İLK OLABİLMEK..
Çok önemlidir ilk olabilmek.
Bir işletme mi kurdunuz, geleneksel tarzda işe başladığınızda, müşteri beklersiniz ama gelmez.
Zira sizin sattığınız ürünü satan onlarca işletme vardır.
Hatırlayın, bir zamanlar Lahmacun fırtınası esmişti kentte, her caddede 3-5, her sokakta bir lahmacun fırını açılmıştı.
Kaç tane kaldı biliyor musunuz?
Sadece bir firma ayakta kaldı ve üretimini sürdürüyor.
Bir ara boş bulunan her dükkan Çiğ Köfte Satıcısı oluvermişti.
Büyük bölümü kapandı. Kalan işletmeler can çekişiyor.
Buna ekonomide, ‘Arz ve Talep dengesizliği' denir.
Yöneticilikte de önemlidir ilk olabilmek.
Kayseri bu anlamda bir çok konuda ilk olmuştur.
Mesela, Şükrü Karatepe belediye başkanı seçildiğinde yaptığı ilk iş, kentteki parkların etrafında bulunan duvarları kaldırmak olmuştu.
Bu gün ülkenin bir çok kentinde artık Cami Bahçeleri ve Parklar insana açık, çevrelerinde ulaşılmaz duvarlar çitler yok.
Mehmet Özhaseki başlatmıştı ilk Aşevi uygulamasını Kayseri'de.
Sonra sessizce kapattı o ayrı konu.
Bu gün yaşadığımız toplumsal sıkıntı sürecinde, o aşevleri olsaydı kaç hanenin sofrasına sıcak yemek konulabilecekti, hiç düşündünüz mü?
Niyazi Bahçecioğlu yıllar önce kurmuştu BEF'i. Sonra gelenler kapattı. Yıllar sonra yeniden ekmek üretmeye başladı Büyükşehir Belediyesi, Kent Ekmek adıyla.
Mustafa Çelik, başlattığı kültür hamlesi ile adını unutulmazlar listesine yazdırdı.
Artık çocuklarımız, gençlerimiz, Belediyenin kütüphanelerinde her türlü bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyor.
Yani dün de, bugün de imkanları dahilinde ilk olabilenlerin yıldızı parlıyor, diğerleri toplum gözünde nal topluyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi bir çağrı yaptı, can çekişen bakkallar ile durumu iyi olanları buluşturdu. Yüzlerce dar gelirlinin borçları silindi o bakkallardan.
Şimdi bu uygulamayı kendi kentine taşımaya çalışanlar var.
Gaziantep aynı uygulamayı Valilik bünyesinde yürütüyor.
Askıda ekmek uygulamasının da öncüsüdür Kayseri.
Yıllarca fırınlarda sessiz sedasız bir dayanışma örneği yaşandı bu sayede.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de diğer hizmetlerinin yanı sıra yeni bir ilke daha imza attı.
Askıda Fatura..
Kurduğu dijital sisteme insanlar giriyor, bir fatura seçiyor parasını yatırıyor böylece hiç tanımadığı bir insana faturasını ödeyerek iyilik yapmış oluyor.
Ama dedik ya, bana göre toplumun bu anlamdaki kahramanı Mansur Yavaş'tır.
Kurduğu Halk Market ile üreticinin yöresel ürününü tüketiciye ulaştırmaya başladı. Yetmedi, sıkıntıdaki toplum katmanlarını partisine bakmaksızın kucakladı, belediyenin imkanlarını adeta zordaki insanlarla paylaştı.
Hatırlarsınız değil mi, bu yöntemi de ‘Tanzim Satış' adı altında hem de 70'li yılların sonlarında Kayseri Belediyesi yapmış, halkın ucuz ve sağlıklı gıdaya ulaşmasının önünü açmıştı.
Talas ile sınır Melikgazi'de oturuyorum.
Talas Belediyesi'nin bu zor zamanlarda yaptığı çalışmaları izliyorum.
Kriz başladığı günden itibaren Belediye, çalmadık kapı bırakmadı.
Kimine dezenfektan ile, kimine maske ile, kimine imkanlar ölçüsünde aromatik bitki ile, çiftçiye bakliyat tohumu ile evde sıkılanlara kitap ile ulaştı.
Dar gelirlilere iaşe dağıtımı yaptı sessiz sedasız.
Oluşturduğu Ramazan ekibi ile her caddeden, her sokaktan ses ve görüntü verdi, bu sıkıntılı dönemde belediyenin varlığını hatırlattı.
İnsanlar, sıkılmasınlar diye 30 bin kitapla kitapla ulaştı evlerine.
Çocuklara, yaşlarına göre eğitici kitaplar dağıttı.
Temizlik ekipleri adeta seferber, otobüs durakları, caddeler sık sık sabunlu su ile yıkanıyor.
Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Büyükkılıç ise, katıldığı TV Programında, “Bağ kültürü Kayseri'de yaygındır. Sokağa çıkma yasağı günleri öncesi herkes bağına bahçesine gittiği için sıkılmıyorlar. “ diyor.
Sayın Büyükkılıç, Kayseri'de bağı, bahçesi olanları topladığınızda yüzde 3,5'luk bir mutlu azınlık çıkıyor.
Kalan yüzde 96.5'lik nüfus, beton abidelerde ya da iki gözlü tabutçuklarda oturuyor.
Ve umutla bekledim.
Bu pandemi sürecinde Kayseri Büyükşehir'den de bir ilk.
Türkiye'nin konuşacağı, örnek olacak bir ilk.
Olmadı, çıkmadı.
İşte ondan diyorum ben, ”Kayseri'de Ufuk tükendi” diye.
30 yıldır raylı sistem dışında gündemimizde yeni adına hiçbir şey yok.
Siz hiç duydunuz mu, 18 yıldır AKP'li herhangi bir belediyenin eleman almak için sınav düzenlediğini.
Sen, ben, bizim oğlan anlayışı oluşturulan kadrolardan da yenilik, farklılık beklemek saflık olur.
Ankara Halk Ekmeğin Genel Müdürlüğüne getirilen ismi inceleyin.
AKP'den Milletvekili aday adayı olmuş bir isim.
Demek ki neymiş mesele, hizmet edecek insanda liyakat esas olmalıymış.
Son seçimde Millet İttifakı listesinden seçilen 11 Büyükşehir Belediye Başkanı için bir memnuniyet anketi yapılmış.
11 Başkanın 11'i de halk desteğini yüzde 3 ile yüzde 9 oranında artırmış.
11'inin de ortak özelliği ilçe belediye başkanlığından Büyükşehir'e gelmeleri.
Yani Kayseri gibi.
O nedenle ben hala umutluyum.
Bu kriz süresince, Kayseri Büyükşehir'den, ‘Helal be biz bunu düşünmedik' dedirtecek bir ilk adım bekliyorum.
Halk yararına, toplum yararına..
Peki ya siz, bekliyor musunuz?