. Zaten bizim en çok sulu tarımla ürettiğimiz ürünler bunlar. Bu ürünleri havza bazı destek kapsamına almazsan biz mazot desteği alamıyoruz kabak çekirdeğini Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)'ne kaydedemiyoruz. Şeker pancarında mazot desteği alamıyoruz. Gübre desteği alamıyoruz. Ay çekirdeğine mazot desteği ve gübre desteği alamıyoruz. Bu destekleri alamayınca insanlar ÇKS' yi de alamadıkları için yazmıyorlar. ÇKS' yi yazmak zorunda kalmıyorlar. Mutlaka bunların destek kapsamına alınması lazım' dedi.
'Mazot ve saman fiyatları iyileştirilmeli'
Ayrıca çiftçinin mazot ve saman fiyatlarının da iyileştirme beklediğini belirten Başkan Abdülkadir Güneş, bu yıl genişletilen tarım sigortaları kapsamına dair şunları söyledi:
'İlimizde kuraklıktan mütevellit doğacak zararları sigorta yaptıran çiftçilerimiz var ama il bazında aldılar. Bir de dekardaki kilogramı 200 kilogram olarak belirlediler. Biz geçen sene (işte çiftçilerimiz burada muhtarlarımız burada) 400 kilogram aldığımız tarlada bu sene TARSİM'imize 200 kilogram alabiliriz. Eğer 200 kilonun altında verim alırsanız bu kuraklık zararlarına girer. Biz kuraklıktan dolayı doğan zararı öderiz dediler ama bana göre yanlış. Yani her köyde hatta köy köy değil parsel parsel bunların ayrılması gerekir.'
'Yeni gelen Bakanımızdan beklentimiz yüksek'
Çiftçilerden Mehmet Altun da, nakdi yardımın kendileri için daha anlamlı olacağını söyledi. Mehmet Altun, 'Yeni gelen bakanımızdan beklentimiz çok. Yapay un almakla ekonomi kalkınmaz. Yalnızca çiftçilerin ekin ekmesiyle olmaz. Ben koyun yetiştiriyorum aynı zamanda çiftçiyim. Dışarıdan getirilen et Türkiye'ye yetmez. Borcu bu sene erteliyor gelecek sene erteliyor üst üste yığılıyor. Dört sene sonra da çiftçinin traktörüne haciz gelir. Borç ertelemek yerine nakdi yardım ve gübre yardımı tohum yardımı yapması lazım. Bizim bakanımızdan ve devletimizden beklentilerimiz bunlar' şeklinde konuştu.
'Gübre ve tohum karşılıksız verilmeli'
Mazot fiyatlarından şikayetçi olan bir diğer çiftçi Mustafa Sarıcı da, çiftçiye karşılıksız tohum ve gübre verilmesini savundu. Mustafa Sarıcı, 'Mazotu da eğer çekebiliyorsa lütfen 3.00 liraya kadar çeksin. Ancak böyle kalkınabilir bu çiftçi. Yani borç ertelemek çiftçinin sırtına külfetten başka bir şey değil. Aynı zamanda ben çiftçiyim de. Bin 500 dönüm ekinim var. Şimdi dönümü kaleme çarptığın zaman 160 kilo maliyetli bu ekin. Şu durumda en iyi yerlerden 150 kilo alıyoruz. Biz yukarı çıktığımız zaman daha kötü yerlerde 100 kiloya düşecek. Eğer imkan varsa Tarım Bakanımız TİGEM'e de el atsın. Tohum fiyatları çok pahalı bunlar ucuzlasın çünkü sonuçta bu tohumu alıp çiftçi ekecek. Devletimiz bize destek versin ki yurt dışından hayvan ya da et getirmesinler. Biz devletimizin yanındayız. Üretime mutlaka devletten katkı sağlansın biz üretelim' ifadelerini kullandı.
Kemer Mahallesindeki çiftçileri ziyaret eden Kocasinan Ziraat Odası Başkanı Abdülkadir Güneş, bahar yağmurlarının geç yağmasından dolayı bu yıl 2016'ya göre yüzde 30-40 oranında verim kaybı olduğunu ifade etti. Verim kaybının bu yıl da çiftçiyi mali zorluğa sokacağını dile getiren Başkan Abdülkadir Güneş, devletin zora giren çiftçiye sunduğu borç ertelemenin sonraki yıllarda daha büyük sıkıntı doğurduğunu, bundan dolayı nakdi yardım yapılmasını istediklerini ifade etti.
'Borç zaten faizle erteleniyor'
Başkan Abdülkadir Güneş, 'Çiftçilerimizin hepsiyle istişare yapıyoruz. Köyleri, mahalleleri sürekli geziyorum. Kocasinan ilçesine bağlı mahallelerimizin hepsinde verim kaybı mevcut. Fiyat bakımından ve buğday bakımından geçen yıla göre değişen bir durum yok. Geçen yıl 800 liraya verdiğimiz yemlik buğday bu sene yine 800 lira. Protein oranı 11.5'in üzerinde olan makarnalık ve unluk buğdaylar geçen seneki fiyatın aynısı olduğu için çok memnun değiliz. Verimlerden de memnun değiliz. Bundan dolayı çiftçilerimizin bu sene 2017 yılında mağdur olacakları şimdiden belli. Bu durumdan dolayı borçlar ertelenmeye gidiyor yüzde 30'un üzerinde zarar yapan çiftçilerimizin ama borcun ertelenmesi bizim işimize gelmiyor artık. İki yıl üst üste borcu ertelenen çiftçilerimiz var bundan dolayı iki yıl sonra yatıramaz duruma geliyorlar. Üç yıl ertelenenler var. Onlar da yatıramaz duruma geliyor. Borç erteleme bizim çiftçimizin hiçbir şekilde işine gelmiyor. Aynı zamanda Tarım Kredi'de ve Ziraat Bankası'nda borç ertelendiği zaman oradaki kredimiz dolu oluyor, kredimizi kullanamıyoruz. Yani oradan gübre tohum ve mazot alamıyoruz. Devletimizden, hükumetimizden istediğimiz borçlarımızın ertelenmesinden daha ziyade çiftçilerimize bu yıl nakdi yardım yapılması. Çünkü borç ertelendiği zaman bize bir faydası yok. Bu borç zaten faizle erteleniyor. Bir nebze çiftçimiz rahatlayabilir ama borç ertelemesinin çiftçimize hiçbir faydası yok. Eğer yapılacaksa nakdi yardım ve tohum yardımı yapılması lazım' diye konuştu.
'Şeker pancarı, ay çekirdeği ve kabak çekirdeği havza desteklenme kapsamında olmalı'
Tarım Bakanlığının, genelge yayınlarken, taşradaki Ziraat Odalarının ve çiftçilerin de görüşlerini alması gerektiğini dile getiren Başkan Abdülkadir Güneş, Kayseri il sınırları içindeki şeker pancarı, ay çiçeği ve kabak çekirdeği üretiminin destekleme kapsamına alınması gerektiğini kaydetti. Başkan Abdülkadir Güneş, 'Kayseri'de şeker pancarı, ay çekirdeği ve kabak çekirdeği havza bazı destekleme kapsamına alınmadı. Zaten bizim en çok sulu tarımla ürettiğimiz ürünler bunlar. Bu ürünleri havza bazı destek kapsamına almazsan biz mazot desteği alamıyoruz kabak çekirdeğini Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS)'ne kaydedemiyoruz. Şeker pancarında mazot desteği alamıyoruz. Gübre desteği alamıyoruz. Ay çekirdeğine mazot desteği ve gübre desteği alamıyoruz. Bu destekleri alamayınca insanlar ÇKS' yi de alamadıkları için yazmıyorlar. ÇKS' yi yazmak zorunda kalmıyorlar. Mutlaka bunların destek kapsamına alınması lazım' dedi.
'Mazot ve saman fiyatları iyileştirilmeli'
Ayrıca çiftçinin mazot ve saman fiyatlarının da iyileştirme beklediğini belirten Başkan Abdülkadir Güneş, bu yıl genişletilen tarım sigortaları kapsamına dair şunları söyledi:
'İlimizde kuraklıktan mütevellit doğacak zararları sigorta yaptıran çiftçilerimiz var ama il bazında aldılar. Bir de dekardaki kilogramı 200 kilogram olarak belirlediler. Biz geçen sene (işte çiftçilerimiz burada muhtarlarımız burada) 400 kilogram aldığımız tarlada bu sene TARSİM'imize 200 kilogram alabiliriz. Eğer 200 kilonun altında verim alırsanız bu kuraklık zararlarına girer. Biz kuraklıktan dolayı doğan zararı öderiz dediler ama bana göre yanlış. Yani her köyde hatta köy köy değil parsel parsel bunların ayrılması gerekir.'
'Yeni gelen Bakanımızdan beklentimiz yüksek'
Çiftçilerden Mehmet Altun da, nakdi yardımın kendileri için daha anlamlı olacağını söyledi. Mehmet Altun, 'Yeni gelen bakanımızdan beklentimiz çok. Yapay un almakla ekonomi kalkınmaz. Yalnızca çiftçilerin ekin ekmesiyle olmaz. Ben koyun yetiştiriyorum aynı zamanda çiftçiyim. Dışarıdan getirilen et Türkiye'ye yetmez. Borcu bu sene erteliyor gelecek sene erteliyor üst üste yığılıyor. Dört sene sonra da çiftçinin traktörüne haciz gelir. Borç ertelemek yerine nakdi yardım ve gübre yardımı tohum yardımı yapması lazım. Bizim bakanımızdan ve devletimizden beklentilerimiz bunlar' şeklinde konuştu.
'Gübre ve tohum karşılıksız verilmeli'
Mazot fiyatlarından şikayetçi olan bir diğer çiftçi Mustafa Sarıcı da, çiftçiye karşılıksız tohum ve gübre verilmesini savundu. Mustafa Sarıcı, 'Mazotu da eğer çekebiliyorsa lütfen 3.00 liraya kadar çeksin. Ancak böyle kalkınabilir bu çiftçi. Yani borç ertelemek çiftçinin sırtına külfetten başka bir şey değil. Aynı zamanda ben çiftçiyim de. Bin 500 dönüm ekinim var. Şimdi dönümü kaleme çarptığın zaman 160 kilo maliyetli bu ekin. Şu durumda en iyi yerlerden 150 kilo alıyoruz. Biz yukarı çıktığımız zaman daha kötü yerlerde 100 kiloya düşecek. Eğer imkan varsa Tarım Bakanımız TİGEM'e de el atsın. Tohum fiyatları çok pahalı bunlar ucuzlasın çünkü sonuçta bu tohumu alıp çiftçi ekecek. Devletimiz bize destek versin ki yurt dışından hayvan ya da et getirmesinler. Biz devletimizin yanındayız. Üretime mutlaka devletten katkı sağlansın biz üretelim' ifadelerini kullandı.