GÜL'E HAKSIZLIK YAPANA ADAMA KAYSERİ DESTEK Mİ VERECEK?

TAKİP ET >>

Kayserililerle bayramlaşan MHP Lideri Devlet Bahçeli yaptığı konuşmada Başbakan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üzerinden yüklendi. Bahçeli, “Abdullah Gül'e haksızlık yapan, nefis hatırlatması yanlışına düşen, adını doğru dürüst anmayan, siyasi planlamada yok sayan bir adama Kayseri destek verecek midir?” diye sordu.

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi, dün Kayseri'de yaklaşık 200 kişilik grup tarafından karşılandı.

MHP Lideri Bahçeli'yi Kayseri'ye gelişinde, Kayseri-Ankara karayolundaki Zabıta noktasında MHP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Mustafa Eraslan, partinin İl Başkanı Mete Eke, il ve ilçe yönetim kurulu üyeleri, belediye başkanları ve vatandaşlar tarafından karşılandı.

Bahçeli, kendisini karşılamaya gelenlerle tek tek tokalaşarak, el öptürdü. Yaklaşık 200 kişi ile tokalaşan Bahçeli'nin elini öpebilmek için partiler adeta birbirleri ile yarıştı. 13:30 sularında kente giriş yapan MHP Lideri karşılamanın ardından Kadir Has Kongre Merkezi'nde partisinin Kayseri İl teşkilatınca düzenlenen bayramlaşma programına katılmak için Kadir Has Kongre Merkezi'ne hareket etti ve burada vatandaşlara seslendi.

“ İSRAİL YÖNETİMİ 25 GÜNDÜR GAZZE'YE CEHENNEM AZABI YAŞATMAKTADIR”

Bahçeli, “Ne acıdır ki, insanlık vicdanı küçücük yavruların şiddete kurban gitmesine gözü kapalıdır. Kundaktaki bebeklerin ölümüne seyircidir. İnsan hakları örgütleri, küresel adalet, uluslararası toplum ölen ve öldürülen Türk ve Müslüman olunca acınacak halde duyarsızdır. Maalesef İsrail oruç demeden, bayram demeden Gazze saldırısını sürdürmektedir. İsrail yönetimi 25 gündür Gazze'ye cehennem azabı yaşatmaktadır. İsrail; bayramın üçüncü gününde, yani dün, bir okulu hedef almış ve yine kan dökmüştür. Gerek Türkmeneli'nde gerekse de Gazze'de ölümler otomatiğe bağlanmıştır. İsrail insan canı almakla kalmamış; hukuk cinayetleri de işlemiştir” dedi.

“İSRAİL SALDIRIYOR AMA AKP ETKİSİZ”

İsrail, Gazze'ye ölüm saçarken, vicdan, insanlık, hoşgörü, merhamet yerlerde sürünürken AKP hükümetinin etkisiz kaldığını belirten Bahçeli, şunları söyledi: “Aday Erdoğan Gazze çığlığı atarken, Gazze sömürüsü yaparken; kanı durduracak, saldırıları engelleyecek tesirli adımlardan uzaktır. Gazze'li masumlar ölürken, Erdoğan geri istenen Yahudi Cesaret Madalyası'nı iade edecek dirayeti henüz gösterememiştir. Bu arada Türkiye'nin Vashington Büyükelçisi, aday Erdoğan adına Amerikan Yahudi Kongresi'ne mektup yazmış, 2004 yılında alınan ödülü iade etmekten ‘memnuniyet duyacağız' açıklaması yapmıştır. Aday Erdoğan madem ödülü geri vermeye hazır olduğunu elçisi kanalıyla açıklamıştır, o halde sözünü, vaadini hemen somut olarak yerine getirmelidir. Hatırlarsanız bayramın ilk günü Erdoğan'a, Ankara'dan bir çağrı da bulunmuş ve 10 yıl önce aldığı cesaret ödülünü yüzsüzce, onursuzca taşımaktansa derhal iade etmesini istemiştim. Bugün de aynı sözümü daha güçlü bir şekilde tekrarlıyorum. Aday Erdoğan boynunda taşıdığı kanlı ödülü derhal çıkarmalı ve sahiplerine göndermelidir. Durmamalı, gecikmemeli, korkmamalıdır. Hatta bununla da yetinmemeli, BOP Eşbaşkanlığının lekesini üzerinden temizlemeli, Müslüman katillerine sesini yükseltmelidir. Erdoğan Türk milletinden özür dilemelidir.”

ERDOĞAN TÜRKMENELİNE TAŞKALPLİ KESİLDİ

“Erdoğan Patani'ye üzülmüş, Myanmar'e sızlanmış, Somali'ye ağlamış; fakat Türkmeneli'ne karşı taş kalpli kesilmiştir.” Diyen Bahçeli, sözlerine şöyle devam etti:

“Aday Erdoğan; bayramın ilk günü, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nca Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen bayramlaşma töreninde duyan herkesi pes dedirtecek açıklamalarda bulunmuştur. Bu zihniyet şöyle demiştir: “İddialı konuşuyorum, Cumhuriyet tarihinde Türkiye dışındaki Türkmen kardeşlerinin yanında bizim gibi var olan bir hükümet olmamıştır.” Erdoğan ispatını ispatla mükelleftir. Bugüne kadar Türkmenlerin hayrına ne yapmış, hangi ihtiyaçlarını gidermiştir? Eğer Erdoğan; Kerkük'ü peşmergenin ele geçirmesini, Musul'un IŞİD tarafından işgalini kast ediyorsa, doğrudur, bu alçaklıklara hakikaten de çok emeği geçmiştir. Türkmenler ölüyorken, IŞİD'e göz yuman, Musul'daki diplomatik misyonumuza saldırıyı sineye çeken aday Erdoğan'dır. Erdoğan yalanı bırakmalı, gerçekleri konuşmalıdır. Yol için cami yıkmaktan bahseden, Kabataş'ta başörtülü bir hanımefendiye saldırdılar iftirasından aylarca medet uman bir adama Kayseri'nin inanması mümkün değildir. Erdoğan aziz milletimizle yollarını çatallaştırmış, Türkiye'nin bekasıyla, milli ufkuyla ters düşmüştür. Çünkü Erdoğan milletin adamı olarak değil; PKK'nın, bölücülerin, Siyonizmin, batı hesaplarının, soyguncuların, rüşvetçilerin, açılım, yıkım ve çözüm lobisinin 17-25 numaralı adamı olarak öne çıkmıştır. Şimdi siz değerli Kayserili vatandaşlarıma soruyorum; böyle birisinden Cumhurbaşkanı olur mu?”

“ERDOĞAN GÜL'E VEFASIZLIK YAPMIŞTIR”

Bahçeli, Kayseri konuşmasında Erdoğan'a, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül üzerinden de yüklendi. Bahçeli, “Kayseri'nin hemşerisi Cumhurbaşkanımız Sayın Abdullah Gül'e haksızlık yapan, nefis hatırlatması yanlışına düşen, adını doğru dürüst anmayan, siyasi planlamada yok sayan bir adama Kayseri destek verecek midir? Sayın Gül'ü vesayetçi imasıyla zan altında bırakması; koşmayan terlemeyen, yetkilerini kullanmayan bir Cumhurbaşkanı olarak göstermesi vefasızlık sayılmayacak mıdır?” dedi.

“PKK MEMURU GİBİ HAREKET EDİYOR”

Erdoğan tarihi bir gaflet ve hatanın içinde olduğunu belirten Bahçeli, “Türkiye'yi 12 yılda mahvetmiştir. PKK'yla pazarlıklar yapmış, İmralı canisiyle masaya oturmuş, elinden tutmuştur. Bölücülük Erdoğan'la prim kazanmış, aşama aşama ilerlemiştir. PKK'nın dayatmaları TBMM'ye kadar gelmiş, burada görüşülmüş ve kanunlaştırılmıştır. Aday Erdoğan PKK memuru gibi hareket etmiş, bölücülüğün resmileşmesi için insanüstü bir çaba harcamıştır” şeklinde konuştu.

Bahçeli, “Erdoğan demokratik açılıma ilave olarak; sözde çözüm süreciyle birlikte terör örgütünün kuyruğuna takılmış, Kandil ve İmralı arasında siyasi bir köprü kurmuştur. Canibaşı, AKP'nin şifrelerini ele geçirmiş, Erdoğan'ın iradesine hükmetmiştir. Paralel ezberiyle dünkü dost ve işbirliği yaptığı kesimleri hedef alan Erdoğan, gerçek paralel devlete yol vermiş, ön açmış; özerklik, federasyon, konfederasyon ve Kürdistan ümitlerini diriltmiştir. Bitmiş, tükenmiş ve kadavraya dönmüş bölücübaşı siyasi muhatap hale getirilmiştir. 2002'de sıfırlayan terör, bugün derlenmiş, toplanmış, toparlanmış ve hain amaçlarına ulaşma sınırına gelmiştir. Aday Erdoğan süreç ihanetinde şehit haberlerinin gelmeyeceğini, anaların ağlamayacağını söylüyordu. Terörün bittiğini, kanın durduğunu, silahların sustuğunu ifade ediyordu. Barış iklimin hakim olduğunu, Cudi Dağı'ndan çiçekler toplanacağını, Ağrı'da piknik yapılacağını, Fırat ve Dicle'nin sularından serinleneceğini ileri sürüyordu. Erdoğan'a kansaydık PKK'lılar sınır dışına çıkmıştı. Erdoğan'a aldansaydık terör sona ermişti. Ama kazın ayağı hiç de böyle değildir. Aday Erdoğan'a Kayseri'den soruyorum; hani analar ağlamayacaktı? Hani terör bitmiş, ülkemize huzur gelmişti? Hani her şey güzel olacak, hani silahlar susacaktı? Bu üç Mehmedimizin ağlayan analarını kim duyacak, feryat figanlarını kim işitecektir? PKK anaları ağlatmış; Erdoğan PKK'yı savunmuştur.”

“ÇANKAYA'YA ÇIKAMAYACAK”

Konuşmasında vatandaşlara seslenen Bahçeli, “Sorarım sizlere, bu adam nasıl Cumhurbaşkanı olacaktır? Bu adam Türk milletinin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin birliğini nasıl temsil edecektir? Aziz milletimiz, Kayserili vatandaşlarım, AKP'ye oy vermiş değerli kardeşlerim siyasi cellat Erdoğan'a nasıl tahammül edecektir? Olmaz, olamaz, olmayacaktır ve Erdoğan Çankaya'ya çıkamayacaktır” dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı Ekmelleddin İhsanoğlu'nun bu toprakların evladı olmamakla suçladığını dile getiren Bahçeli, şöyle devam etti: “Aday Erdoğan Eskişehir'de; altını çiziyorum, Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Prof.Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu'nun, bu toprakların evladı olmadığını söyleyerek şöyle konuşmuştur:“Kahire'de doğmuş, 30 yaşında Türkiye'ye gelmiş. Kimi aldatıyorsunuz? Bu toprakların evladı biziz, burada doğduk, burada büyüdük, burada çalışıyoruz.'Bu mantığa göre Selanik'te doğan devletimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal bu toprakların evladı değildir. Bu sakat anlayışa göre Lefkoşe'de doğmuş partimizin kurucu Genel Başkanı ve Kayseri'nin iftiharı merhum Başbuğumuz Türkeş Bey bu toprakların evladı değildir.Bu çirkin zihniyete göre, başka ülkelerde doğup da Kayseri'ye gelen kardeşlerimiz bu toprakların evladı olarak görülmeyecektir. Halen yürüttüğü Belediye Başkanlığından önce, TBMM'de görev yapan meşhur bir bölücünün; “Kafkaslardan, Boşnaklardan gelenler, siz bu ülkenin sahipleri değilsiniz, haddinizi bileceksiniz” sözü Erdoğan'ın üslubuyla tıpa tıp aynıdır. Biz Erdoğan'ı PKK'nın adamı diye tanımlarken boş konuşmadık. AKP-HDP-PKK ittifakı var derken temelsiz iddiada bulunmadık. HDP'nin, BDP'nin, PKK'nın üyesi nasıl düşünüyorsa Erdoğan'da aynısıdır. Dünümüzde, bugünümüzde bu toprakların evladı olanları doğdukları yerlere göre tasnif etmek, suçlamak ve yabancı görmek çok büyük bir şuursuzluktur. Bu bir insanlık suçudur. Bu bir nefret suçudur.” Bahçeli, 10 Ağustos'ta Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı adayı Erdoğan'a 10 ağustos'ta kabus yaşatılması gerektiğini söyledi. Bahçeli, “Helal aşımıza haram lokma doğrayan bu adaya 10 Ağustos ders olmalıdır. Doğum yeri çetelesi tutan bu adaya 10 Ağustos'ta kabus yaşatılmalıdır. Erdoğan kimdir ki, bu toprakların öz evlatlarıyla ilgili spekülasyon yapmakta, iftiralarda boğulmaktadır? Bu bölücü ağız susmalı, susturulmalıdır. Aday Erdoğan'ın ayrımcılığı teşvik etmesi karşısında bekleyecek, sabredecek, oyalanacak zaman yoktur ve kalmamıştır” diye konuştu.

“KAYSERİLİ GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIP EVİNE EKMEK GÖTÜRÜRKEN, ERDOĞAN VE YANDAŞLARI MALI GÖTÜRMEKTE, KÜPLERİNİ DOLDURMAKTADIR”

Polislerin gözaltına alınması ve tutuklanması ile ilgili de konuşan Bahçeli, şunları kaydetti: “AKP hükümeti yolsuzluk ve rüşvet akıntısına kapılmıştır. Rüşvetçiler, 17-25 Aralık operasyonunu yapan savcılardan, polislerden teker teker intikam almaktadır. Hırsızlık dürüstlükten öç almaktadır. Adaletsizlik, hukuksuzluk, usulsüzlük temiz ve vicdanlı tutumları hedefe koymuştur. Türkiye'de suçlular yetki sahibidir. Kanun kaçakları yüksek mevkilerdedir. Kaçakçılar el üstündedir. Organize suç çeteleri altın dönemini yaşamaktadır. AKP'ye rüşveti bastıran işini yürütmektedir. Haracı veren ihaleyi kapmaktadır. Havuzlarda haram birikmiş ve taşmıştır. TÜRGEV'e bağış yapan kim varsa ya boğazdan arsa, ya da devletten bol kazançlı, bol karlı iş almaktadır. Erdoğan hem kendisi bal ve kaymak yemekte, hem de etrafında kenetlenen şöhretli soyguncuları eliyle, özenle, itinayla beslemektedir. Böylesi karanlık ve azap verici bir döneme aziz milletimiz müstahak değildir. Kayserili gece gündüz çalışıp evine ekmek götürürken, Erdoğan ve yandaşları malı götürmekte, küplerini doldurmaktadır”

“EKMELLEDDİN BEY CUMHURBAŞKANI OLACAKTIR”

Ekmeleddin İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı olacağını iddia eden Bahçeli, “Yeni Türkiye yasak, yenilgi, yolsuzluk, yozlaşma, yabancılaşmadır. Sevr'in gözlerini açması yeni Türkiye olarak formüle edilmiştir. Bizim Türkiye'miz dün kadar eski, bugün kadar yenidir. Bizim Türkiye'miz tarih kadar eski, yarın kadar körpedir. 10 Ağustos'ta huzur için, umut için, birlik için, kardeşlik için, itibar ve güvenlik için Ekmeleddin Bey diyelim. İçeride dirlik, dışarıda itibar için Ekmeleddin Bey'i tercih edelim. Ekmeği bütün Ekmeleddin Bey'i Cumhurbaşkanı olarak seçelim. Ekmekle oynayanlara değil, ekmeği nimet görenlere destek verelim. Ekmeğini kazanma derdinde olan kardeşlerim, söz sırası sizdedir. Türkiye Cumhuriyeti'nin doğrulması, Çankaya'yı kurtarmak için Ekmeleddin Bey Cumhurbaşkanı olmalıdır.”

Bakmadan Geçme