'GÜNÜ KURTARMAK ADINA SESSİZ KALANLAR, HESAP GÜNÜ NASIL KURTULACAKSINIZ?'
Baro Başkanı Fevzi Konaç, ülke gündeminde son yaşanan olaylarla ilgili olarakyaptığı açıklamada, “Günü kurtarmak adına susup sessiz kalanlar, söylememiz gerekirken, söylemediklerimizden yapmamız gerekirken, yapmadıklarımızdan bir gün hesaba çekilmek korkutmuyor mu? Hadi bu günü kurtardık ancak ya asıl hesap günü nasıl kurtulacağız?” dedi.
Kayseri Baro Başkanı Fevzi Konaç, ilginç tespitleri ve yorumları ile dikkat çekiyor. Sık sık gündeme ilişkin düşüncelerini takipçileri ile paylaşan Konaç, sosyal medya üzerinden yine düşündüren ifadeler kullandı.”Günü birlik hesaplar” başlığı ile yazı kaleme alan Konaç, anlık menfaatlerin kölesi olmaya aday bir toplum yapısının ortaya çıktığını belirterek, bu yöndeki endişesini dile getirdi.
“GÜZEL OLANI ALKIŞLAMAKTA Kİ CESARETİMİZ,
KÖTÜ OLANA DUR DERKEN NEDEN CILIZ”
Konaç, şunları söyledi: “Anlık menfaatlerin kölesi olmaya aday bir toplum olmaya doğru hızla koşmaya çalışan ve bu toplumun içindeki bireyler olarak bunu yaparken, kime zarar verdiğini, neyi kaybettiğini hesaba katmayan insanlar olmaya başladık. ‘Uydum kalabalığa' rahatlığını yaşamayı, ‘durun kalabalıklar bu yol çıkmaz sokak' haykırışının riskine tercih eder olduk. Çoğunluğa yakın olmanın dayanılmaz hafifliği, tüm benliğimizi neredeyse işgal etti. Doğru olanı gördüğü ve hissettiği halde, kimi rahatsız ederim ve ne zarar görürüm hesabı, zehirli bir sarmaşık gibi sardı tüm ruhumuzu. Güzel olanı alkışlamakta ki yüreğimiz, cesaretimiz, kötü olana dur derken neden cılız ve sessiz. Asıl olan dostu iyi ve güzele sevk etmek değil midir? Yanlıştan alıkoymak adına bazen onu silkelemek gerekmez mi? Nedir bu halimiz? Meramım asla her şeye muhalif olmak değil ama bu kadar sorgulamaktan uzak olmayı da içime sindiremiyorum doğrusu. Düşünmez misiniz, emri ilahi ortada iken, bu mesajın gereğini genel başkanımıza, hocamıza, şeyhimize, liderimize, bir bilenimize bıraktığımız günden beri, rüzgarların önünde savrulan kuru yapraklar misali ne yaptığımız, nerede durduğumuz belli değil. Bağışlayın ama güdülen toplum her zaman bu hedefte olanların işine gelir ve bu halimizle bu halin devamından istifade edenlerin ekmeklerine yağ sürmüyor muyuz? Günü kurtarmak adına susup, sessiz kalanlar ‘söylememiz gerekirken söylemediklerimizden, yapmamız gerekirken yapmadıklarımızdan bir gün hesaba çekilmek, korkutmuyor mu, bizleri, sizleri? Hadi bu günü kurtardık ancak ya asıl hesap günü nasıl kurtulacağız? Endişelenmiyor musunuz?”