'HALA BİR TEK BAKAN, BİR TEK YETKİLİ İSTİFA ETMEDİ'
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, Ankara'da gerçekleştirilen bombalı saldırıya tepki gösterdi. KESK Dönem Sözcüsü ve aynı zamanda Eğitim Sen Şube Başkanı Ulaş Apaydın, “AKP'nin savaş ve mezhepçiliğe dayalı dış politikaları ve iktidar hesapları nedeniyle ülkemiz kan gölüne döndü.” dedi.
Eğitim Sen önünde bir araya gelen KESK üyelerine bazı STK'lar ile siyasi parti temsilcileri ve vatandaş da destek verdi. Kalabalık adına basın açıklamasını KESK Dönem Sözcüsü Ulaş Apaydın yaptı. “17 Şubat'ta Ankara'da gerçekleşen saldırıyı ve katliamı şiddetle protesto ediyor kınıyor ve lanetliyoruz. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz.” diyen Apaydın, hükümetin politikalarını eleştirdi. Apaydın, “AKP'nin savaş ve mezhepçiliğe dayalı dış politikaları ve iktidar hesapları nedeniyle ülkemiz kan gölüne döndü. Suruç, Diyarbakır, Adana, 10 Ekim ve 17 Şubat Ankara bombalamaları ve katliamları adeta birbirini takip eden, birbirini besleyen, aynı amaca hizmet eden nitelikte saldırılardır. Her ne hikmetse hepsi hakkında hızla gizlilik kararları alındı, basına haber yasağı kondu ve tıpkı saldırılar gibi dosyaları da karanlıkta bırakıldı. Sivil siyasetçilerin, sendika yöneticileri ve üyelerinin, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin attığı her adımı, sarf ettiği her sözcüğü, gittiği her yeri takip eden devlet burnunun dibindeki cephanelikleri, canlı bombacıları, patlamaya hazır araçları göremiyor, engellemiyor. Katliamları kınayan, protesto edenler için ise hızla soruşturmalar açılıyor, cezalar veriliyor. Yüzlerce insanımızı kaybettik, hala bir tek Bakan, bir tek yetkili istifa etmedi. Hükümet hala bir güvenlik zaafiyeti olmadığını iddia edebiliyor. Cumhuriyet tarihi bu kadar yüzsüz, bu kadar pervasız bir Hükümet görmedi.” şeklinde konuştu.
“ÜLKENİN KURUCU İLKELERİNDEN OLAN ‘YURTTA BARIŞ,
DÜNYADA BARIŞ' DİYENLERİ NEDEN ‘HAİN' İLAN ETTİNİZ?”
Hükümetin, Ortadoğu'da yaşanan savaşlara taraf olmaması gerektiğini ifade eden Apaydın, şunları söyledi: “Daha yakın zamanda Barış, Emek ve Demokrasi mitingi katliamla engellenmiş, 101 canını kaybetmiş bir Konfederasyonlar olarak yaşamını yitirenlerin yakınlarının acılarını derinden hissediyor, yaralıların durumunu çok iyi anlıyoruz. Amacımız ne acıları yarıştırmak ne de Hükümeti eleştirmek için fırsata dönüştürmektir. Bunu vicdansızlık, ahlaksızlık ve siyasi ilkesizlik olarak görürüz. Ancak Hükümetin hala da göz göre göre katliam zeminini devam ettirmesine, aynı politikalarda ısrar etmesine, acılar üzerinden toplumsal kutuplaşma ve nefret duyguları yaratmasına göz yumamayız. Çünkü giden, yiten bizleriz. Artık yeter demek zorundayız. Ve şu soruları sormak zorundayız.
‘İstikrar' vaadi ile yönetime gelen bir iktidarın, ‘istikrar' adına attığı her adımın Türkiye'yi daha da istikrarsızlaştırdığını sorgulamak zorundayız. Tekrar tekrar aynı filmi izlemek, aynı acılarla karşı karşıya kalmak istemiyorsak, tekrar tekrar sormalıyız. Ortadoğu'daki savaşlara neden taraf oldunuz? Neden ‘komşularla sıfır sorun' politikasından vazgeçip, böylesi bir eylemi düzenleme olasılığından bahsedilen çok sayıda “düşman” edinecek bir politikaya döndünüz? Bu ülkenin kurucu ilkelerinden olan ‘yurtta barış, dünyada barış' diyenleri neden ‘hain' ilan ettiniz? Ankara'da devletin en önemli kurumlarının vurulabilmesi göstermektedir ki , bu soruları sormadığımız müddetçe bu ülkede hiç birimizin can güvenliği yoktur. Saldırıyı bir kez daha lanetliyor, kana ve gözyaşına doyan bu topraklarda acıların artık son bulmasını diliyoruz.”
Haber: Güler Ruhsar AKTAŞ