Genelkurmay'da sürpriz tutuklama
Darbe girişiminin ardından ilginç gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Bu konuda en dikkat çekici olaylardan biri de 1995-1999 yılları arasında Refah Partisi ve Fazilet Partisi'nde Kayseri Milletvekilliği yapan Nurettin Kaldırımcı'nın (fotoğraftaki) kardeşi, Hakim Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı'nın da görevden alınması oldu.Kaldırımcı, 14 Nisan'da Genelkurmay Başkanlığı Başsavcısı olarak atanmıştı. Hakim Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı'nın üçlü atama kararının altında ise dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan'ın imzası vardı. İşte OdaTv yazarlarından Müyesser Yıldız, bu konuya dikkat çekti ve çarpıcı bir yazı kaleme aldı. İşte Yıldız'ın, “Genelkurmay'da sürpriz tutuklama” başlıklı o yazısı:
Genelkurmay'ın meşhur eski Adli Müşaviri Muharrem Köse'yi uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Balyoz, İzmir Casusluk, Kozmik Oda, 28 Şubat kumpaslarının altından hep onun imzası çıktı.
Özellikle Kozmik Oda'daki gelişmelerden sonra Genelkurmay Karargâhı daha fazla direnemedi ve Köse geçen Mart'ta görevinden alınıp, Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü gibi bir birimde kızağa çekildi.
Köse'nin yerine de 14 Nisan'da Genelkurmay Başkanlığı Başsavcısı Hakim Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı atandı. Üçlü atama kararının altında dönemin Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ve Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Erdoğan'ın imzası vardı.
Geçmişte FETÖ'cülerden çok çeken, darbe teşebbüsünün ardından TSK'daki FETÖ'cüler konusunda bir kez daha ön plana çıkan emekli askeri hakim Ahmet Zeki Üçok, Genelkurmay Adli Müşavirliği'ne atama yapılmadan önce 18 Mart'ta Odatv'de yazdığı bir yazıda, bu makama Hayrettin Kaldırımcı ismini önerip, özetle şunları söyledi:
“Aslında çözüm Genelkurmay Başkanı'nın gözünün önündedir. Bugüne kadar uygulana gelen teamüllere göre (Hıfzı Çubuklu ve Muharrem Köse hariç) Askeri Yargıtay ve Askeri Yüksek İdare Mahkemesi dışında görev yapan en kıdemli askeri hakim, Türk Silahlı Kuvvetlerinin en önemli yargı görevlerinden birisi olan Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşaviri olurdu. Bir zamanlar Hasdal Askeri Cezaevinin bağlı olduğu 3. Kolordu Komutanlığı Başsavcısı olarak biz kumpas mağdurlarına adil, hukuka uygun ve insani yaklaşımlarda bulunan, şu anda ise, en kıdemli askeri hakim ve aynı zamanda Genelkurmay Başkalığı Başsavcısı olan Hakim Tuğgeneral Hayrettin Kaldırımcı Adli Müşavirlik için en uygun isimdir. Üstelik Fetullahçı ya da başkaca bir cemaat mensubu da değildir.”
Bir anlamda Üçok, Kaldırımcı'ya kefil oldu.
Kaldırımcı'nın bir başka özelliği daha vardı.
Ağabeyi Nurettin Kaldırımcı 1995-1999 yılları arasında Refah Partisi ve Fazilet Partisi'nde Kayseri Milletvekilliği yapmıştı. Ağabey Kaldırımcı AKP iktidarı döneminde de önce Rekabet Kurulu üyeliğine ardından iki dönem Rekabet Kurulu Başkanlığı'na atandı. Nurettin Kaldırımcı'nın buradaki görevi Nisan 2015'te bitti.
Yani AKP'ye çok da uzak olmayan bir aileden söz ediyoruz.
HULUSİ AKAR'I ÇOK KIZDIRDI
Çiçeği burnunda Adli Müşavir Hayrettin Kaldırımcı'nın ilk gafı, Erdoğan'ın Diyarbakır'a yaptığı ziyaret sırasında gazeteciler Melih Altınok ve Kurtuluş Tayiz'in tören mangası önünde çektirdikleri fotoğraflar ile ilgili Genelkurmay'a soru soran Cemaat'e yakın Rotaber sitesi muhabirine verdiği cevap oldu. Kaldırımcı imzalı cevapta, “Tarafınızı ilgilendiren bir bilgi talebinde bulunmadığınız, özel hayatın gizliliğine ve adli soruşturmaya yönelik bilgiler talep ettiğiniz anlaşılmıştır” deniliyordu.
O günlerde Genelkurmay kulislerinde, bu yazıyı hazırlayan alttaki cemaatçilerin Kaldırımcı'yı boşa düşürdüğü, Kaldırımcı'nın Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar tarafından da epey ağır bir dille azarlandığı konuşuldu.
Genelkurmay'da Kaldırımcı'ya eleştiri oklarının yöneltilmesinin ikinci sebebi ise Zeki Üçok'un darbe teşebbüsünden sadece 4 gün önce, 11 Temmuz'da yine Odatv'ye yaptığı bir açıklama oldu. Savcı ve polislerin, Genelkurmay Başkanlığı'na yazılan yazılara cevap verilmemesinden şikâyet ettiğini belirten Üçok, Genelkurmay Adli Müşaviri Hayrettin Kaldırımcı ile Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bir grup yetkilinin görüşme yaptığını, Adli Müşavirin “Ben 1. Başkan ve 2. Başkan ne emir verirse onu yaparım” dediğini duyduğunu aktardı.
O GECE AKAR'IN EMRİYLE KARARGÂH'TAYDI
Kaldırımcı'yla ilgili üçüncü önemli detay da şu:
Darbe teşebbüsünden iki gün sonra kaleme aldığımız yazıda da dikkat çektiğimiz gibi, Kaldırımcı'nın o akşam Karargâhta olmasının yegâne sebebi, Genelkurmay Başkanı Akar'dan saat 17.00 civarında gelen talimattı. Akar, Kaldırımcı'yla birlikte bir Askeri Savcı ve Merkez Komutanı'nın beklemesini istemişti.
Onlar beklerken, darbe girişimi gerçekleşti ve Kaldırımcı sabaha kadar Karargâh'ta mahsur kaldı. Ertesi gün de yine Karargâh'ın emriyle darbecilerle ilgili soruşturmayı yapmaya başladı. Ancak akşam saatlerinde evine gelen polisler tarafından gözaltına alındı, ardından da tutuklanıp, Sincan Cezaevi'ne kondu.
Herkesin “FETÖ'cü” dediği eski Adli Müşavir Muharrem Köse de tutuklu, Zeki Üçok gibi bu işin uzmanı birinin “kefil” olduğu, 3 aylık Adli Müşavir Hayrettin Kaldırımcı da...
İlginç, değil mi?