Kayseri'deki olayı hatırlattı: Sınırlarımız maalesef kevgire dönmüş durumda!

CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Kayseri'de veterineri şehit edip, Ankara'da terör saldırısı düzenleyen iki teröristle ilgili konuştu. 'Teröristler Kayseri'den Ankara'ya nasıl gelebilir arkadaşlar? Üstelik de bu aracı katlederek elinden aldıkları vatandaşımızın cesedi daha önce bulunuyor. Dolayısıyla onun aracının plakasının plaka tanıma sistemine bildirilmiş olması gerekmez mi?' diye sordu. Detaylar Kayseri haber bülteninde.

Youtube Kanalı
Abone Ol
TAKİP ET >>

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, Kayseri'de veterineri şehit edip, Ankara'da terör saldırısı düzenleyen iki teröristle ilgili konuştu. “Teröristler Kayseri'den Ankara'ya nasıl gelebilir arkadaşlar? Üstelik de bu aracı katlederek elinden aldıkları vatandaşımızın cesedi daha önce bulunuyor. Dolayısıyla onun aracının plakasının plaka tanıma sistemine bildirilmiş olması gerekmez mi?” diye sordu. Emir, “Sınırlarımız maalesef kevgire dönmüş durumda. ‘Sınırlardan kuş uçsa haberimiz oluyor' diyordunuz ama sınırlardan geçen göçmenleri de, kaçak göçmenleri de, teröristleri de, paramotorları da maalesef göremeyen bir iktidar var” şeklinde konuştu.

Ankara'da düzenlenen terör saldırısını gerçekleştiren teröristlerin olaydan önce Kayseri'nin Develi ilçesinde evli ve bir çocuk babası veteriner Mikail Bozlağan'ı şehit ederek, aracını çaldıkları ve bu araçla Başkent'e gittikleri ortaya çıkmıştı. 2 teröristin etkisiz hale getirildiği ve 2 polisin de yaralandığı olay Meclis'te gündeminde konuşulmaya devam ediyor.
Konuyu bu kez de CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, gündeme taşıdı. AK Parti iktidarını eleştiren Emir, “Sınırlarımız maalesef kevgire dönmüş durumda” dedi.
BU KİŞİLER BU CEPHANELERİ NEREDEN ALDILAR, NASIL TEMİN EDEBİLDİLER, KİMLERDEN ELDE ETTİLER?
CHP Milletvekili Murat Emir, şunları söyledi: Meclisimizin açılacağı gün maalesef İçişleri Bakanlığımıza bir saldırı gerçekleştirildi. Saldırı şükür ki ağır sonuçlar oluşmadan atlatıldı ve 2 polis memurumuz yaralandı, onlara şifa diliyoruz. Ancak bu saldırıda önemli karanlık noktalar var; bir defa bu saldırganlar buraya nasıl geldiler? Suriye'den veya Kuzey Irak'tan geçtikleri düşünülüyor, “Paramotorla geçti.” deniyor ama bizce şunu söylemekten utanıyorlar: Sınırlarımız maalesef kevgire dönmüş durumda. “Sınırlardan kuş uçsa haberimiz oluyor.” diyordunuz ama sınırlardan geçen göçmenleri de, kaçak göçmenleri de, teröristleri de, paramotorları da maalesef göremeyen bir iktidar var. Kayseri'ye geliyor, hadi bir şekilde geldi. Kayseri'den Ankara'ya nasıl gelebilir arkadaşlar? Üstelik de bu aracı katlederek elinden aldıkları vatandaşımızın cesedi daha önce bulunuyor. Dolayısıyla onun aracının plakasının plaka tanıma sistemine bildirilmiş olması gerekmez mi? Bildirilmiş mi? Bilmiyoruz. Peki, “Dağ yollarından geldi.” diyorlar, Kayseri'den dağ yoluyla Ankara'ya gelinebilir mi? Bu sorunları, bu soruları sormak zorundayız. Bu kişiler bu cephaneleri nereden aldılar, nasıl temin edebildiler, kimlerden elde ettiler? Bakın, eskiden Meclis böylesine sessiz değildi; Meclis değerliydi, siyasetin merkeziydi ve İçişleri bakanları gelir, böyle önemli konularda Meclise bilgi verir. Oysa, şimdi sorulan en makul, en basit sorulara karşılık bile doyurucu yanıt alamıyoruz. Bence sizler de bilmiyorsunuz ama merak etmelisiniz.



BU SIRADAN BİR SALDIRI DEĞİL
Bu saldırı sıradan bir saldırı değil. Meclisin açılacağı gün Meclisin karşısındaki İçişleri Bakanlığına yapılmıştır ve sadece bizim durduğumuz yerden değil, sizin durduğunuz yerden bakanların da “Acaba bu işin içinde başka işler mi var? Acaba birileri terör örgütünü taşeron olarak mı kullanıyor? Acaba bir yerlere mesaj mı veriliyor?” soruları gündeme gelmiştir. Şöyle bir gerçekliğimiz var: İçişlerine baktığımız zaman yeni bir Bakan var. Kimi suç örgütlerine karşı operasyonlar yapılıyor ama bildiğimiz bir şey var ki Soylu döneminde maalesef Türkiye'nin iç işleri çetelere teslim edildi. Neresinden bakarsanız bakın, yeni yönetim enkaz devraldığının farkında; ilk kararnameyle 52 valiyi yerinden ettiler ve emniyet müdürlerinde de önemli değişiklikler yapılıyor; eskiden yapılması akla gelmeyecek operasyonlar bile yapılabiliyor. Biz bundan memnunuz ama bunların sonuna kadar gitmesini bekliyoruz. Mesela, Sinan Ateş cinayeti. Sinan Ateş cinayetinin nasıl olduğunu biliyoruz, ilgililerin nasıl korunduğunu biliyoruz. Ama o dosyanın mutlaka bir an evvel tamamlanması gerekiyor. Sadece tetiği çeken değil, sadece yardım ve yataklık yapan değil, bu suçun azmettiricilerinin de bir an evvel adliyeye, yargıya teslim edilmesini bekliyoruz.
Bakın, Soylu zamanında kendisinin televizyon ekranlarından itiraf ettiği bir mafyadan 10 bin dolar alan milletvekili iddiası vardı ve biz bu iddianın sizleri de çok yaralayacağını düşündük, sizi karalayacağını düşündük ve en az sizin de bizim kadar bu sorunun üzerine gitmeniz gerektiğini söyledik ama sessizdiniz; hâlâ sessizsiniz. Siz merak etmiyor musunuz? “Mafyadan 10 bin dolar para alan milletvekili kimdir Sayın Soylu, niye bizi zan altında bırakıyorsunuz?” demek aklınıza gelmiyor mu? Hiç olmazsa şimdi, yeni bakan döneminde bunun olmasını bekliyoruz.


ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme