İYİ Parti İl Başkanı Ataman'dan, AK Parti tepkisi: Acı reçete neden sürekli halka kesiliyor, yandaşlar hangi reçeteye tabi!

TAKİP ET >>

İYİ Parti Kayseri İl Başkanı Sebati Ataman, AK Parti'ye tepki göstererek, “Acı reçete neden sadece halkımıza kesiliyor ve neden kendilerinden kesilen vergilerin nereye harcandığını bilmek istediğinde devlet sırrı diye cevap verilmiyor?” diye sordu. “Suriyelilere ne kadar para ödedik ve neden ödüyoruz? Millet bahçelerine milyonlarca lira harcama yapılırken, neden fabrikalar açılmıyor?” diyen Ataman, “Biz açı reçete ile karışı karşıya kalalım da, 3-4 maaş alan danışmanlar, belediye başkanları hangi reçeteye tabi olacak? Altınızdaki uçakları, fazla makam araçlarını satacak mısınız? Sarayın günlük 10 milyon Türk Liralık harcamasında tasarruf yapacak mısınız?” dedi.

Ataman, açıklamasında şu ifadeleri kullandı: Bugün geldiğimiz noktaya nasıl geldik, Ahmet Davutoğlu ve Recep Tayyip Erdoğan arasında yaşanan gerginlik sonucunda Davutoğlu'nun başbakanlık ve AKP Partisi Genel Başkanlığı görevlerini bırakması ile sonuçlanmış süreç bu sürecin başlangıcıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir Başbakan; askerî darbe, gensoru ve seçim mağlubiyeti gibi sebepler dışında, partisinin genel başkanlığını ve başbakanlığını bırakmak zorunda kaldı. Bu duruma Saray Darbesi'de diyebiliriz. 4 Mayıs 2016 günü, Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu arasında, 'haftalık olağan görüşme' olarak açıklansa da, rutin görüşme gününden bir gün önce Saray'da ikili bir toplantı yapıldı. Bu toplantıda bir süredir devam eden ikili arasındaki gerilimin sonucu olarak, Davutoğlu'nun doğrudan istifa etmesi yerine AKP''yi kongreye götürmesi ve yeniden genel başkan adayı olmaması kararlaştırıldı. Bu toplantıdan bir gün sonra Davutoğlu, 5 Mayıs 2016 günü seçiminden sadece 6 ay sonra, AK Parti'yi 22 Mayıs'ta yeni Genel Başkan seçimi yapması için 2. Olağanüstü Büyük Kongre'ye çağırmıştı. Davutoğlu'nun başbakanlığı bırakmasından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'güçlü başkan ve zayıf başbakan' modelini uygulayacak bir kişiyi başbakan olarak işaret edeceği belirtildi. 24 Mayıs 2016'da Binali Yıldırım, 65. Türkiye Hükümeti'ni kurarak başbakanlık görevine başladı. Bürokrasi inisiyatif kullanamayıp, göstermelik başbakan ile yola devam ediyor, halk sürekli kandırılıyor ve aldatılıyordu. O gün enflasyon %8,5, dolar 3 TL'di. İşte o günden sonra ‘tek adam' kendini ilan etti. O günden bugüne yaklaşık 65 bin kişi Cumhurreisi tarafından dava edildi. TCK'nın 299 ncu maddesi halka tehdit amaçlı kullanıldı. Anayasa Mahkemesi'nin karalarına saygı duymadıkları açıklandı… Şimdi ne diyorlar, bizzat Cumhurreisi Erdoğan, ekonomi yönetimini yeniden oluşturduklarını belirterek, ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatacaklarını açıkladı. Ne diyor, AKP genel başkanı ve Cumhurreisi, ‘'Yaşadığımız kritik dönemin ruhuna uygun şekilde, gerekiyorsa devlet ve millet olarak fedakarlık yapmaktan, acı da olsa doğru reçeteleri uygulamaktan kaçınmayacağız.'' Acı reçetenin ekonomideki sözlük anlamı,'' ekonomik sorunların aşılmasında çözüm olarak görülen ve belli bir süre herkesçe katlanılması gereken sıkıntı verici uygulama.'' demektir. Yani acı reçete demek, 2021 yılında vatandaşlar az kazanacak ama yüksek vergiler ile karşı karşıya kalacak, hayat pahalılığı artacak, vergi artışı ve ilave vergiler getirilecek… Peki biz de halkımız adına soruyoruz. Acı reçete neden sadece halkımıza kesiliyor ve neden kendilerinden kesilen vergilerin nereye harcandığını bilmek istediğinde devlet sırrı diye cevap verilmiyor. Yıllardır maaşlarından kesilen, deprem vergilerinin nereye gittiğini tam olarak bilemiyorlar ama nereye gitmediğini çok iyi biliyorlar, cevap bekliyorlar, ama duymamazlıktan geliniyor, 2021 -2023 yılları arasında hazineden Avrasya Tüneli, köprüler ve otoyollar için müteahhitlere, garanti bedeli olarak 48 milyar TL, şehir hastaneleri için de 60 Milyar TL ödeme yapılacak mı? Somali'nin İMF'ye borcunu neden biz ödüyoruz? Suriyeli'lere ne kadar para ödedik ve neden ödüyoruz? Millet bahçelerine milyonlarca lira harcama yapılırken, neden fabrikalar açılmıyor? Biz açı reçete ile karışı karşıya kalalım da, 3-4 maaş alan danışmanlar, belediye başkanları hangi reçeteye tabi olacak? Altınızdaki uçakları, fazla makam araçlarını satacak mısınız? Sarayın günlük 10 milyon Türk Liralık harcamasında tasarruf yapacak mısınız? Bakanlıkların yandaşlardan kiraladığı ek binaları boşaltacak mısınız? Belediyelerinizin kiraladığı makam araçlarını iade edecek misiniz? Bankamatik memurlarından kurtulacak mısınız? Yandaş müteahhitlerin neden vergi borçlarını ve cezalarını sildiniz? EYT'ye gelince, acı reçete, KYK borcu olan öğrencilere gelince acı reçete, asgari ücretliye gelince acı reçete, emekliye gelince acı reçete, sizin reçeteniz de neler var açıklamanızı merak ile bekliyoruz. Soruları soruyoruz ama duymuyor, duymamazlıktan geliyorsunuz, ama unutmayınız ki, bu millet acı reçeteye katlanır katlanmasına da zamanı geldiğinde de hesabını sorar…

Bakmadan Geçme