Kayseri Üniversitesi Rektörü Karamustafa, turizmi anlattı
Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ulusal TV kanallarından Kanal T televizyonunda turizmi anlattı.
Kanal T ekranlarında Emel Kosi'nin hazırlayıp sunduğu ‘Haftalık Ajanda' programının online konuğu olan Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, önce Covid-19 pandemi sürecinde Kayseri Üniversitesi'nde uzaktan eğitimi nasıl geçirdiklerini açıkladı.
Rektör Karamustafa, pandemi nedeniyle 23 Mart 2020 tarihinde başlayan uzaktan eğitim sürecini Kayseri Üniversitesi'nin gerek Üniversitenin Uzaktan Eğitim Merkezi (KAYUZEM), gerekse deneyimli eğitimci kadrosuyla en nitelikli ve sorunsuz bir şekilde yönettiklerini ifade etti.
Turizm kökenli bir rektör olarak küresel salgın sürecinin Türkiye ve dünya turizmine olan etkilerine de değinen Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Covid-19 virüs salgınının Türkiye'nin başta sağlık turizmi olmak üzere birçok açıdan tanıtımının yapılmasına önemli katkılar oluşturduğunu belirtti.
Turizmin tarihsel gelişimi konusuna da değinen Rektör Karamustafa, ülkemiz açısından turizm sektörünün oluşturduğu iktisadi katkılara vurgu yaptı ve uluslararası turizmin oluşturduğu döviz geliri ile ödemeler dengesine olumlu katkısı ile etki alanına giren iş kollarında doğrudan, diğer sektör ve iş kollarında da dolaylı ve uyarılmış istihdama ciddi düzeyde katkılar oluşturduğunu, turizmin 52 alt sektör ile ilişkili olarak ekonomi içerisinde katma değere sebep olduğunu ifade etti. Nihayetinde, son 40 yıl içerisinde ülke turizminin Akdeniz havzasında çok önemli bir yere geldiğini ve turizme hem kamu hem de özel sektör tarafından ciddi yatırımlar yapıldığını söyledi.
Rektör Karamustafa, “Korona salgını bize neyi yaşattı? Korona salgınında öncelikle Türkiye, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde tüm bakanlıklar ve devlet organları iyi bir koordinasyonu ile bu süreci oldukça nitelikli ve başarılı bir şekilde yönetmiştir ve yönetmektedir. Şehir hastaneleri ile tıp eğitimi ile ve başarılı turizm eğitimi ile Türkiye bölgesinde önemli bir sağlık turizmi üssü haline gelmektedir. Artık Türkiye bölgesinde, Akdeniz havzasında, Avrupa'da ve bir taraftan da Ortadoğu'da önemli bir sağlık turizm destinasyonu konumuna gelmiştir. Dolayısıyla birçok turizm ürünü açısından, gastronomi turizmi açısından Türkiye, bugün Karadeniz'iyle, Güneydoğu'suyla, Doğu'suyla, Akdeniz'iyle, Ege'siyle, Marmara'sıyla, İç Anadolu'suyla zengin mutfak kültürüne sahip bir ülkedir. Dolayısıyla bunu neden ifade ediyorum. Fiziksel, teknik, insan kaynakları altyapısından sonra Türkiye çok farklı turizm ürün türleri açısından; doğa turizmi, ormanlar, ırmaklar, rafting yapma imkânlarında tutun da trekking yapma imkânlarına kadar turizm çekiciliği açısından birçok fırsatlara sahip zengin bir ülkedir. Anadolu kültürler beşiğinde neler yok ki. Tarihi kalıntılar, eserler Mezopotamya ovasından geçin Karadeniz'in yaylalarına çıkın, Doğu'nun, Güneydoğu'nun dağlarına, tarihi eserlerine gidin, İç Anadolu'nun Kapadokya'sında gezin, Ege'nin o serin rüzgarlarında esintilerinde dolaşın. Marmara'nın doğal, kültürel ve iktisadi zenginliği, Akdeniz'in doğal güzellikleri... Dolayısıyla bu yönüyle baktığımızda çok farklı turistik ürün formatıyla da Türkiye, inşallah sadece 1980'li yıllarda hızla gelişen deniz, kum, güneş odaklı turizm değil, gastronomi, medikal turizm, çok farklı kültür odaklı turizm türleri ve doğa turizmi manasında Türkiye, inşallah turizmde gelen turist sayısı ve gelir açısından önde gelen ülkeler arasındadır. Kişi başına olan harcamaların da artmasıyla da inşallah Türkiye, Akdeniz havzasında elde ettiği gelirle ve turizm sektörüyle, güçlü ve lider bir ülke konumdadır diyebiliriz” şeklinde konuştu.