Kayseri'de bu ağaca dokunan yandı! 5 yıla kadar hapis cezası var

Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde bulunan meşe ağacına dokunan yandı. Zarar verenler hakkında 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası var. Detaylar Kayseri haber bülteninde.

TAKİP ET >>

Kayseri'de kültürel miras olarak kabul edilip, koruma altına alınan "anıt ağaç" listesine bir ağaç daha eklendi. Yaşı, gövde çapı ve boyu gibi özellikleriyle türünün bilinen özelliklerinden ayrışan ve kent kültüründe ayrı yeri bulunan anıt ağaçlar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na bağlı faaliyet gösteren Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nce tescilleniyor ve koruma altına alınıyor. Bir ağacın anıt ağaç olarak nitelendirilebilmesi için kültürel (tarihi, mistik ve folklorik) veya boyutsal niteliğe sahip olmasının gerektiği dile getiriliyor. Yetkililer, tarihi, mistik ve folklorik niteliği olan ağaçların, türü, yaşı, boyu, gövde ve tepe çapı ne olursa olsun, doğrudan anıt ağaç olarak seçildiklerini belirtiyor. Diğer yandan Bakanlık verilerine göre, Zonguldak'ın Alaplı ilçesinde bulunan 4117 yaşındaki porsuk ağacı, Türkiye'deki en yaşlı anıt ağaç olarak biliniyor.

ERENKÖY MAHALLESİ'NDEKİ MEŞE AĞACI ANIT AĞAÇ OLDU!
Kayseri'de de bu kapsamda 20'ye yakın anıt ağaç bulunuyor. Bu listeye bir ağaç daha eklendi. Kayseri'nin Melikgazi İlçesi, Erenköy Mahallesi'nde bulunan '2 adet saplı Meşe ağacı' Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın bir süre önce aldığı karar ile Anıt Ağaç olarak tescil edildi.

DOKUNAN YANDI
Geçtiğimiz yıl yapılan çalışmalar sonucunda Türkiye'deki anıt ağaç sayısı 10 bin 506 oldu. İlgili kanunu gereğince, koruma altına alınan anıt ağaçların zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile izin alınmaksızın inşa ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranlar, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis ve 5 bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılıyor.

ANIT AĞAÇLAR HAKKINDA
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nda Anıt Ağaçlarla ilgili şu bilgiler yer alıyor:

Anıt ağaçlar, doğanın kendilerine bahşettiği uzun ömürlerinden ötürü geçmişi geleceğe bağlayan değeri tartışılmaz zenginliklerimizdendir.

Türkiye hem kültürel hem de bilimsel değerleri oldukça yüksek korunan ya da korunması gerekli birçok doğal zenginliğe sahiptir. Bunlar arasında anıt ağaçlar en az ilgiyi görenlerdendir. Doğada yaşayan en yaşlı ama sessiz tarihçiler olan anıt ağaçlar geçmiş döneme ait birçok doğal olaya ilişkin kesin bilgiler edinmemizde bize yardımcı olurlar. Ayrıca bu yaşlı ağaçlarla kültürel olayları ilişkilendirmek mümkündür.

1, 2 ve 3 Ağaç ya da ormanların, özellikle anıt niteliğindeki ağaç ya da meşcerelerin; yörede yaşayan insanlar açısından, görkemli görünüşleriyle saygı duyulan doğal eserler olarak kabul edilmeleri, tarih boyunca toplumların ekonomik ve kültürel yaşamlarını etkilemeleri, ilkçağ toplumları tarafından şan, şeref, zenginlik ve büyüklüğün göstergesi sayılmaları, mitoloji ve destanlara konu olmaları, bazı devletlerin bayraklarında ağaç ve yaprak motifleri olarak yer almaları, devletler arasında yapılan antlaşmalarda simge olarak kullanılmaları ve bulundukları yörelere turizm yönünden katkıda bulunmaları açısından taşıdıkları özellikler, onları önemli kılmaktadır.1,4

Anıt ağaçlar, doğanın kendilerine bahşettiği uzun ömürlerinden ötürü geçmişi geleceğe bağlayan değeri tartışılmaz zenginliklerimizdendir. Bu ağaçların korunması hem genç beyinlerde soya bağlılık duygularını geliştirmekte hem de doğa sevgisi ve çevre bilincinin kökleşmesine aracı olmaktadır. Kültürel mirasın yaşayan temsilcileri olan anıt ağaçlar 900- 1000 yıllık hayatları boyunca ülke tarihinin adeta kilometre taşı olan kimi tarihsel olaylara tanıklık etmekte, bazen de bireysel duygulara tercüman olarak şair ve bestekârlara ilham kaynağı olmaktadır. Toplum belleğini diri tutarak, kuşaklar arasında köprü işlevi gören bu yaşayan kültürel mirasların korunması, gelecek kuşaklar için yapılması gereken önemli bir görevdir. Toplumun ortak mirası olan bu ağaçların korunabilmesi, onlara mutlak özel ilgi gösterilmesi ve bunların ancak topluma mal olması ile mümkündür.5, 6 Aynı zamanda bulundukları ortamda belki de yüzlerce yıl boyunca ekolojik uyumluluk sergileyen ve varlıklarını devam ettirebilen anıtsal nitelikteki bu ağaçların, bilimsel kriterler ışığında ve çok yönlü olarak değerlendirilmesi gerekir. Bu nedenle bu özellikleri gösteren ağaçların öncelikle doğru tespit edilmesi ve anıt ağaç olarak tescillenerek koruma altına alınması önemlidir.

Tabiat varlığı olan anıt ağaçların tespit ve tescil süreçleri

644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin Madde 13/A maddesi 1. fıkrasının b bendine göre “ Tabiat Varlıkları ve Doğal Sit Alanları ile özel çevre koruma bölgelerinin tespit, tescil, onay, değişiklik ve ilanına dair usul ve esasları belirlemek ve bu alanların sınırlarını tespit ve tescil etmek, yönetmek ve yönetilmesini sağlamak” Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'nün görevidir.

Bu kapsamda tabiat varlığı olan anıt ağaçların tespit, tescil ve ilan süreçlerini yürütme görevi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne verilmiştir. Bu amaçla 19.07.2012 tarih ve 28358 sayılı “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik” yayınlanmıştır. Söz konusu yönetmeliğin 11. maddesinin 2. Fıkrasında yer alan “Anıt Ağaçlar Türk Standartları Enstitüsü tarafından hazırlanan

TS 13137 “Anıt Ağaçlar Envanter Seçim Kuralları ve İşaretleme Standardına göre tespit edilir” hükmü doğrultusunda anıt ağaçların tespiti gerçekleştirilir ve bu kapsamda Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonlarınca alınan tescil kararları onaylanmak üzere Bakanlığımıza gönderilir. Bakan onayı ile tescil işlemi tamamlanır. TS 13137 Anıt Ağaçlar Envanter Seçim Kuralları ve İşaretleme Standardına göre anıt ağaç “Geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında köprü kurabilecek uzunlukta doğal ömre sahip olan ağaçlardan yaş, gövde çapı, tepe çapı ve boy itibariyle kendi türünün alışılagelmiş ölçülerinin çok üzerindeki boyutlara ulaşan; ya da, yöre tarihinde, mistik kültüründe ve folklorunda özel yeri bulunan ağaç” olarak tanımlanmaktadır. 7

Bu tanımdan hareketle anıt ağaçlar, boyutsal ve kültürel özelliklerine göre anıt ağaç olarak tescil edilebilmektedir. Anıt ağaçlar boyutsal özelliklerine ve kültürel özelliklerine göre (tarihi, folklorik, mistik) 4 gruba ayrılır:

1– Boyutsal Anıt Ağaçlar: Bulundukları yerde, yaş, boy, gövde ve tepe tacı gibi boyutsal özellikleri itibariyle kendi türünün alışılagelmiş ölçülerinin çok üzerindeki boyutlara ulaşmış, geçmiş ile günümüz, günümüz ile gelecek arasında köprü kurabilecek en az 100 yıllık doğal ömre sahip olan ağaç.

2- Tarihi Anıt Ağaçlar: Tarihî bir olaya veya şahsiyete ait geçmişe tanıklık etmiş olan ağaç.

3- Folklorik Anıt Ağaçlar: Halkın binlerce yılı bulan gelenek ve göreneklerinin dönemsel olarak da olsa civarında yaşatıldığı ya da yörede yaşanan çok üzücü veya sevindirici bir olaya tanıklık ettiği için halk arasında özel bir yeri olan ağaç.

4- Mistik Anıt Ağaçlar: Dini bir inanışla yöre halkı tarafından yüceltilmiş olan ağaç.7

Bir ağacın anıt ağaç olarak nitelendirilebilmesi için kültürel (tarihi, mistik ve folklorik) veya boyutsal niteliğe sahip olması gerekir. Tarihi, mistik ve folklorik niteliği olan ağaçlar, türü, yaşı, boyu, gövde ve tepe çapı ne olursa olsun, doğrudan anıt ağaç olarak seçilirler. Kültürel niteliği olmayan ağaçların ise boyutsal anıt ağaç olarak seçilebilmeleri için, hesaplanan Şimdiki Anıtsal Değer ( ŞAD) puanının, ait olduğu takson için tespit edilen Asgari Anıtsal Değer (AAD) puanına, eşit veya bu değerden daha büyük olması zorunludur. Boyutsal anıt ağaçlarda Asgari Anıtsal Değer (AAD) puanının belirlenebilmesi için ağaç türünün TS 13137 Anıt Ağaçlar Envanter Seçim Kuralları ve İşaretleme Standardında tanımlanan Türkiye'nin doğal 1. sınıf, 2.sınıf ya da 3. sınıf orman ağaçları içerisinde yer alması gerekir. Ağaçların türü belirlendikten sonra boyutsal özelliklerine (boy, gövde çapı, tepe çapı, yaş, bulunduğu yer ve pozitif özellikleri) standarttaki ilgili tablolardan (Çizelge-7) verilecek puanlar dikkate alınarak ağaç için.

Şimdiki Anıtsal Değer (ŞAD) puanı hesaplanır ve bu değer o ağaç türü için belirlenen Asgari Anıtsal Değeri (AAD) puanından büyük ya da eşitse ağacın boyutsal anıt ağaç olarak tescil edilebilmesi uygun görülür. Şimdiki Anıtsal Değer (ŞAD)= Boy puanı+ gövde çapı puanı+ tepe çapı puanı+ yaş puanı+ bulunduğu yer puanı+ pozitif özellikleri puanı olarak hesaplanır.

Türkiye'nin doğal 2.sınıf orman ağaçları tablosunda yer alan Tüylü meşe (Quercus pubescens)'nin özelliklerine göre çizelge-7'den alacağı puanlar şöyledir:

Boy 15 m puan: 6

Gövde Çapı 140 cm puan: 24

Tepe Çapı 26 m puan: 10

Yaş 510 yıl puan: 15

Bulunduğu Yer Kırsal alanda tek puan: 4

Pozitif Özelliği Özellikli puan: 3

Bu puanlara göre yapılacak hesaplamada:

Şimdiki Anıtsal Değer (ŞAD)= 6+24+10+15+4+3=62 olarak bulunacaktır.

Şimdiki Anıtsal Değer (ŞAD)= 62 > Asgari Anıtsal Değeri (AAD)=37 olduğu için ağaç, Anıt Ağaç olarak seçilmeye uygundur. 644 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü'ne anıt ağaçların tescili görevi verilmesi ile bu kapsamda hazırlanan 19.07.2012 tarih ve 28358 sayılı “Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik” uyarınca 2012 yılından bugüne kadar Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü tarafından birçok ilde 306 adet ağaç, “Anıt Ağaç” olarak tescil edilmiştir. Anıt ağaçlar doğal tarihin günümüzdeki temsilcileri olmaları açısından belge niteliği taşır ve bilimsel bir öneme sahiptir. Olağanüstü fiziksel boyutları, ilginç ve görkemli oluşumlarıyla, geçmişten geleceğe uzanan doğal mirasımız olan anıt ağaçlar, resim, minyatür, müzik, şiir, edebiyat ve sinema gibi sanat dallarında pek çok sanatçıya da ilham kaynağı olmuştur. Kimi zaman destanlara, mitolojik öykülere konu olan, yüzyıllar boyunca toplumsal olaylara, savaşlara, yangınlara, tarihe, kültüre şahitlik eden, insanlara hüznü ve sevinci anlatan sessiz tanıklardır anıt ağaçlar. Bütün bu özellikleriyle anıt ağaçların korunması ve doğal miras olarak gelecek nesillere bırakılması önemli bir görevdir.



ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme