Kayseri OSB davasında ilk duruşmada neler yaşandı?
Kayseri OSB'nin görevden uzaklaştırılan yönetimi, ilk kez hakim karşısında çıktı. Mahkemede kendini savunan Kayseri OSB'nin görevden uzaklaştırılan başkanı Tahir Nursaçan, Suçlamaları kabul etmiyoruz dedi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından geçici süre ile görevden uzaklaştırılan Kayseri OSB Başkanı Tahir Nursaçan ile yöneticiler Süleyman Sarptaş, Ali Yaprak, Adil Özhan, Seyhan Arifoğlu, Şeref Özdemir ve Özer Bostancı, haklarında açılan dava kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, sanık avukatları ve müşteki avukatları da hazır bulundu.
"Suçlamaları kabul etmiyoruz “
Mahkemede konuşan görevden uzaklaştırılan Tahir Nursaçan; "5 Mayıs 2015 tarihinde yönetime seçildik. 2019 yılına geldiğimizde 3 arkadaşımızın işine son vermemiz üzerine şu anda burada olduğumuzu düşünüyorum. Biz bahsi geçen 79 yapının OSB görevlilerimiz tarafından gerekli denetimi yapması sonucu sadece onayladık. Yapılan anlaşmalar sonrasında eşantiyon olarak verilen telefon promosyonu var. Bizde bu telefonları çalışanlarımızdan ihtiyacı olanlara verirdik. Bunların hepsinin evrakları mevcut. Basın yayına yapılan harcamalar ve Osmanlı odasına yapılan harcamaların hepsinin evrakları var ve hepsi üyelerimiz tarafından mali genel kurulda İbra edildi. Şuanda bizim yerimizde 79 yapı kullanma izin belgesinde imzası olan kişilerin bugün burada olması gerekirken maalesef sanık noktasında bizler bulunmaktayız ‘ dedi.
Duruşmada sistemin işleyişini anlatan Ali Yaprak da, "Sistemin işleyişinde bunlara olur vermesi gereken kişiler şu anda şikayetçi olanların bir kısmı. Eski itfaiye müdürü ve ruhsat müdürü gibi . Ruhsat verilen yerlerde Yapı kullanma izin belgelerinden sonraki yapılan işlemler var. Ruhsat verildikten sonra yapılan işlemler var ise bunlardan haberdar olmamız mümkün değil Osmanlı odası ve basın harcamaları ibra olmuştur. Her iki konuda ayrı ayrı genel kurula sunuldu ve ibra edildi" diye konuştu.
"Burada yargılanmaktan bile haya ediyorum"
Mahkemede kendini savunan Şeref Özdemir de, bilerek hiçbir sanayicinin hakkını yemediklerini söyleyerek, "Her şeyden fedakarlık ederek buraya geldik. Burada yargılanmaktan bile haya ediyorum. Hizmetimizin karşılığı bu olmamalıydı. Sanayiciye nasıl katkımız olur diye 4 yıl görev yaptık. Osmanlı odası temsil açısından önemliydi. Alınan tüm malzemeler orada duruyor ve verilen fiyatının şu anda üç katı. Osmanlı odası yapıldığı dönemde itiraz eden kimse olmadı, ibra da edildi. Sonra işten atılan arkadaşların ortaya attığı konudur diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Kendini savunan Özer Bostancı, "Alınan telefonlar personellere dağıtıldı. Osmanlı odası gelen misafirler açısından önemliydi" derken, Seyhan Arifoğlu da, "Gelen telefonlar ayrım yapılmadan personellere dağıtıldı. Osmanlı odası 1 yıl önce mali genel kurula sual edildi, hizmeti yapıldı. Sonrasında da mali genel kurulda buraya yapılan harcamalar ibra edildi. Basın harcamaları konusunda da bütçe sanayiciye sual edildi. Sanayici de onayladı. Tahmini bütçesi içerisinde geçti. Sonrasında da ibrasını sanayici yaptı" ifadelerini kullandı.
"Yapı ruhsatları kimse ayırt edilmeden işlendi"
Gündeme gelen yapı ruhsatlarının kimse ayırt edilmeden işlendiğini kaydeden Süleyman Sarptaş da, "Yapı ruhsatları kimse ayırt edilmeden yasa ne ise o işlenir. Osmanlı odası, ihracatı geliştirmek için uğraşan tüm sanayicilere açık olan bir odadır. Telefon konusunda gelen birim müdürlerine dağıtıldı. Basın yayın harcaması 4-5 ay değil 4-5 yılda yapılan harcamalardır" dedi.
Son olarak mahkemede kendini savunan Adil Özhan da, "Osmanlı odası temsil için yapıldı. İbra edilen konu sonrasında müfettiş raporuna konu oldu. İkinci kez sanayici tarafından ibra edildi. Telefonlarda zimmet çıktı ama son genel kurulda ibra edildi" şeklinde konuştu.
Şikayetçiler duruşmaya katılmadı
Öte yandan, görülen duruşumda müşteki tarafların duruşmaya katılmaması dikkat çekti. Duruşma tanıkların dinlenmesi ve eksik belgelerin toparlanması için ileri bir tarihe ertelendi