KAYSERİ'NİN YÜZDE 40'I TEHLİKEDE!
JEOLOJİ Mühendisleri Odası (JMO) Kayseri İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk, depremin hayatın bir gerçeği olduğunu belirterek, bu konuda yönetimsel ve vatandaş bazında bilinçlenmenin önemli olduğunu söyledi. Bina ve deprem yönetmeliğinin 1 Ocak 2019'da yürürlüğe girdiğini anlatan Üzeltürk, ülke genelinde 2001 öncesi bina stokunun yenilenmesi gerektiğini ifade ederek, bu kapsamda Kayseri'de de mevcut binaların yüzde 40'nın olası bir depremde risk taşıdığını söyledi.
Bundan 20 yıl önce 17 Ağustos günü saat 03.02'de meydana gelen merkez üssü İzmit Gölcük olarak açıklanan 7,4 büyüklüğündeki deprem ülkede derin yaralar açtı. Binlerce kişi yaşamını yitirdi, yaralandı. 17 Ağustos depreminin yıldönümü ile ilgili açıklama yapan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Kayseri İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk, Türkiye topraklarının yüzde 66'sının deprem bölgesinde bulunduğunu söyledi.
Türkiye'nin deprem bölgesi olduğunu ve haliyle Kayseri'nin de deprem riski taşıyan şehirler arasında yer aldığını belirten Üzeltürk, diri fay haritasına göre, Ecemiş ve Sarız fay hatlarının Kayseri'yi etkileyen 2 fay hattı olduğunu dile getirdi. Ecemiş fay hattında tarih süreci içerisinde 6.5 şiddetinde deprem yaşandığını ifade eden Üzeltürk, “Dolayısıyla ülke genelinde olduğu gibi Kayseri'de de depreme hazırlıklı olmak zorundayız. Çünkü deprem hayatın bir gerçeği. Yakın tarihimizde de bu konuda acı tecrübeleriz var. Bu nedenle olası bir depremi en az zararla atlatmanın yollarını, çarelerini aramalı ve uygulamalıyız.” dedi.
‘2001'DEN ÖNCEKİ BİNA STOKU YENİLENMELİDİR'
Bina ve deprem yönetmeliğinin 1 Ocak 2019 itibariyle yürürlüğe girdiğini belirten Üzeltürk, halen eksikliklerin olduğunu ve bu konuda oda bünyesinde gerekli girişimlerde bulunduklarını da kaydetti. Üzeltürk, ayrıca 2001 öncesi bina stoklarının Türkiye ve Kayseri genelinde tehlike arz ettiğini de anlattı. Üzeltürk, şöyle konuştu, “Burada zeminin sağlam olması önemli. Çünkü zemin sağlam değilse, istediğiniz kadar sağlam bina yapın fark etmez ve hasar meydana gelir. Burada herkesin bilmesi gereken nokta, doğal afet öldürmüyor, insan eliyle yaptığımız maddi yapılar öldürüyor. Hazırlıklı olmalıyız. Bu konuda yönetimsel ve vatandaş bazında bilinçlenme de önemli. Bilim ışığında, akla uygun önlemler alınmalıdır. Ancak bu şekilde hareket edilirse en zararla atlatılabilir. Bunun yanında 2001'den önceki bina stoku yenilenmelidir. Bu konuda Kayseri'de de mevcut binaların yüzde 40'ı sıkıntılı ve olası depremde risk taşıyor. Çünkü eski yönetmeliğe göre yapıldılar. O günden bugüne çok şey değişti. Şimdi yeni hazırlanan yönetmelikte eksiklikler olsa da önemli bir adım atıldı.”
‘DİĞER DOĞAL AFETLERDE DİKKATE ALINMALI'
Kentsel dönüşüm çalışmalarının da yeterli seviyede ilerlemediğini belirten Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Kayseri İl Temsilcisi Bülent Üzeltürk, “Kentsel dönüşüm bir çözüm yolu, ancak gerekli olan hızda ilerlemiyor. Binalar belirlenen imar yönetmeliğine göre yapılmalı. Şu an bir binada yaşanan olumsuz bir durum domino etkisi oluşturuyor ve çevresini de etkiliyor. Bunun yanında depremde toplanma alanları da önemli. Bu konuda Kayseri'de bazı çalışmalar var. Birkaç parkta uyarı tabelaları var. Bu daha da yaygın hale getirilmeli ve insanlar bu konuda da bilinçlenmeli. Biz sadece depreme de odaklanmamalıyız. Diğer afetlerde yani sel, fırtına, toprak kayması gibi olaylar da dikkate alınmalı. Bu afetler konusunda da yine acı olaylar yaşadık ve yaşıyoruz. Bu tür afetler ile ilgili de alınacak önlemler önemli.” şeklinde konuştu. Haber: Cafer ZENGİN