'5 yıl sonra Türkiye'nin en ciddi problemi uyuşturucu olabilir'

TAKİP ET >>

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Girişimci Hukukçular Kulübü tarafından düzenlenen ‘Uyuşturucu Maddeye Hukuki ve Tıbbi Açıdan Genel Bakış' panelinde konuşan Kayseri Adalet Komisyonu Başkanı Dursun Büyükbaş, uyuşturucu kullanım oranlarının her geçen yıl arttığı Türkiye'de, önlem alınmadığı takdirde, en büyük sorununun uyuşturucu olabileceğini söyledi.

İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Konferans Salonu'nda iki oturumda gerçekleşen panele; Rektör Yardımcısı ve Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Murat Doğan, Kayseri Adalet Komisyonu Başkanı Dursun Büyükbaş, Kayseri Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Per, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Tezcan, Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Ruhan Erdem, Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan ve Türkiye Psikiyatri Derneği Kayseri Şube Başkanı ve Psikiyatrist Uzm. Dr. Bayram Yıldız'ın yanı sıra çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

Kayseri'de 2016'da uyuşturucu ile ilgili işlem yapılan kişi sayısı bin 190
İlk oturumun moderatörlüğünü gerçekleştiren Adalet Komisyonu Başkanı Dursun Büyükbaş, ceza oranlarındaki istatistiklere bakıldığında, uyuşturucu kullanım oranlarında vahim bir tablonun ortaya çıktığını söyledi. Kayseri'deki istatistiklerle ilgili bilgi veren Dursun Büyükbaş, “Cumhuriyet Savcılığı tarafından, Kayseri'de 2016 yılında uyuşturucu madde ile ilgili işlem yapılan kişi sayısı, 12-15 yaş arası 61 kişi; 16-18 arası 148 kişi; 18'den büyük bin 981 kişi olarak görüldü. 1. Ağır Ceza Mahkemesinde 16-18 yaş arası 8 kişi, 18 yaş üstü de 74 kişi; 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 18 yaş üstü 108, 18 yaş altı ise 7 kişi; 3. Ağır Ceza Mahkemesinde ise 18 yaş üstü 166, 18 yaş altı ise 3 kişi yargılanmıştır. Şu anda en yoğun suçlar uyuşturucu madde ve cinsel saldırı suçları. Üstelik de bu rakamlar her yıl katlanarak büyüyor. Belki de 5 yıl sonra uyuşturucu madde toplumun en büyük sorunu olacak” diye konuştu.

“Mücadelede denge şart”
Dursun Büyükbaş'ın ardından, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Durmuş Tezcan, yasalar karşısında uyuşturucu ile mücadele konusunda bilgi verdi. Uyuşturucu ile mücadelede, yasakçı ve mücadeleci olmak üzere iki farklı savununun olduğunu belirten Prof. Dr. Durmuş Tezcan, “Mücadeleci görüşü savunanlar, yasakçı bir tavırla bir sonuca varılamayacağını söylüyor. En iyisi uyuşturucu bağımlılarını hasta kabul edip tedavi etmek, buna karşın tedarik edenleri de en ağır şekilde cezalandırmak gerektiğini söylüyorlar. Son değişikliklerde kullanıcıları hasta gibi görme eğilimi olmuştu. Fakat, kötüye kullanıldığı düşüncesiyle yasal düzenlemeler büyük oranda değişti. Yasakçı görüş 1906'da başlamıştır ve halen daha Birleşmiş Milletler'de devam etmektedir. Ancak dengeyi her zaman iyi tutturmak lazım” dedi.

“Yasakçı anlayış çözüm değil”
Ayrıca Türk Ceza Yasası'nın uyuşturucu suçlarında verilen cezalarda, yasak deliller konusunda sert bir tutum takındığına da dikkat çeken Prof. Dr. Durmuş Tezcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İnsan Hakları Mahkemesi bile bu konuda bu kadar sert değildir. Adil yargılanma hakkı ile ilgili düzenlemelerin yasak deliller konusunda koyduğu ilke, sözleşmedeki bir hakkın ihlali sonucu elde edilen delil var ise bu hukuka aykırı delildir, der. Bizde ise çok daha katı bir düzen getirilmiştir. Nedeni de, CMYK 147-148'inci maddeye koyduğumuz hükümler, İnsan Hakları Mahkemesindeki Türkiye'nin mahkumiyetlerinden çıkan derslere dayalıdır. Uyuşturucu madde mücadelesinin, insan haklarına saygılı kurallar çerçevesinde yapılması gerekir. Mücadele ancak bu şekilde başarıya ulaşır. Aksi takdirde sadece korkutarak bir yere varılamaz. Tespitler, istatistikler, her şey ortadadır.”

“Refah arttıkça uyuşturucu kullanımı artıyor”
Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Soyaslan ise, dünyada uyuşturucu madde suçlarının tarihi hakkında bilgilendirmede bulundu. Uyuşturucu madde kullanımının, 19'uncu yüzyılda toplumların sanayileşmesine başlaması ile daha da arttığını vurgulayan Prof. Dr. Doğan Soyaslan, “Sanayi toplumu insanı farklı; meraklı, şüpheci, aylık kazancı var. Dolayısıyla refahın artmasına paralel olarak uyuşturucu kullanımı da artıyor. Örneğin, Türkiye'nin başkentinde de varlıklı çevrelerin çocuklarının öğrenim gördüğü liselerde satıldığı söyleniyor. Sanayi toplumu insanlarında din anlayışı da farklılaşıyor. Bu da kullanımın artmasında bir başka neden. Bir gruba mensup olma nedeniyle de kullanılıyor. Eğlenmek, cesaret kazanmak, suç işlemek için kullanılıyor” ifadelerini kullandı.

Panelin ikinci oturumunda ise, uyuşturucu madde ile tıbbi mücadele konusundaki düzenlemeler ve gelişmeler konuşuldu.

Bakmadan Geçme