Erciyes Üniversitesinde Alman Filozof Gadamer semineri düzenlendi
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Kültür Sanat Komisyonu ve Felsefe Bölümü tarafından düzenlenen, 'felsefe seminerleri'nin 31'incisinde, 2002 yılında hayatını kaybeden Alman Filozof Hans George Gadamer felsefesi konuşuldu.
2013 yılında başlayan ve bir üniversite tarafından düzenlenen en uzun felsefe semineri dizisi olarak bilinen 'Düşüncenin İzinde' adlı seminerlerin 31'incisinde, 102 yaşında hayatını kaybeden Alman Filozof Hans George Gadamer konu edildi. ERÜ Edebiyat Fakültesinde gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arslan Topakkaya yaptı. Topakkaya'nın takdiminin ardından, Samsun 19 Mayıs Üniveritesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Tatar, Gadamer felsefesinin başlıca unsurları ve Gadamer felsefesine etki eden dönem özelliklerini anlattı.
Hermeneutik felsefenin kurucusu kabul edilen Gadamer'in, felsefeye başladığı dönemin özelliklerinin, filozofun düşüncelerinde etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tatar, 'Gadamer 1900 yılında doğduğu için, felsefi konulara ilgi duymaya başladığında zaten 1. Dünya Savaşı başlamış ve savaş nedeniyle yıllardır hüküm süren Alman idealizmi de çöküş noktasına gelmiş durumdaydı. Ve bu esnada Avrupa'da ve Amerika'da Einstein'in 'izafiyet teorisi' tartışılmaktaydı. Buna bağlı olarak tüm akademisyen ve teknik elemanlarda bir inovasyon hırsı görülüyor. Sanatta da ekspresyonist akım başlıyor aynı yıllarda Almanya'da. Bu akımın da en önemli özelliklerinden biri kararsızlık, insanların yurtsuzluğu, yitirmişliği, aidiyet duygusunu kaybetmeleri, kimlikleri konusunda derin şüphelere düşmeleri ve değerlerini yitirmeye başlamaları. Gadamer, böylesi bir ortam içerisinde ilk defa düşünmek ve bir şeyleri anlamak zorunda kaldığını hissediyor ki yaşı da o sıralarda henüz 17. Yine tam bu yıllarda Almanya ve Avrupa'da ilerlemeci tarih anlayışına bir tepki var. Felsefi açıdan bakıldığında transendental felsefeye yönelik derin eleştiriler söz konusu. Dolayısıyla o dönemin en temel karakteristiği yeniden bir bakış ortaya koyma çabası. Çünkü eski bakış açılarının genel eleştirisi söz konusu. Gadamer de bu anlamda, insanlığı kurtaracak yeni bir bakışın ne olacağını araştırmaya başlayarak felsefeye başlıyor' diye konuştu.
Hermeneutik felsefenin temellerini attığı döneme kadar Gadamer'in felsefesinin sürekli inşa etme ve geriye dönme süreçlerini takip ettiğini belirten Prof. Dr. Tatar, filozofun ön yargı, iletişim, dil ve ontolojik varlık kavramları hakkında bilgi verdi.
Seminer, Prof. Dr. Tatar'ın öğrencilerin sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi.
2013 yılında başlayan ve bir üniversite tarafından düzenlenen en uzun felsefe semineri dizisi olarak bilinen 'Düşüncenin İzinde' adlı seminerlerin 31'incisinde, 102 yaşında hayatını kaybeden Alman Filozof Hans George Gadamer konu edildi. ERÜ Edebiyat Fakültesinde gerçekleştirilen seminerin açılış konuşmasını Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Arslan Topakkaya yaptı. Topakkaya'nın takdiminin ardından, Samsun 19 Mayıs Üniveritesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhanettin Tatar, Gadamer felsefesinin başlıca unsurları ve Gadamer felsefesine etki eden dönem özelliklerini anlattı.
Hermeneutik felsefenin kurucusu kabul edilen Gadamer'in, felsefeye başladığı dönemin özelliklerinin, filozofun düşüncelerinde etkili olduğunu söyleyen Prof. Dr. Tatar, 'Gadamer 1900 yılında doğduğu için, felsefi konulara ilgi duymaya başladığında zaten 1. Dünya Savaşı başlamış ve savaş nedeniyle yıllardır hüküm süren Alman idealizmi de çöküş noktasına gelmiş durumdaydı. Ve bu esnada Avrupa'da ve Amerika'da Einstein'in 'izafiyet teorisi' tartışılmaktaydı. Buna bağlı olarak tüm akademisyen ve teknik elemanlarda bir inovasyon hırsı görülüyor. Sanatta da ekspresyonist akım başlıyor aynı yıllarda Almanya'da. Bu akımın da en önemli özelliklerinden biri kararsızlık, insanların yurtsuzluğu, yitirmişliği, aidiyet duygusunu kaybetmeleri, kimlikleri konusunda derin şüphelere düşmeleri ve değerlerini yitirmeye başlamaları. Gadamer, böylesi bir ortam içerisinde ilk defa düşünmek ve bir şeyleri anlamak zorunda kaldığını hissediyor ki yaşı da o sıralarda henüz 17. Yine tam bu yıllarda Almanya ve Avrupa'da ilerlemeci tarih anlayışına bir tepki var. Felsefi açıdan bakıldığında transendental felsefeye yönelik derin eleştiriler söz konusu. Dolayısıyla o dönemin en temel karakteristiği yeniden bir bakış ortaya koyma çabası. Çünkü eski bakış açılarının genel eleştirisi söz konusu. Gadamer de bu anlamda, insanlığı kurtaracak yeni bir bakışın ne olacağını araştırmaya başlayarak felsefeye başlıyor' diye konuştu.
Hermeneutik felsefenin temellerini attığı döneme kadar Gadamer'in felsefesinin sürekli inşa etme ve geriye dönme süreçlerini takip ettiğini belirten Prof. Dr. Tatar, filozofun ön yargı, iletişim, dil ve ontolojik varlık kavramları hakkında bilgi verdi.
Seminer, Prof. Dr. Tatar'ın öğrencilerin sorularını yanıtlamasının ardından sona erdi.