İlim Hikmet Aile Okulu Konferansı Düzenlendi
Kayseri İlim Hikmet Vakfı tarafından Kayseri Şehir Tiyatrosu'nda Uzman Psikolog Esan Gül'ün katıldığı 'Aile İçi İletişim' konulu bir konferans düzenlendi.
İHV Ali Okulu Ders Halkaları kapsamında bir araya gelen ailelerin katıldığı konferansın açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Osman Gerçek yaptı. İnsanın yeryüzündeki küçük cenneti olan ailenin, insana dünya ve ahret saadetini getireceğini belirten Gerçek, ailenin ilk oluşumundaki ülfet, mehabet ve kararlılık eksenli temennilerin, namazın her tahiyyat oturuşunda Al'i İbrahim ve Al'i Muhammed çizgisinde, onların aileleri örnek alınarak sürekli hatırlatıldığını dile getirdi.
Milletlerin ve devletlerin temelini ailenin oluşturduğunu belirten Osman Gerçek, ailenin son kale olduğunu, bu kalenin yara aldığında milletlerin de yara alacağını belirtti. Ülkemizde ocağı tüten, ışığı yanan 22 milyon hanenin bulunduğunu belirten Gerçek, bunlardan 3,5 milyonunda aile mefhumundan uzak, yalnız yaşayan insanların bulunduğuna dikkat çekti.
İlim Hikmet Vakfı Aile Okulu Komisyonu Başkanı Ramazan Sarı da konuşmasında, on beş günde bir, üçer aylık dönemler şeklinde, bir araya gelerek ev ortamında eğitim yapan, Aile Okulu mensubu ailelere teşekkür ederek, aile kurumunun her geçen gün yıprandığın ve aile bilincini geliştirmek, kardeş olma duygusunu tazelemek, ailelerin birbirleriyle tanışma ve kaynaşmalarını sağlamak amacıyla yola çıktıklarını belirtti. 6'şar kişilik 14 aile grubuyla faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Sarı, iki hafta sonra başlayacak yeni dönemde yaklaşık 22 aile grubuyla faaliyetlerine devam edeceklerini ifade etti.
Klinik Psikoloji alanında ihtisas yapan Uzman Psikolog Esan Gül de konuşmasının başında, zedelenen aile kurumunun 6284 sayılı kanunla düzenlenen uygulamalarla daha da geriye gittiğini, bu düzenlemenin ya kaldırılması gerektiğini veya acilen iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Anne, baba ve çocuklardan oluşan ailenin, bu üç unsurdan herhangi birini merkeze alarak oluşturduğu, anaerkil, ataerkil ve çocuk merkezli aile yapısının her birinin kendi içinde avantaj ve dezavantajlarının bulunduğuna dikkat çekerek, olması gerekenin 'aile merkezli' bir yapı oluşturmak olduğunu ifade etti.
Ailenin inanan insanlar için, aile fertlerinin çekim merkezi olan bir kıblegah, cennet bahçelerinden bir bahçe ve huzurun esas kaynağı olduğunu ifade eden Esan Gül, aile fertlerinin iyiliği, güzelliği, rahmet ve bereketi dışarıda aramak yerine ailede aramaları gerektiğini, aile olarak yapılacak her türlü ortak faaliyetin ailelerin en önemli huzur kaynağı olacağını ifade etti.
Aile içi çatışmaların en önemli nedeninin, 'sen-ben veya seninkiler-benimkiler' rekabeti ile aile veya çocuklarla yeteri kadar ilgilenip, ilgilenmeme konusu olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Esan Gül, aile üyelerinin dışarıdan gelen fısıltılara kulak verdiği ve sen-ben rekabetini 'biz'e dönüştürmedikleri sürece aile içi krizi aşmalarının mümkün olmadığını belirtti.
Cemaatle kılınan namazın, bireysel ibadete nazaran 27 kat sevap olduğunu, Peygamberimizin tüm savaşlarına bile eşlerinden birini mutlaka götürdüğü vurgulayan Gül, aile üyelerinin toplu olarak yaptıkları her türlü faaliyetin de daha önemli ve sevap olduğunu belirterek, mümkün olduğunca bu faaliyetleri artırmaları gerektiğini, aile üyelerinin başkalarını dinlemek yerine birbirine kulak vermeleri gerektiğinin altını çizdi.
İHV Ali Okulu Ders Halkaları kapsamında bir araya gelen ailelerin katıldığı konferansın açılış konuşmasını Vakıf Başkanı Osman Gerçek yaptı. İnsanın yeryüzündeki küçük cenneti olan ailenin, insana dünya ve ahret saadetini getireceğini belirten Gerçek, ailenin ilk oluşumundaki ülfet, mehabet ve kararlılık eksenli temennilerin, namazın her tahiyyat oturuşunda Al'i İbrahim ve Al'i Muhammed çizgisinde, onların aileleri örnek alınarak sürekli hatırlatıldığını dile getirdi.
Milletlerin ve devletlerin temelini ailenin oluşturduğunu belirten Osman Gerçek, ailenin son kale olduğunu, bu kalenin yara aldığında milletlerin de yara alacağını belirtti. Ülkemizde ocağı tüten, ışığı yanan 22 milyon hanenin bulunduğunu belirten Gerçek, bunlardan 3,5 milyonunda aile mefhumundan uzak, yalnız yaşayan insanların bulunduğuna dikkat çekti.
İlim Hikmet Vakfı Aile Okulu Komisyonu Başkanı Ramazan Sarı da konuşmasında, on beş günde bir, üçer aylık dönemler şeklinde, bir araya gelerek ev ortamında eğitim yapan, Aile Okulu mensubu ailelere teşekkür ederek, aile kurumunun her geçen gün yıprandığın ve aile bilincini geliştirmek, kardeş olma duygusunu tazelemek, ailelerin birbirleriyle tanışma ve kaynaşmalarını sağlamak amacıyla yola çıktıklarını belirtti. 6'şar kişilik 14 aile grubuyla faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Sarı, iki hafta sonra başlayacak yeni dönemde yaklaşık 22 aile grubuyla faaliyetlerine devam edeceklerini ifade etti.
Klinik Psikoloji alanında ihtisas yapan Uzman Psikolog Esan Gül de konuşmasının başında, zedelenen aile kurumunun 6284 sayılı kanunla düzenlenen uygulamalarla daha da geriye gittiğini, bu düzenlemenin ya kaldırılması gerektiğini veya acilen iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Anne, baba ve çocuklardan oluşan ailenin, bu üç unsurdan herhangi birini merkeze alarak oluşturduğu, anaerkil, ataerkil ve çocuk merkezli aile yapısının her birinin kendi içinde avantaj ve dezavantajlarının bulunduğuna dikkat çekerek, olması gerekenin 'aile merkezli' bir yapı oluşturmak olduğunu ifade etti.
Ailenin inanan insanlar için, aile fertlerinin çekim merkezi olan bir kıblegah, cennet bahçelerinden bir bahçe ve huzurun esas kaynağı olduğunu ifade eden Esan Gül, aile fertlerinin iyiliği, güzelliği, rahmet ve bereketi dışarıda aramak yerine ailede aramaları gerektiğini, aile olarak yapılacak her türlü ortak faaliyetin ailelerin en önemli huzur kaynağı olacağını ifade etti.
Aile içi çatışmaların en önemli nedeninin, 'sen-ben veya seninkiler-benimkiler' rekabeti ile aile veya çocuklarla yeteri kadar ilgilenip, ilgilenmeme konusu olduğunu ifade eden Uzman Psikolog Esan Gül, aile üyelerinin dışarıdan gelen fısıltılara kulak verdiği ve sen-ben rekabetini 'biz'e dönüştürmedikleri sürece aile içi krizi aşmalarının mümkün olmadığını belirtti.
Cemaatle kılınan namazın, bireysel ibadete nazaran 27 kat sevap olduğunu, Peygamberimizin tüm savaşlarına bile eşlerinden birini mutlaka götürdüğü vurgulayan Gül, aile üyelerinin toplu olarak yaptıkları her türlü faaliyetin de daha önemli ve sevap olduğunu belirterek, mümkün olduğunca bu faaliyetleri artırmaları gerektiğini, aile üyelerinin başkalarını dinlemek yerine birbirine kulak vermeleri gerektiğinin altını çizdi.