Hiperaktivite, çocukta 6 yaş sonrası teşhis edilir
Çocuğunuz gereksiz yere sağa sola koşturup sürekli hareket halindeyse, gereğinden fazla konuşuyorsa, sakin bir şekilde kalamayıp sürekli el ve ayaklarını oynatıyorsa bu belirtiler dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğuna işaret edebilir. Okul çağına gelmiş çocuklarda sık görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, zamanla velileri ve öğretmenleri de stres altında bıraktığı için sosyal bir sorun haline gelebiliyor. Yaramaz olduğu düşünülen bu tip çocuklar için vakit kaybetmeden uzman yardımı alınması gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi Psikiyatri Bölümü'nden Uz. Dr. Şaban Karayağız, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu hakkında bilgi verdi.
Hiperaktivite ve aşırı hareketlilik doğru orantılı
İlkokul çağına gelmiş çocuklar ile ortaokul ve liseye geçiş döneminde, velilerin ve öğretmenlerin, ‘derste sakin kalamıyor ve dikkatini toplayarak derslere odaklanamıyor' şeklindeki söylemleri çocukta aslında dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin belirtisi olabilir. Bu tip çocuklar toplumda ‘yaramaz, tembel ve haşarı' olarak nitelenirken, asıl problem genellikle gözden kaçmaktadır. Hiperaktif çocukların yaşıtları ile karşılaştırıldığında aşırı hareketliliği hemen fark edilebilir. Eğitim hayatına yansıyacak bu sorunun daha da karmaşık bir hal almaması için uzman yardımı gerekir.
Erkeklerde görülme sıklığı daha yüksek
Erkek çocuklarda yaygınlığı 2-3 kat daha fazla olan hiperaktivite sorununun oluşmasında; biyolojik, psikolojik, genetik ve sosyal etkenlerin katkısı olduğu düşünülmektedir. Anne karnında bebeğin aşırı hareketli olması, doğum sonrası gözlenen hareketlilik ve uyku düzeninde in bozuk olması gibi belirtiler nedeniyle bu sorunun erken yaşta başladığı düşünülmektedir.
Doğru teşhis için yaş önemli
Çocuğun sosyal etkileşimini ve akademik başarısı etkileyen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu önemli bir rahatsızlıktır. Bu sorunun teşhisi ise psikiyatrik değerlendirme, ölçüm araçları ile aileden ve öğretmenden alınan bilgilerin ışığında konulmalıdır. 4 yaşından önce çocuğun hareketleri ve mizacı sık değiştiği için sıklıkla hastalık okul çağında teşhis edilir. Bu nedenle hiperaktivite tanısı konulabilmesi için çocuğun 6 yaş ve üzerinde olması, mevcut belirtilerin 6 aydan uzun süre görülmesi gerekir.
Doğru tedavi ile yaşama kazandırılabilir
Okul çağındaki çocukların ortalama %5'inde görülen dikkat eksikliği ve hiperaktivite doğru bir şekilde tedavi edildiğinde, çocukta olumlu değişimler ve topluma adapte olması yönündeki davranış şekilleri kendini göstermektedir. Sorunun sosyal ve akademik bir boyuta ulaşmaması, hiperaktif çocukların davranışlarının anne, baba ve diğer aile fertleri üzerinde stres yükü oluşturmaması, okul ve arkadaş ilişkilerindeki sorunlar yaşanmaması ve tüm bunların bir bütün olarak çocuğun, hayatları boyunca başarısızlıklarla karşılaşmaması için etkili bir tedavi gereklidir.
Bu süreçte öncelikle ilaçlar, davranışçı yaklaşım, aile ve oyun terapileri ile destekleyici cihazlı tedaviler kullanılmaktadır.
Bu belirtilerden bazıları varsa dikkat:
Hiperaktif çocuklarda; dikkat, hareketlilik ve dürtüsellik olmak üzere 3 alanda belirtiler ortaya çıkar. Dikkat eksikliğinin ön planda olduğu tip, hiperaktivite ve dürtüselliğin ön planda olduğu tip ve her ikisinin karışık olarak bulunduğu tip olmak üzere 3 farklı görülme şekli vardır.
Aşağıdaki belirtiler sorunun teşhisi için önemlidir:
Dikkat söz konusu olduğunda belli bir işe ve oyuna kendini veremez, çok sık hata yapar, işleri yarım bırakır ve kendisiyle konuşulurken dinlemiyormuş gibi görünür.
Ev ödevi ve ders içi etkinlikleri yapma konusunda dirençlidir.
Eşyaları sürekli olarak kaybeder. Günlük etkinliklerde ise en önemli belirti unutkanlıktır.
Aşırı derecede hareketlidir. Oturdukları yerde elleri ve ayakları sürekli hareket eder. Belli bir alanda uzun süreli oturamaz. Eşyaların üzerine çıkıp, sağa sola koşturur. Bitmek bilmeyen bir enerjileri olduğu düşünülür. Çok konuşur, sakin bir şekilde oyun bile oynayamaz.
Sorulan soru daha bitmeden yanıt verir. Başkaları konuşurken araya girer, sırasını beklemede sabırsızdır. Oyun oynarken de araya girerek, sonuçlarını düşünmeden eyleme geçer.
Bazı durumlarda dürtüsellik ön planda olabilir. Kardeşe karşı uygulanan şiddet, anne babaya karşı direnç, akran oyunlarında uyumsuzluk ve öfkeye meyil, bağımlılık yapıcı maddelere eğilim, sonu düşünülmeden yapılan tehlikeli eylemler dürtüselliğin belirtileri içerisinde olabilir.