'İstifa edeyim dedim ama'
Ticaret Odası Başkanı ve adayı Mahmut Hiçyılmaz'dan, 38 KENT TV'de yargılandığı FETÖ davası ve sonrasında yaşanan süreçle ilgili dikkat çeken açıklamalar: “Üst düzey hükümet yetkilileri ile toplantı yaptık. Hisarcıklıoğlu bana dur, bekle dedi.”
ANKARA'DA 3'LÜ TOPLANTI YAPTIK
Kayseri Ticaret Odası Başkanı ve Başkan adayı Mahmut Hiçyılmaz, 14 Nisan'da yapılacak olan oda seçimleri öncesinde 38 Kent TV'de Gazetecilerin sorularını yanıtladı. Programda yargılandığı FETÖ davasına ait iddianame ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yapan Hiçyılmaz, “GESİAD üyesi olduğum ifadesi yer almış sehven yazıldığını düşünüyorum. Ayrıca 5-6 ismin mütevelli heyet üyesidir ifadesi yazılmış. Bunların hepsi de sanıktı zannediyorum. Güya benim mütevelli heyet olduğumu söylemişler. Bu isimlerin emniyette vermiş oldukları orijinal ifadelerde böyle bir şeye rastlayamadık” dedi.
Gözaltına alınıp, daha sonra salıverilmesinin ardından Ankara'da bir toplantı olduğunu anlatan Hiçyılmaz, üst düzey hükümet yetkilileri ile bazı görüşmeler yaptığını belirterek, “Toplantıdan sonra Sayın TOBB Başkanımız ve hükümetimizin üst düzey yetkililerinden biriyle 3'lü bir toplantı yaptık. Yine de şanssız bir süreç yaşadım isterseniz istifa edeyim dedim. Kesinlikle hayır dedi. ‘Bu müfteriler sen istifa edesin diye bu iftiraları atmışlar. Biz senin Kayseri'de ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını görüyoruz' dedi. Teşekkür edip ayrıldım oradan”
Kayseri Ticaret Odası (KTO) Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, 38 KENT TV'de Genel Yayın Yönetmeni Osman Çiftci'nin sunduğu Sansürsüz programında Gazeteciler; Veli Altınkaya ve Cem Atakan'ın sorularını yanıtladı.
“KAYSERİ'DEN KATILAN ARKADAŞLARIMIZ DERECEYE GİREMEDİLER”
Yaptıkları yeni hizmet binasının ödüle layık görüldüğünü kaydeden Hiçyılmaz, “Projede önce dendi ki ‘Kayseri'de arkadaşlarımız var onlara söyleyelim onlar çizsinler, içlerinden birini seçelim' Türkiye genelinde 152 proje katıldı, içinden 3 tane birinci seçtik. Kayseri'yle sınırlamış olsaydık, böyle güzel bir proje elde edemezdik. Kayseri'den katılan arkadaşlarımız dereceye giremediler” dedi.
Türkiye'de ilkleri de hayata geçirdiklerini belirten Hiçyılmaz, “Kayseri'de ticaret harçlarının odamızdan tahsili çok önemliydi. Türkiye'de ilk olarak ticaret sicil harçları odamızda tahsil edilir hale geldi. Türkiye de yine online faaliyet belge veren ilk oda olduk. Yeni hizmet binasıyla ticaret odasında 5 yıla yakın olarak alt yapısını bitirmiş oda haline geldik. 1 Ocak'tan itibaren üyelerimizin kendi mesleğiyle alakalı yurt içindeki fuara katılımlarında yılda iki sefer gitsinler fuara katılsınlar, ziyaret etsinler uçak biletlerini getirsinler tamamını ödüyoruz, diye bir uygulama başlattık. Teşvik etmek anlamında bu uygulamayı başlattık. Biz 5 yıla yakın süre içerisinde yapmış olduğumuz faaliyetleri büyük değişim olarak değerlendirdik ama önümüzdeki dönemde eğer seçilir de burada hizmet etmeye devam edersek büyük değişime devam ismi altında projeler açıkladık” diye konuştu.
“RESTORANI HİZMETE AÇACAĞIZ”
Oda hizmet binası projesi içinde bir restoranın da olduğunu kaydeden Hiçyılmaz, “Biz restoranı kaba haliyle bırakmıştık. Çünkü restoran gibi hizmet verilen yerlerde restoran sahibinin kendi konseptini yapmasının uygun olduğu düşüncesiyle ham haliyle bıraktık. Oraya da kiracı bulduk, epeyce güzel şeyler yaptılar. Bir haftadan açılışı yapılacak” dedi.
Yeniden seçilmesi halinde projeleri hakkında da bilgi veren Hiçyılmaz, şunları söyledi: “Çok önemsediğim proje var. Ticaret denilince akla gelen ilk şehiriz. Kayseri'de bir Kayseri Ticaret Üniversitesi'nin yapılmasını önemsiyorum. Bunun yanından ‘yıldız şirketler' diye bir projemiz var. Kayseri'deki şirketlerimizin bazılarının kurumsallaşma bakımından ihracata yönelik, muhasebe bakımından sıkıntıları var. Bunları biz ekip oluşturarak hangi noktalarda eksiklikleri olduğunun tespiti ile o şirketin seviyesinin belirlenmesi ve daha yukarılara çıkarılıp yıldız bir şirket haline getirilmesi bakımından kendilerine bir bakıma danışmanlık verilebilecek bir birim kurmak istiyoruz. ‘Kayseri Alışveriş Festivali' diye projemiz var. Perakende sektörünün canlanmasına yönelik bir uygulama olacak. Senenin 15 günlük zaman dilimi içerisinde Kayseri dışından bu festivale gelip de alışveriş edecek insanların Kayseri'ye getirmenin yolunu arayacağız. Dijital oda olmak istiyoruz. Mobil uygulamayı Kayseri Ticaret Odası olarak ön plana çıkarmak istiyoruz. Bu uygulamayla Üyelerimiz gittikleri yerlerde bilgi almak belge almak bakımından kullansınlar diye istiyoruz.
“BUNLAR BANA BAŞKANLIK YAPTIRMAK İSTEMİYORLAR”
Programda Gazeteci Veli Altınkaya'nın “Mayıs'ta seçim oldu seçildikten sonra GESİAD listesinden yönetime aldığınız isimlerle sonra kapıştınız neden kapıştınız?” yönündeki sorusunu da yanıtlayan Ticaret Odası Başkanı ve aynı zamanda Başkan adayı Mahmut Hiçyılmaz, şunları söyledi: “Yönetim oluştuktan sonra bizim gayretli çalışmalarımızı önleme gayretleri oldu, yönetimin içerisinden. Ben bunu fark ettim ama açığa verme noktasında olamadım. Acaba yanlış mı anlıyorum. Onlarda daha iyi olsun diye mi uğraşıyorlar? gibi iyi niyetle yaklaştım olaya. Fakat şunu yapalım diyorsunuz, bu olmaz bunu yapalım diyorsunuz, bu olmaz şöyle olur. Hani böyle dikteyle bir şeyler yaptırma veya yaptırmama gayreti içerisine girdiler. Sonra anladım ki ben bunlar bana başkanlık yaptırmak istemiyorlar. Başarısız bir başkan gösterme gayretlerinin olduğunu gördüm. Tabi bende itiraz ettim. Şöyle olması gerekir, böyle olması gerekir niye itiraz ediyorsunuz filan gibi. Sürekli diktayla karşılaşınca tabi arada gerginlikler söz konusu oldu ve hatta bir gün bana yönetim kurulu başkan yardımcısı dedi ki ‘ya sen niye burada oturuyorsun, git dışarıda kurdele kes, konuşma yap, Ticaret Odasını dışarıda temsil et, biz burada işleri hallederiz' dedi. Hatta birbirimizle kapıştık, fiziki olarak da kapıştık. Neticesinde bunlar bize sıkıntı çıkardılar”
“TİCARET ODASI YÖNETİMİNDE PARALEL YÖNETİM UYGULAMASINI GÖRDÜK”
Bu olayların 17-25 Aralık'tan önce olduğunu dile getiren Hiçyılmaz, “Biz paralel yönetim uygulamasını o günlerde Ticaret Odası'nda gördük” dedi.
Hiçyılmaz, “2013'ün Mayıs'ında yani 17-25 Aralık'tan önce bunlar zorluk çıkarıyorlar. Hatta Genel Sekreter alınması söz konusu oldu ya işte doçent olsun doktor olsun filan gibi şeyler söylendi. Ondan sonra adaylar tespit edilmeye gayret gösterildi. Erciyes Üniversitesi'nden bir doçent arkadaşı genel sekreter olarak aldık, ama onların gayretleriyle alındı. Hani biz iyi niyetliyiz ya. Arkadaşında titri var, doçent filan. Genel sekreter, genel sekreter yardımcısı, bilgi işlem müdürü alındı, başka memurlar alındı filan. Biz çok iyi niyetle bu elemanlarında bize faydalı olacağı noktasında hareket ediliyor diye düşündük. Ama paralel devlet yapılanması daha Başbakanımız tarafından telaffuz edilmeden önce, dönemin Başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 17-25 Aralık'tan sonra paralel devlet yapılanması telaffuzu etmeden önce biz kendi içimizde Ticaret Odası Yönetiminde paralel yönetim uygulamasını gördük” diye konuştu.
“BU YAPININ BAŞINI MİRABOĞLU ÇEKİYORDU”
Programda 38 Kent TV Genel Yayın Yönetmeni Osman Çiftci'nin, “Bu yapının başını kim çekiyordu?” sorusuna “Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olan İlhan Miraboğlu” yanıtını veren Hiçyılmaz, Çiftci'nin ardından “İlhan Miraboğlu ile bir taraftan ticaret ortaklığınız da var” sözlerine de, “Zaten bakın işin enteresan tarafı da o. Bir görevle geldiği oradan da belli oluyor zaten. Anlatabildim mi? Yoksa normal şartlarda zaten o kadar hareket etmemesi gerekir. Bunları söylememesi o dikteleri yapmaması gerekir. Belli ki bir gayeye matuf olarak gelip yönetimde yerini almış” dedi.
“HİSARCIKLIOĞLU BANA ‘DUR BEKLE, İDARE ET BAKALIM' DEDİ”
Yaşanan bu olayları Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'na gün gün anlattığını ve bilgi verdiğini de dile getiren Hiçyılmaz, “Biz paralel yönetimi fark ettikten sonra bir sürü bağırdık, çağırdık mücadeleler ettik. Ben bütün bu zorlukları TOBB Başkanımız Rifat Hisarcıklıoğlu'na gün gün aktardım. Çünkü aktarmak zorundaydım. Bu olaylar karşısında ne yapmam gerektiğini sordum. O da dur bekle, idare et bakalım gibi şeyler söyledi. Kamuoyuna bunu yansıtmadım. Neden? Eğer o günkü şartlarda ben bunu yansıtsaydım o dernek üyeleri ve derneğin kendisi kamuoyunda itibar gören ve herkesin el üstünde tuttuğu, bir kısım insanların önünde ceket ilikledikleri bir konumu vardı. Hatırlayınız o dönemde, siyasiler, milletvekilleri, bakanlarımız onların etkinliklerine katılırdı. Yani öyle bir dönem. Ben çıkıp şöyle yapıyorlar böyle yapıyorlar bana zorluk çıkarıyorlar diye anlatsam kimse bana inanmazdı. Sayın Cumhurbaşkanımızın 17-25 Aralık paralel devlet yapılanması söyleminden sonra biz kendi bünyemizde sesimizi yükseltmeye başladık. Ve Allah razı olsun kendisinden bu FETÖ'cülerden kurtulmuş olduk. Zaten 17-25 Aralık'tan sonra da birer ikişer istifa edip, gittiler. Beni kaçırmak istiyorlardı, kendileri görevlerini bırakıp gittiler” şeklinde konuştu.
“15 TEMMUZ GECESİ BAĞ EVİNDEKİ TOPLANTI TESADÜF MÜ?”
Programda “15 Temmuz gecesi bağ evinde yaptıkları” bir toplantıya yönelik soruyu da cevaplandıran Hiçyılmaz, şu yanıtı verdi: “Zaman zaman Meclis toplantılarından önce toplantılar yapıyoruz ama ondan da ziyade arkadaşlar bağ evinde ağırlamamı istediler. Temmuz ayının sonunda da bir Amerika gezimiz olacaktı. Meclis toplantımızda Amerika ziyaretinin ertesi gününe denk geliyordu. O yüzden toplantımızı erkene aldık. O ara arkadaşlar da bir hareketlenme oldu, herkes telefonuna bakıyor. Bu darbe kalkışmasından haberimiz oldu. Birçok arkadaşımız evlerine ailelerinin yanına döndüler. Biz 4 kişi kaldık, televizyondan takip ediyoruz olanları. O ara meclis üyelerimize mesaj gönderdik, meydanlara davet ettik. Sonra biz de Meydan'a gittik. Meydan'da itfaiye aracının üzerinden bir konuşma yaptık. Sabah 04.30'a kadar meydanlardaydık. Sayın Elitaş'ta oradaydı. Zaman zaman spekülasyonlar yapılıyor ama günahtır ya. Orada toplantılarda darbeyi beklediler bunlar ayıp şeyler”
“15 TEMMUZ'DAN SONRA BENİMLE İLGİLİ BİR DİLEKÇE YAZILMIŞ”
FETÖ davası kapsamında 24 Nisan'da hakim karşısına çıkacak olan Hiçyılmaz, bu yöndeki soruya da, “Adalete güvenmemiz lazım. Elbette şanssız bir dönem yaşadım. Devletimiz alçakça bir şeye maruz kaldım. 15 Temmuz'dan sonra benimle ilgili bir dilekçe yazılmış. İçinde de FETÖ ile ilgili ifadeler yazınca devlette bir refleks göstererek gel bakalım diyor” dedi.
“DAVAM 24 NİSAN'DA, BEN ADALET ARIYORUM”
Bu sırada Gazeteci Osman Çiftci'nin, “Peki bu kadar basit mi? İlhan Miraboğlu ile ortaklığınız ya da FETÖ'nün yan kuruluşu niteliğindeki Kimse Yok mu Derneği'ne yardımınız etki etmedi mi?” yönündeki sorusunu da yanıtlayan Hiçyılmaz, “2014 yılında KTO yönetim kurulu kararıyla ramazan ayı içerisinde iftar yemeği verilmek üzere 5-7 bin liralık bir bütçe var. Bunları söylüyorsunuz çok güzel, ama 2014 yılında Ömer Gülsoy'un şirketinin GESİAD'ın 80 etkinliğine sponsor olduğunu da söylemek lazım. Ben adalet arıyorum. Ondan sonra da çıkıp bel altı vuruyor. Bunlar kayıtlarda belli basına da yansıdı. Biri söylenirken diğerinin söylenmemesi adaletsizlik yaratıyor” ifadelerini kullandı.
“BİLEĞİMİZİ KESERSENİZ AKP AKAR, EMEKLERİM ÇOK, HİSARCIKLIOĞLU ‘DESTEKLERİM' DEDİ”
“AKP ve MHP'nin il başkanları sizi desteklemiyorlar ve Rıfat Bey ile görüştünüz mü tekrar aday ol dedi mi?” sorusuna da programda yanıt veren Hiçyılmaz, şöyle konuştu: “MHP'nin kendisinin bir aday çıkarma çalışmasını anlarım aslında siyasetin bu işe karışmaması gerekir. 2 yıl önce MHP il başkanı ‘Ömer Gülsoy bizim adayımızdır' dedi. Randevu verme, vermeme nezaket meselesidir. Randevu vermezken ki ifadelerinin nezaket dışı olduğunu buradan bir kez daha söylemiş olayım. Ben 2001 yılında kurula AKP'nin Kayseri'deki kurucularındanım. Emeklerim çok. (Bileğini göstererek) Bakın şurayı kesseniz AKP akar. Mevcut il başkanının çıkıp da ‘yargılanıyor, kazanırsa üzülürüm' ifadelerini etik bulmadım kendisine de yakıştıramadım. Bir insan hüküm almadıkça suçsuzdur. Bizim çatı kuruluşumuz TOBB. Adaylığımızla alakalı kendisiyle görüştüm. Olursan desteklerim ifadeleri oldu”
“HERHALDE SEHVEN YAZILMIŞTIR”
Hiçyılmaz, programda yargılandığı FETÖ davasına ait iddianame ile ilgili de dikkat çeken açıklamalar yaptı. Hiçyılmaz, “Ben gözaltından çıkarken bana sorulmuş olan sorular bana sorulan sorular ve cevaplar iddianamemde yer almış. Oraya ilave olarak GESİAD üyesi olduğum ifadesi yer almış sehven yazıldığını düşünüyorum. Ayrıca 5-6 ismin mütevelli heyet üyesidir ifadesi yazılmış. Bunların hepsi de sanıktı zannediyorum. Güya benim mütevelli heyet olduğumu söylemişler. İddianame ortaya çıkınca 36 tane kadar alt dosya var. Oralardan bu isimlerin benimle ilgili gerçekten böyle bir ifadeleri olup olmadığına baktım. Ama göremedik. Bu isimlerin emniyette vermiş oldukları orijinal ifadelerde böyle bir şeye rastlayamadık. Ve ben savunmamı verirken bundan bahsettim avukatım da bahsetti. Avukatım yaptığımız incelemede bu isimlerin bizimle ilgili böyle bir şey söylemediğini gördük herhalde sehven yazılmıştır ifadesini kullandı. Ertesi gün diğer celsede hakim o ifadeleri bende göremedim dedi. Hakim tek tek huzuruna çağırdı böyle bir ifadeniz var mı diye sordu. Hepsi de ‘bizim böyle bir ifademiz yok, nereden yazıldı' anlayamadık dediler. Hakim de tamam anlaşılmıştır sen yerine oturabilirsin dedi.
“AKLANAMAZSANIZ NE OLACAK?”
Hiçyılmaz, 24 Nisan'daki davada “Aklanamazsanız ne olacak” sorusuna, “O ihtimal ayrı bir şey, ama seçimler mahkememden önce. Diyelim ki aklandım o zaman ne olacak? Hakkım yenmiş olmaz mı?” dedi.
Programda Cem Atakan'ın, “Aklanmadınız ama seçildiniz, o zaman istifa eder misiniz?”sorusuna da Hiçyılmaz, “Biz adalete güveniyoruz. Adalet kararını versin, o zaman ona göre hareket ederiz” diye konuştu.
“HİSARCIKLIOĞLU'NA İSTERSENİZ İSTİFA EDEYİM DEDİM”
Gözaltına alınıp, daha sonra salıverilmesinin ardından Ankara'da bir toplantı olduğunu anlatan Hiçyılmaz, üst düzey hükümet yetkilileri ile bazı görüşmeler yaptığını belirterek, şöyle devam etti: “Gözaltından çıktıktan sonra Ankara'da bir toplantı olduğu söylendi. Toplantıdan sonra Sayın TOBB Başkanımız ve hükümetimizin üst düzey yetkililerinden biriyle 3'lü bir toplantı yaptık. Ben gözaltından çıktıktan sonra Rıfat Bey'e ifade tutanağımın bir kopyasını vermiştim. O toplantıda ben dedim ki ifade tutanağımı okudunuz mu efendim dedim. Kesinlikle yok dedi. Yine de şanssız bir süreç yaşadım isterseniz istifa edeyim dedim. Kesinlikle hayır dedi. Bu müfteriler sen istifa edesin diye bu iftiraları atmışlar dedi. Par şirketi 2013'de olan olay için neden darbe girişimi sonrasını beklemiş dedi. Ben yine de rahatsız edici bir durum olmaması için istifa edeyim isterseniz dedim. Hayır dedi. Biz senin Kayseri'de ne kadar başarılı çalışmalar yaptığını görüyoruz dedi. Ben de kendilerine teşekkür edip ayrıldım oradan”
“BİR İNSANA BOŞU BOŞUNA FAHRİ KONSOLOSLUK VERİLMEZ”
İngiltere fahri konsolosu olmasına yönelik süreci de değerlendiren Hiçyılmaz, şunları söyledi: “İngiliz Büyükelçisi hani İngiltere Kayseri'de bir fahri konsolosluk olsun diye düşünmüş. Daha önceki Valimize böyle bir yazı gelmiş. Sayın Haseki Bakanımızın da o zaman Bakan değildi Genel Başkan Yardımcısıydı beni arayarak ya böyle bir şey söylediler, bende ne kadar iyi düşünmüşünüz filan dediğim bir süreç yaşadık. Hani ben İngiltere'de okumuş olmamdan dolayı, ticari bakımdan faaliyetlerin artırılmasına yönelik bir fahri konsolosluk. Fahri konsolosluk deyince elçilik filan değil yani ticari bakımdan fahri konsolosluk. Bir dokunulmazlık durumu da yok. Bakan Özhaseki'ye benim ismim sorulmuş,
o da çok iyi olur demiş. Bir insana boşu boşuna fahri konsolosluk verilmez. Fahri konsolosluk verilen kişinin Dışişleri Bakanı'nın imzası, Başbakan'ın imzası Cumhurbaşkanı'nın imzası gerekir. Netice itibariyle bana İngiltere'nin Kayseri'de fahri konsolosluk olma teklifi edildi ve 2 sene kadar bu süreç yaşandı. 2 sene kadar da benim araştırıldığım ifade edildi. Ben hiçbir şekil de hiç kimseye ne oldu fahri konsolosluk demedim. Ben meraklı mıyım fahri konsolos olamaya? Fahri konsolosluğun ne iş yaptığını da bilmiyorum. Fahri konsolosluk Kayseri'yle İngiltere arasında ticari faaliyetlerin artırılmasına yönelik faaliyet gösteren kişidir. Bu ifade edildi. Fahri konsolosluk devam etmiyor yani. Devam etmiyor derken bana fahri konsolosluk olarak ilan ettik dedi Büyükelçi, fakat elimde berat yok. Belge yok bu yani sözle oluyorsa böyle bir şey söyledi ama fahri konsoloslukla ilgili benim herhangi bir faaliyetim olmadı. Askıda kalan bir şey”
“DAVET ETTİK AMA 15 TEMMUZ OLDU NE YAPACAĞIZ?”
İngiltere Büyükelçisi'ne “Kayseri daveti” ile ilgili de yaşanan tartışmaları da değerlendiren Hiçyılmaz, “15 Temmuz'dan sonra Rıfat Bey beni aradı dedi ki; ‘Bu İngiltere Büyükelçisini 3-4 ay önce ben Kayseri'ye davet etmiştim ama ben böyle davet ettim şimdi de 15 Temmuz oldu ne yapacağız?' dedi. Bende dedim ki Başkanım Büyükelçinin Kayseri'ye gelmesi doğru olmaz speküle edilir, konuşulur doğru olmaz dedim. Yarım saat sonra tekrar aradı doğru söylüyorsun ama bu İngilizleri sende bilirsin 3-4 ay öncesinden program yaparlar dedi nerede olacaklarına dair Büyükelçi de programını yapmıştır. Şimdi gelme desek ayıp olmaz mı?' dedi. 15 Temmuz oldu, ortalık zaten karışık davet eden sensin, yani ille gelsin istiyorsan buyursun gelsin dedim. Yani İngiltere Büyükelçi'sinin Kayseri'ye daveti bu şekilde cereyan etti. Hani ben davet etmedim. Benim davet ettiğim bir konu değildi ama Rıfat Bey'inde bazı çekincelerinden dolayı iptal etme noktasında olamayacağını söyledi. Hatta bakın ertesi gün akşamdı akşam evde otururken Haseki Bakanım geldi. Büyükelçi, Rıfat Bey, Eşi sohbet ediyorduk Haseki Bakan'da Kayseri'deydi bizim bağa geldi ondan sonra Haseki Bakan, Vali Bey, Çelik Başkan vardı oturuldu sohbet edildi. Biz orada oturduk, sohbet ettik sonra kalkıp gittiler. Yani gizli saklı herhangi bir şey değil” şeklinde konuştu.
“AKP İL BAŞKANI BÖYLE BİR AÇIKLAMA YAPTI DİYE GİDİP DE OYUNU MHP'NİN ADAYINI VERMESİNLER”
Hiçyılmaz, “Sayın Cumhurbaşkanımız Kayseri'ye geldi bizim 120'inci yıl programımıza katıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız böyle bir tereddüdü olsa gelir mi? Elbette gelmez. Şunu özellikle söylemek istiyorum. Bizim yapmış olduğumuz faaliyetlere, icraatlara herhangi bir eleştiri getiremeyenler, bizi buradan indirmek için faaliyet gösterdiler ve bel altı vurdular. 15 Temmuz bunlar için bel altı vurmanın pazarı haline geldi. Verdikleri dilekçelerle, sosyal medya ile kamuoyunda algı oluşturmaya çalıştılar. Ben buradan vicdan sahibi AK Partililere sesleniyorum. AKP İl Başkanı böyle bir açıklama yaptı diye gidip de oyunu MHP'nin adayını vermesinler” dedi.
“BENİM ORADAKİ GÖREVİM İKİLİ ARASINDAKİ NİZAHLARI AYIRMAKTI”
İlhan Miraboğlu ile ortaklığı ve Faruk Çarşıbaşı'nın durumu ile ilgili de yöneltilen soruyu cevaplandıran KTO Başkanı ve Başkan adayı Mahmut Hiçyılmaz, şunları söyledi: “Bir ortaklığımız oldu, fakat ilişkiler çok iyi gitmedi. Özellikle İlhan Bey ile Faruk Bey arasında çok sıkıntılar yaşandı. Abdullah bey ile de sıkıntılar oldu. Benim oradaki görevim bunların nizahlarını ayırmaktı. Bu ortaklığın bana sıkıntı verdiğini gördüm ortaklara satıyım diye teklif ettim. Kimse almak istemedi. Avukatım toplantılara veya ortaklık yapısına uzun süre katılmayan ortakların hissesinin satılmasının yeri varmış. Bununla ilgili avukatım çalışmalara başladı. Bu arada Faruk Çarşıbaşı gitti beni şikayet etti, aslı astarı olmayan şeylerle ilgili.
“KOOPERATİF SEÇİM ÇALIŞMASI MI?”
Kooperatif çalışmalarına yönelik de açıklama yapan Hiçyılmaz, “2 bin 500 üye sayısı var. Bunu şunun için söylüyorum, yer konusunda daha netleşmedik. Belirlemiş olduğumuz yerin üzerinde özel mülkiyetler var, onların fiyatları yükselmesin düşüncesi ile yine üyelerimizin menfaatine olmasından dolayı yeri açıklamıyoruz. 1000'e yakında yedek üyemiz var” dedi.
Kooperatif konusunun seçime yönelik bir yatırım olup, olmadığı yönündeki eleştirilere de yanıt veren Hiçyılmaz, “Söyleyecek bir şeyi olmayanların ortaya bir şey çıkarmak adına söyledikleri sözlerden bir örnek. O maksatla bakarsanız şu hizmet binasını da mı seçime yönelik yaptık? Allah aşkına ihtiyacımız vardı yaptık. Bakınız üyelerimiz bizden talepte bulundular. Üyelerimizin talepleri doğrultusunda hareket ettik, onların talepleri doğrultusunda odayı yönetiyoruz. Talep geldi bize iş yerimiz bize küçük geliyor, keşke bir girişim içerisine girseniz de bizi de iş yeri sahibi yapsanız diye talepler geldi. Aslında meşakkatli bir meseledir kooperatif meselesi ama biz burada üyelerimizin taleplerini yerine getirmek için gayret gösterdiğimiz için bir kooperatif kurulmasına karar verdik. Üyelerimiz bir iş yeri sahibi olsun onlar için bir faaliyet olsun diye uğraşıyoruz. Ranta dönüşmemesi bakımından da azami gayret gösterdik. 2 bin 500 üye ve bunun yanı sıra 1000 yedek üye de bize olan güveni gösterir. Bize üyelerimiz yapabilir diye güvenmişse elbette bunun gereğini yaparız ve en güzel şekilde yapmak içinde gayret göstereceğiz ” diye konuştu.
SEÇİM LİSTESİ TARTIŞMASI: LİSTEYİ VERİRSEM SUÇ İŞLEMİŞ OLURUM
“Seçimle alakalı listeleri aday olan isimlere vermedikleri” yönündeki tartışmalarla ilgili de açıklama yapan Hiçyılmaz, “Listeleri vermemek diye bir şey söz konusu değil. Seçim Bakanlar Kurulu tarafından 6 ay ertelendi. O süreçte biz Ömer Bey'e listeler verdik. Hatta bu dönemde de listeler verdik. Belli bir süre geçiyor askıdan inenler oluyor. 2 yıl süresince borcunu ödemeyen, adresine ulaşılamayan yönetim kurulu ve meclisin alacağı kararla askıya çıkarılır. Oda faaliyetlerinden istifade edememesidir. Bizden askıda ki listeler talep edilince ben kendi bilgime dayanarak listeyi veremeyiz. Askıya çıkış sebeplerinin önemli olduğunu borcundan ve adresine ulaşılamamaktan dolayı askıya çıkmalarını biz üçüncü şahıslara ifşa etmiş oluruz. Ben Odalar Borsalar Birliğine başvurdum. Onlarda kanun maddesince ‘vermeyin' diyor. Ben bu listeyi vermiş olursam suç işlemiş olurum. Bel altı vurma diyorum ya gitmişler, savcılığa şikâyet etmişler. Bu bel altı vurmak değil mi? Ya sana şunu anlatıyorum, anlasana kardeşim. Şikayet ederken de ne FETÖ'cülüğümüzü koyuyorsun, ne bir şeyimizi koyuyorsun”
2013'TE “CEMAATİN ADAYIYIM” TARTIŞMASI!
2013 yılında adaylığı sürecinde “Ben cemaatin adayıyım” yönünde bir ifade kullandığına yönelik iddia ve tartışmalarla ilgili yöneltilen soruya da cevap veren Hiçyılmaz, şu ifadeleri kullandı: “Öyle bir beyanım yok, algı operasyonuna başladılar o şekilde. 2009 yılında da adaylığım söz konusu olmuştu ya. Orada ki adaylığımda ki mağduriyetimden kaynaklı 2013 yılında da aday gösterildiğimi söylemek için söyledim. 2012 yılının eylül ayı falandı Rıfat Bey görüşelim dedi. Rifat Hisarcıklıoğlu, ‘Aday olursan iyi olur. 2009'da mağdur edildin şimdi aday olursan iyi olur' dedi. Ben karşı çıktım, önce beni ikna etti. Kayseri'ye geldim. Celal Hasnalçacı ile ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüştüm. Plan çizdik STK'ları ziyaret ettik. Bunların içerisinde GESİAD, TÜMSİAD, HASİYAD, ayrıca vakıflar var. Ama GESİAD yok dedi. Hamdi Kınaş ‘hayır ‘dedi. Sonra Özhaseki 'ye gittik. Biz her sene toplanıyoruz, vekiller gelir orada konuşuruz' dedi. İl Başkanı Ömer Dengiz başkanlığında yapılan toplantıda Mehmet Filiz başkan olsun denilmiş, Özhaseki de buna katılmış diğer vekillerde itiraz etmemiş. En son Elitaş, şura da Fetö'cüler var Sanayi Odası'nda Meclis Başkanı FETÖ'cü, Ticaret Odası'nın Başkanı FETÖ'cü olmayacak zaten 2009da mağdur edilmişti Mahmut Hiçyılmaz olacak' demiş. Buna Yaşar Karayel ağabeyim de katılmış. Bana Elitaş telefon açtı , ‘sen zaten çalışmalarına başlamıştın, sen yoluna devam et' Ben mesajı aldım kendisinden. GESİAD'A vardığımızda yine adaylığımı kabul etmedi. Öğrendik ki kendi adayları farklıymış. Bende siz kendi adayınızla katılın bizde bu taraftan yola çıkıyoruz ve Hilton Oteli'nde basın açıklaması yapacaktım adaylığımı deklare etmek üzere Özhaseki Başkanım aradı. ‘GESİAD'ın desteğini alsan iyi olur' dedi. Ben kendi adaylarıyla çıksınlar dedim, 17-25 Aralık'tan önce. ‘Memduh Boydak gelecek istişare edecekler birkaç gün daha bekle' dedi. Bende tamam dedim. Bana bir telefon geldi, ‘onlar da sizinle birlikte seçime katılacaklar' diye. Buyursun gelsinler dedim, basın açıklamamızı beraber yapalım dedim ve başkan adaylığımı açıklamamı beraber orada yaptık. Şimdi İstanbul'da atladığım bir şey var Rıfat Bey bir taraftan konuşurken Özhaseki Başkan telefonla aradı, aramasına da gönlüm razı olmadı aday olmak istiyorum diye bir pozisyon olmasın diye. Özhaseki Başkan Mehmet Filizin adını telaffuz etti . Rifat Bey bana ‘Mehmet Filiz'i tanıyor musun?' dedi. Bilmiyorum, şahsen dedim oda döndü. Özhaseki ‘ye ‘oda meclis başkanı olsun' dedi. Meclis başkanı ifadesi var ya onlarda bizimle seçime giriyor oldular ya büyüklerimiz tarafından onaylanmış oldu. Mahkemeye yansıdı meclis başkanı olması görüşüldüğü. Beni GESİAD adayı göstermediler. Ben şöyle bir açıklama getiriyorum tek başına çıktıklarında seçilemeyeceklerini anlamış olabilirler. Mahmut Hiçyılmaz ile beraber katılalım diye düşünmüş olabilirler. Kerhen bir destek verme gibi. Necmettin Erbakan'ın bir sözü bu”
“GESİAD'IN KAPISININ ÖNÜNDEN BİLE GEÇMEDİM”
“Ben GESİAD üyesi olmadım hiçbir zaman kapısının önünden bile geçmedim” diyen Hiçyılmaz, “Özhaseki başkanımın iyi niyeti onların da desteğini alırsanız iyi olur niyeti ile ve o tarihlerde de herkesin itibar ettiği bir dernek GESİAD. Üyeleri çok itibar edilen insanlardı. Yönetim kurulu oluşup göreve başladığımdan sonra GESİAD tarafından gelen arkadaşlarımız çok art niyet gösterdiler beni kaçırma noktasında gayret gösterdiler” dedi.
Haber: Cafer ZENGİN