Kayseri siyasetine damgasını vuran olay: O ağlamasaydı bu iş daha çok uzardı!
Kayseri'nin duayen iş insanlarından Faruk Molu'nun vefatının ardından Demokrat Parti GİK Üyesi Kamil Karamete, yaşadığı bir olayı hatırlattı. Karamete, Kayseri'yi yakından ilgilendiren bir konuda bugün bir araya gelemeyen iktidar ve muhalefetin geçmişte nasıl birlikte hareket ettiklerini de gözler önüne serdi. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Kayseri siyasetine damga vuran isimler arasında yer alan Demokrat Parti Genel İdare Kurulu (GİK) Üyesi Kamil Karamete, İş İnsanı Faruk Molu'nun hayatını kaybetmesinin ardından dikkat çeken bir siyaset anısını paylaştı.
DYP Kayseri İl Başkanı iken Serbest Bölge'nin kurulması sırasında yaşadıklarını anlatan Karamete, Faruk Molu'nun yansıra dönemin bir dönemin Kayseri Valisi ve aynı zamanda yine DYP Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ü de hatırlattı.
İşte Karamete'nin dilinden bugünün siyasetine de örnek olacak o anı: Faruk Molu ağabeyimiz Hakka yürüdü. Büyük bir değerimizi kaybettik. Üzgünüm, Allah rahmet eylesin. Bir anımız.DYP Kayseri İl Başkanlığım döneminde, Faruk Molu ağabeyimizin başkanlığını yaptığı Kayseri Serbest Bölge sinin kararı, bütün uğraşlara rağmen bir türlü çıkmıyordu. İktidar partisi olmamıza rağmen karar bürokrasiye takılıyor ve ciddi bir siyasi irade gerekiyordu.
TÜM SİYASİ PARTİ İL BAŞKANLARI KAYSERİ İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETMİŞ
O dönem birlikte İl başkanlığı yaptığımız, ANAP İl Başkanı rahmetli Hami Kıranatlıoğlu'nu, MHP İl Başkanı rahmetli Şaban Solmaz'ı, CHP İl Başkanı Kemal Nakipoğlu' nu ziyaret ettim. Benimle, Hükümetimizle ve partimizle ilgili Serbest Bölgenin kararı ile ilgili aleyhimizde gazetelere beyanat vermelerini rica ettim. Sağ olsunlar değerli dostlarım bunu yaptılar ve zamanın yerel gazetelerinde manşet olduk. Ben de gazeteleri aldım İl Başkanları toplantısı için Ankara'nın yolunu tuttum. Toplantıda sıra Kayseri'ye geldiğinde Başbakan Tansu Çiller bana "sen ne istiyorsun Karamete" diye sorunca, gazete manşetlerini kendisine uzatarak, biraz da üzüntülü bir şekilde, "efendim benim Kayseri'ye gidecek yüzüm yok, bir Serbest Bölge kararını hala çıkartamadık, başka da söyleyeceğim bir şey yok" dedim. Bu toplantıda bütün Bakanlar ve Genel Başkan yardımcıları da vardı. Tansu hanım dönemin Ekonomiden sorumlu Devlet bakanı Ayfer Yılmaz'a dönerek bu işi halletmelerini söyledi. Fakat ben yine umutsuz bir şekilde Kayseri' ye döndüm. Aradan birkaç gün geçmişti ki Faruk abi beni aradı ve heyetimle birlikte bizi çiftliğe davet etti.
EĞER O AĞLAMASAYDI BU İŞ DAHA ÇOK UZARDI
İl başkanlık divanı üyelerimizle birlikte çiftliğe gittik. Meğer Serbest Bölge kararı gelmiş.
Faruk abi teşekkür etmek için eski Kayseri valisi, o günün DYP Milletvekili Saffet Arıkan Bedük'ü aramış, o da "Karamete ye teşekkür et, eğer o ağlamasaydı bu iş daha çok uzardı" dediğini söyledi ve umudunu kaybetmek üzereyken bu işi bitirmemizden dolayı sevincini ve teşekkürlerini bize iletmişti. Çok mutluydu, hepimiz öyleydik.
25 YIL ÖNCE KAYSERİ SİYASETİNDE NEZAKET, HOŞGÖRÜ, UZLAŞMA KÜLTÜRÜ VARDI
Son söz; 25 yıl önce Kayseri siyasetinde nezaket, hoşgörü, uzlaşma kültürü, konuşabilme, birbirimizle saygıyla tartışabilme, ortak irade koyabilme, şehre, nefisleri aşarak hizmet etme anlayışı hakimdi. Siyasetçisi, sanayicisi, basını, bürokratı, herkes böyleydi.
Teşekkürler Faruk Molu ağabeyim, teşekkürler Hami Kıranatlıoğlu başkanım, Teşekkürler Şaban Solmaz kardeşim, ruhunuz şad, makamının cennet olsun. Teşekkürler Kemal Nakipoğlu ağabeyim.