'ESKİ DOST DEĞİLLER'

TAKİP ET >>

11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın arkadaşlıkları, yaşadıkları sorunlar ve bu konuda ortaya atılan farklı iddialar sık sık Türkiye gündemini meşgul ediyor. İkili arasındaki benzerlikler ya da farklılıklar bir kez daha gündeme taşındı. Konuyu bu kez gündeme taşıyan ‘Abdullah Gül ve ‘Yeni Türkiye'nin Kuruluşu' adlı kitabın yazarı Gerald MacLean, oldu. Oda TV'nin haberine göre MacLean, katıldığı bir konferansta konferansta ‘Erdoğan ile Gül çok farklı. Erdoğan kendi zenginliği için, Gül herkesin zenginliği için mücadele ediyor. Ben bu görüşü yanlış bulmuyorum' dedi. Oda TV'nin konuyla ilgili haberi şöyle: İngilizce olarak yayınlanan'Abdullah Gül ve ‘Yeni Türkiye'nin Kuruluşu' adlı kitabın yazarı Gerald MacLean, katıldığı bir konferansta ‘Erdoğan ile Gül çok farklı. Erdoğan kendi zenginliği için, Gül herkesin zenginliği için mücadele ediyor. Ben bu görüşü yanlış bulmuyorum' dedi.

Londra Merkezli düşünce kuruluşu Türkiye Politika ve Araştırma Merkezi (Research Turkey) tarafından düzenlenen konferansta, eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün de mezunu olduğu Exeter Üniversitesi Profesörü Gerald MacLean'in yeni kitabı ‘Abdullah Gül ve ‘Yeni Türkiye'nin Kuruluşu (Abdullah Gül and the Making of New Turkey)'tanıtıldı. Profesör MacLean, aynı konu hakkında verdiği konferansta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Abdullah Gül'ün sanıldığı gibi eski dost olmadıklarını da belirtti.

Konuşmasına, kitabın yazılmasında büyük emeği olan merhum Mehmet Ali Birand'ı anarak başlayan MacLean, Gül'ün 1990'larda milletvekili ve bakan olarak Erdoğan'ı pek tanımadığını, dost olmadıklarını söyledi.

BU KİTABI YAZMAKLA ‘GÖREVLENDİRİLMEDİM'

Profesör MacLean öncelikle Türk basınında iddia edildiği gibi bu kitabı yazmakla görevlendirilmediğinin altını çizdi. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın Britanya'da yaşayan bir Kanadalıyı bir kitap yazmak için görevlendiremeyeceğini, ve Türk kamuoyunda kitabının bu şekilde lanse edilmesinden duyduğu rahatsızlığı bildirdi.

DİNE KARŞI ÖZEL BİR İLGİSİ YOKTU

Necip Fazıl'ın Abdullah Gül için çok önemli bir figür olduğunu ifade eden MacLean, Necip Fazıl'ın ‘İslam'ın Millileştirilmesi' fikrinin Gül'ün siyasi düşüncelerini büyük ölçüde etkilemiş olduğunu vurguladı. Gül'ün üniversite yıllarında sağ görüşlü gruplara üye olduğunu belirten MacLean, buna rağmen Gül'ün gençliğinde dine karşı özel bir ilgisinin olmadığını ve ilk yıllarında İmam Hatip Lisesi'ne özellikle gitmek istemediğini belirtti.

GÜL ERDOĞAN'LA PEK DE DOST DEĞİL

MacLean kamuoyunda Tayyip Erdoğan Gül ile yakın dost ve kardeş olduklarını, dava arkadaşı olduklarını iddia etse de Gül'ün 1990'larda milletvekili ve bakan olarak Erdoğan'ı pek tanımadığını, dost olmadıklarını, AKP'nin kuruluşunda yakınlaştıklarını anlattı. Gül, Hayrunnisa Hanım ve Fehmi Koru gibi pek çok yakın arkadaş ile yapılan görüşmelerle kitabını oluşturan MacLean, Gül'ün karakteri ve siyasi hayatının Anadolu'nun çelişkilerini hep içinde barındırdığını iddia etti. Gül Erbakan ile de hiçbir zaman yakın olmadığını, Erbakan'ın AB karşıtı ve Orta Doğu'ya yönelik politikalarını onaylamadığını ve karşı çıkmaya da cesaret edemediğini, parti disiplini içinde verilen görevleri yaptığını söyledi. Gül, Gülen ilişkisine dair bir soruya ise Gül'ün kendisine ‘Gülen'in hiçbir zaman takipçisi ya da sempatizanı olmadığını ama ona saygı duyduğunu' söylediğini aktardı.

ERDOĞAN KENDİ ZENGİNLİĞİNİ, GÜL HERKESİN ZENGİNLİĞİNİ İSTİYOR

Yurt dışı gezileri ve görevlerinde Gül'ün Batı demokrasisinden etkilendiğini belirten MacLean, Gül'ün İslam'ın kültürel zenginliğini kabul ederken köktendinciliğin çok zararlı olabileceğini düşündüğünü ve Türkiye'de demokratik değerlerin geliştirilmesi için büyük çaba sarf ettiğini ifade etti. Gül'ün Erdoğan ile fikir ayrılıkları olduğunu iddia eden MacLean, Gül'ün medya sansürü konusunda basın özgürlüğünden yana tavır koyduğunu ve özellikle cumhurbaşkanlığı döneminde ‘yumuşak güç' hüviyeti kazandığını belirtti. Gül'ün Türkiye'nin Suriye politikasını desteklemediğini ve bu konuda da Erdoğan'la fikir ayrılıkları yaşadığını belirten MacLean, seyircilerden gelen ‘Erdoğan dünyanın en zengin insanı mı, ne kadar servet sahibi oldu siyasi hayatında? Burada da Gül ve Erdoğan farklı mı?' şeklindeki bir soru üzerine ‘Erdoğan ile Gül çok farklı. Erdoğan kendi zenginliği için, Gül herkesin zenginliği için mücadele ediyor. Ben bu görüşü yanlış bulmuyorum.' diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Konuşmasının sonunda 2003'lerin başında Mehmet Ali Birand'ın kendisine AKP'yi desteklemek lazım ama dincileşmeden de gücü onlardan almak gerekir diye uyarı yaptığını, ama gülerek söylediği bu sözü o zaman şaka kabul ettiğini söyledi. Gelinen noktada ise ‘bu sahici bir uyarıymış belki de ama artık asla öğrenemeyeceğiz' diyerek Birand'ı andı.”

Bakmadan Geçme