Kayseri'de 'Sahne Sanatı Olarak Öğretmenlik' konulu konferans düzenlendi
Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği (EYUDER) tarafından Kayseri'de düzenlenen 'Sahne Sanatı Olarak Öğretmenlik' konulu konferansta konuşan Yazar Prof. Dr. Ayhan Aydın, 'Herkesin bildiğini tekrar ederek eğitimci olunmaz' dedi.
Kadir Has Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci, Yazar Prof. Dr. Ayhan Aydın, Kayseri Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği Başkanı Adem Çilek, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Tüm Öğretmenlerin kendileri için bir renk olduğunu söyleyen Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği Başkanı Adem Çilek, ' Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği 2009 yılında kurulmuştur. Derneğimizin sadece bir vizyonu vardır. Oda meslek odası olabilmek için emin adımlar ile yoluna devam eder. Bu süreçte sloganımız nettir. İşimiz eğitim, gücümüz eğitim. Bizim için çocuklarımızın yararına olacak her çalışmada öğretmenlerimizin niteliklerini, onların alandaki çalışmalarını akademisyenler ve hocaları bir araya getiren çeşitli etkinlikler yaparız. Çeşitli raporlar yazarız, Ulusal organizasyonlar. Biz bunları öğretmen ve öğrencilerimizin geleceği ne ve onların daha iyi güçlü Türkiye, güçlü gelecek dediğimiz, işin özünde öğretmen ve öğrenci olan bütün çalışmaların içinde katkı sağlamak istiyoruz. Bizim için öğretmenlerimizin bağlı oldukları sendikalar, bağlı oldukları ideolojiler ve diğerlerini ön planda tutmuyoruz. Tüm öğretmenlerimiz bizim için bir renk. Onları bir arada toplayıp her birinden birer sanat eseri oluşturmayı düşünüyoruz' dedi.
Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci ise, 'İçeriye girebilmek için heyecan ile büyük bir sıra oluşturdunuz, bu heyecanınızdan dolayı çok sevindim. Buradan hepiniz karlı gideceksiniz. Yaklaşık 850-900 TL cebinize koyup gideceksiniz. Kapıda dağıtacağız. Her ne kadar siz bize para ödemiyorsunuz bizde sizlere ödemiyoruz ama karlı gideceksiniz. Tekrardan hepinize çok teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum' ifadelerini kullandı.
Eğitimcilerin hayatı seyretmek yerine yaşaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ayhan Aydın, sözlerine şu şekilde devam etti:
'Sizlere eğitimi, hayatı ve insanı anlatmaya çalışacağım. Eğitimi herkes biliyor ve tam da bu noktada kaybediyoruz. Son kitabım mutluluktu. Sanki eğitimcilerin mutluluk ile adalet ile eşitlik ile aşk ile kısacası hayatın kendisi ile bir ilişkileri olması gerekir. Mutluluğun resmini kolaya kaçmadan yapmak lazımdır. Şiirsiz edebiyat dersi olur mu? Edebiyat öğretmenlerimiz sadece kafiye arıyorlardı. Oysaki kafiyenin aramızda hiç lafı olmazdı. Eğitimin içinde başka bir şey olması lazımdır. Çocuklarımız okullarda mutlu olmalı. Ben dünyanın en şanslı öğrencisiydim çünkü benim öğretmenim dünyanın en iyi öğretmeniydi. İki kahramanım vardır bu hayatta. Birisi babam ki babamda öğretmendir. Diğeri ise, ilkokul öğretmenim. Bize konuşmayı, yürütmeyi, okuduğumuz bir kitabı anlatmayı o öğretti. Babam ile evde kitap okuduğumuz zaman bir bölümünü okur sonra sen yazar olsan nasıl tamamlarsın diye sorardı. Meğer okulda onlar böyle çalışırlarmış. Biz bir parçanın hep ana fikrini aradık. Eğitim nedir ve öğretmen kimdir gerçekten. Okumayı ve yazmayı da öğrenmek bir eğitimdir. Hayatın bir parçası olduğunu bilenlere öğretmen diyoruz biz. Eğitimci yaşar hayatı seyretmez. Herkesin bildiğini papağan gibi tekrar edene eğitimci demezler. Eğitimcilerin hayalleri vardır.'
Kadir Has Kongre Merkezinde düzenlenen konferansa Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci, Yazar Prof. Dr. Ayhan Aydın, Kayseri Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği Başkanı Adem Çilek, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Tüm Öğretmenlerin kendileri için bir renk olduğunu söyleyen Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği Başkanı Adem Çilek, ' Eğitim Yöneticileri ve Uzmanları Derneği 2009 yılında kurulmuştur. Derneğimizin sadece bir vizyonu vardır. Oda meslek odası olabilmek için emin adımlar ile yoluna devam eder. Bu süreçte sloganımız nettir. İşimiz eğitim, gücümüz eğitim. Bizim için çocuklarımızın yararına olacak her çalışmada öğretmenlerimizin niteliklerini, onların alandaki çalışmalarını akademisyenler ve hocaları bir araya getiren çeşitli etkinlikler yaparız. Çeşitli raporlar yazarız, Ulusal organizasyonlar. Biz bunları öğretmen ve öğrencilerimizin geleceği ne ve onların daha iyi güçlü Türkiye, güçlü gelecek dediğimiz, işin özünde öğretmen ve öğrenci olan bütün çalışmaların içinde katkı sağlamak istiyoruz. Bizim için öğretmenlerimizin bağlı oldukları sendikalar, bağlı oldukları ideolojiler ve diğerlerini ön planda tutmuyoruz. Tüm öğretmenlerimiz bizim için bir renk. Onları bir arada toplayıp her birinden birer sanat eseri oluşturmayı düşünüyoruz' dedi.
Kayseri İl Milli Eğitim Müdürü Celalettin Ekinci ise, 'İçeriye girebilmek için heyecan ile büyük bir sıra oluşturdunuz, bu heyecanınızdan dolayı çok sevindim. Buradan hepiniz karlı gideceksiniz. Yaklaşık 850-900 TL cebinize koyup gideceksiniz. Kapıda dağıtacağız. Her ne kadar siz bize para ödemiyorsunuz bizde sizlere ödemiyoruz ama karlı gideceksiniz. Tekrardan hepinize çok teşekkür ediyorum. Hepinize saygılar sunuyorum' ifadelerini kullandı.
Eğitimcilerin hayatı seyretmek yerine yaşaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Ayhan Aydın, sözlerine şu şekilde devam etti:
'Sizlere eğitimi, hayatı ve insanı anlatmaya çalışacağım. Eğitimi herkes biliyor ve tam da bu noktada kaybediyoruz. Son kitabım mutluluktu. Sanki eğitimcilerin mutluluk ile adalet ile eşitlik ile aşk ile kısacası hayatın kendisi ile bir ilişkileri olması gerekir. Mutluluğun resmini kolaya kaçmadan yapmak lazımdır. Şiirsiz edebiyat dersi olur mu? Edebiyat öğretmenlerimiz sadece kafiye arıyorlardı. Oysaki kafiyenin aramızda hiç lafı olmazdı. Eğitimin içinde başka bir şey olması lazımdır. Çocuklarımız okullarda mutlu olmalı. Ben dünyanın en şanslı öğrencisiydim çünkü benim öğretmenim dünyanın en iyi öğretmeniydi. İki kahramanım vardır bu hayatta. Birisi babam ki babamda öğretmendir. Diğeri ise, ilkokul öğretmenim. Bize konuşmayı, yürütmeyi, okuduğumuz bir kitabı anlatmayı o öğretti. Babam ile evde kitap okuduğumuz zaman bir bölümünü okur sonra sen yazar olsan nasıl tamamlarsın diye sorardı. Meğer okulda onlar böyle çalışırlarmış. Biz bir parçanın hep ana fikrini aradık. Eğitim nedir ve öğretmen kimdir gerçekten. Okumayı ve yazmayı da öğrenmek bir eğitimdir. Hayatın bir parçası olduğunu bilenlere öğretmen diyoruz biz. Eğitimci yaşar hayatı seyretmez. Herkesin bildiğini papağan gibi tekrar edene eğitimci demezler. Eğitimcilerin hayalleri vardır.'