Halaçoğlu'dan 'Abidik gubidik' tepkisi: Kediler o trafoya giremeyecek

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, partisinin seçime katılma şartlarını Yargıtay kararı il yerine getirdiğini ancak, bu karardan sonra abidik gubidik başladığını savundu. “ YSK'da oylanması gerekmeyen bir şeyi oylamaya sunmak zaten abidik gubidikin başlangıcıdır” diyen Halaçoğlu, “ Ertesi gün sabah biz düşündük ki bunlar bir abidik gubidik çeviriyor, dolayısıyla, bunun önüne geçtik” dedi. Seçimde sandıklara sahip çıkacaklarınıda ifade eden Halaçoğlu, “Kediler o trafoya giremeyecek” ifadelerini de kullandı.

İYİ Parti Kayseri Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, partisi adına Meclis'te söz aldı. Siyasetteki “abidik gubidik” tartışmalarına değinen Halaçoğlu, İYİ Parti'nin seçime girmesini engellemek için “abidik gubidik” işler yapıldığını savundu. İYİ Parti'nin Yargıtay'ın verdiği karar ile seçime girebilmek hakkı elde ettiğini ancak Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) bu konunun oylamaya sunulmasına tepki gösteren Halaçoğlu, “Öncelikle Cumhurbaşkanına teşekkür ediyorum. Seçimi 24 Hazirana aldığı için; çünkü, bir an önce kendilerinden kurtulma yolu açması sebebiyle bu teşekkürde bulunuyorum.Şimdi, ‘abidik gubidik' diyorlar. Aslında şöyle düşünün, biz parti olarak bütün şartları yerine getirdik ve doğrudan doğruya Yargıtay'a da başvuruda bulunduk; Yargıtay bizim başvurularımızı kabul etti. Büyük kongremizi yaptık; ardından, 67 il ve onların ilçelerinde teşkilatlandık ve bunu da Yargıtay'a bildirdik ve Yargıtay kendi sitesinde, katılabileceğimize de kanaat getirmiş olmalı ki, onay verdi. Şimdi, geçen cuma günü Yargıtay, Seçim Kuruluna saat beşte, bizim İYİ Parti olarak seçime katılacağımızı resmen bildirdi. İşte, abidik gubidik ondan sonra başladı. Çünkü verilen bu yazı, Cumhuriyet Başsavcılığının verdiği yazı seçim kurulunda oylamaya sunuldu. Yani, ‘Gerekçeleri yerine getirmiştir, şartları yerine getirmiştir' demesine rağmen oylamaya sundular cumartesi günü. 5'e 5 ortada kaldı. Sunulması bile gerekmeyen bir yazıyı oylamaya sundu. Ardından, pazartesi günü saat 14.00'te toplanmak üzere karar aldı çünkü bir üye, hasta olduğu için gelememişti. Şimdi, düşünün ki oylanması gerekemeyen bir şeyi oylamaya sunmak zaten abidik gubidikin başlangıcıdır, birincisi. İkincisi, ertesi gün sabah biz düşündük ki bunlar bir abidik gubidik çeviriyor. Dolayısıyla, bunun önüne geçme adına adım atıldı. Ondan sonra, pazar günü sağ olsun, Cumhuriyet Halk Partisi demokrasi adına 15 milletvekili vermek suretiyle İYİ Parti'nin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde grup kurmasına imkân tanıdı ve Seçim Kurulu pazartesi günü yapacağı toplantıyı nedense pazar günü birdenbire yapmaya karar verdi ve bakın, bu defa oyladığı, bir gün önce oyladığı 5-5 kalan olayı da dâhil ederek, ‘Yargıtay'da bütün haklarını yerine getirmiştir ve grup kurmuştur.' diye her iki meseleyi de gündeme getirerek seçime gireceğimize karar verdi. İşte, abidik gubidik budur. Nitekim, Cumhurbaşkanı da daha sonra ‘Efendim, cumartesi günü bunu Yüksek Seçim Kurulu halletseydi bu işler olmayacaktı' dedi.

“CUMHURBAŞKANLARI ADAYLARI BU PARAYI ÖDEYECEK Mİ”

Meclis'te “Seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkında kanun ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifi” üzerinde de konuşan Halaçoğlu, Cumhurbaşkanı seçilme şartları konusunda belirsizliklerin olduğunu savundu. Halaçoğlu, “Bir kişi cumhurbaşkanı iken tam seçime iki ay kala Meclisi feshettiyse veya Meclis kendini feshettiyse üçüncü kez cumhurbaşkanı olabiliyor mu kişi? Evet, olabiliyor. İşte, başladı saçmalık. Sonra, ‘Dördüncü kez olamaz' demiyor. Üçüncü kezin sonunda yine aynı şekilde bir seçim kararı verilirse tartışmalar başlayacak. İkincisi, 100 bin imzayla cumhurbaşkanı adayı gösterilecek kişi, ‘En yüksek derecedeki Devlet memuruna mali haklar kapsamında yapılmakta olan her türlü ödemelerin bir aylık brüt tutarının on katının ilgili maliye veznesine emaneten yatırıldığına dair makbuzla Yüksek Seçim Kuruluna bizzat başvurur.' diyor. Peki, bana söyler misiniz, partiler tarafından gösterilen diğer cumhurbaşkanları adayları bu parayı ödeyecek mi? Ödemeyecek. Peki, bu haksızlığı kim ortaya koyuyor? Yani 'Hiç kimse aday olamasın mı deniyor? Bir defa, buradaki adaletsizlik ayrı bir mesele, bir de hâlihazırdaki Cumhurbaşkanının devlet imkânlarından faydalanamayacağı ifadesi yok. Tüm imkânlardan faydalanacak ama 100 bin imzayla aday gösterilen kişi faydalanamayacak.

“KATAKULLİ OLACAK BİR SİSTEM GETİRİYORSUNUZ”

Cumhurbaşkanının, HSK'nın 13 üyesinden 6'sını atayacağını ve Yargının da yapılan değişikliklerle bağımsız olmasının mümkün olmayacağını iddia eden Halaçoğlu, “Hangi akılla alay ediyorsunuz Allah aşkına? Hani, ‘Efendim, denetlenecek bir sistem getiriyoruz.' diyorsunuz, aslında denetlenemeyecek veya oyun oynanacak, katakulli olacak bir sistem getiriyorsunuz. Yasamanın, yürütmenin ve yargının aynı elde toplandığı rejimler eninde sonunda diktatörlükle sonuçlanır. Dolayısıyla ortaya konulan ucube gerçekten içler acısı bir konu” diye konuştu.

“MÜHÜRSÜZ OY PUSULASI SUÇTUR”

Oy pusulalarına mühür konmamasının da düşündürücü bir durum olduğunu kaydeden Halaçoğlu, şöyle konuştu: “İki ay sonra, altmış gün sonra seçim var. Peki, kardeşim, madem dürüstsünüz, oy pusulalarına mühür konmasını neden istemediniz? Yahu, kendi kendinizi bir defa rahatlatırdınız kendinize güveniyorsanız, sahtekârlık yapılmazsın istiyorsanız. Niye peki konmasını istemediniz? Çünkü Anayasa oylamasındaki mühürsüz oy pusulalarını, kanuna rağmen ne diyor kanun ‘Mühürsüz oy pusulaları geçersizdir' hükmüne rağmen, Yüksek Seçim Kurulu kendini yasama organının üstüne koyarak geçerli saydı. Bu bir suçtur, yarın bunun hesabı sorulur ama burada siz bunu meşrulaştırmak adına böyle bir madde koyuyorsunuz. Mühürlü olsa ne olur? Cebimden 5 lira para çıkarıyorum. Bunun filigranı var ama başka şeyler de var. Şurada gizli bir ip var, orada da yazı yazar ‘Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası' diye. İçeride görünmez birtakım resimler var. Niye bunlar yapıldı? O zaman koymayın bunları, koymayın, herkes geçerli olarak bassın bunları. Böyle saçma şey olur mu? Niye korkuyorsunuz veya ne yapmak istiyorsunuz?”

“O SANDIKLARIN TEPESİNDE SABAHTAN AKŞAMA KADAR DURACAĞIZ”

Seçimde sandıklara sahip çıkacaklarını ifade eden Halaçoğlu, “Kediler o trafoya giremeyecek” ifadelerini kullandı. Halaçoğlu, “Sokak, mahalle, aynı apartman; niye bunları karıştırdınız kardeşim, farklı sandıklara gönderiyorsunuz? Herkes izlesin kendini oradan, daha rahat kontrol edebilir, var mı ismim orada, yok mu ismim, bunlar daha kolay olabilir. Niye bunlardan vazgeçtiniz? Ne yapmak istiyorsunuz? Niye bu yollara başvuruyorsunuz? Ama işte, şundan dolayı yaptığınızı düşünüyorum: Katakulli diyoruz ya. O sandıkların tepesinde sabahtan akşama kadar, akşamdan sabaha kadar duracağız ve hiçbir zaman da kediler o trafoya giremeyecek. Kediler o trafoya giremeyecek. Kendi kendinize aslında kamuoyunda şaibeli bir hâle getiriyorsunuz. İstediğiniz kadar ittifak edin, bizi hiç ilgilendirmez. İttifakı üst üste iki kere de noterden tasdik ettirin istiyorsanız, bizi hiç ilgilendirmiyor. Kiminle ittifak kurarsanız kurun, o bizi hiç ilgilendirmiyor. Bundan da çekincemiz yok ama bizi engellemeye çalışıyorsunuz” dedi.

“15 MİLLETVEKİLİ DEMOKRASİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR”

OHAL şartlarında seçim yapmanın da sağlıklı olmadığını anlatan İYİ Parti Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, İYİ Parti'ye geçen CHP'li vekillere de teşekkür ederek, “Milletvekilleri kiralık falan değil, milletvekilleri Türkiye'de demokrasinin yerleşmesi için mücadele etmiş ve gönüllü olarak bu işe girmiş insanlar. Dolayısıyla, Türkiye'de demokrasi, insan hakları, parlamenter demokratik hukuk devleti sistemi yeniden gelecektir 24 Hazirandan sonra. Bunu hiç kimse aklından çıkarmasın, tek adam rejimi de sona erecektir. Bu millet artık her şeyi gördü. On altı yıldır iktidarsınız, on altı yıldır 'Ne istediniz de vermedik?' dedikleriniz bugün sizin düşmanınız hüviyetinde. On altı yıldır neyi istediniz de yapmadınız, hangi kanunu çıkarmak istediniz de çıkarmadınız? Hiçbir tanesini. Her şeyi çıkardınız ama herkes sizi aldattı.” diye konuştu.

Haber Merkezi